Tufan Türenç: Aman Fatih Terim aman dikkat!..

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Bizim millet insanı şaşırtır, ayaklarını yerden keser, uçurup bulutların üzerine çıkarır. Sonra da en ufak bir tökezlemede havada bırakıverir.

Kimse, ‘‘Ben abartılı övgülere kanmam. Yolumu yordamımı, haddimi bilirim’’ demesin.

Ne kadar aklı başında olursa olsun, ayağı ne kadar yere basarsa bassın, insanoğlu ilahlaştırılmanın sihirli büyüsünden kurtaramaz kendini.

‘‘Heykelini dikeceğiz’’ derler. Dikerler...

‘‘Caddelere, bulvarlara, parklara, spor tesislerine adını vereceğiz’’ derler. Verirler...

‘‘Sen tanrısın’’ diye vıcık vıcık bir yağ çemberi içine alırlar.

Önünde eğilirler, akla hayale gelmeyecek övgüler yağdırırlar.

Omuzlara alırlar, ‘‘Türkiye seninle gurur duyuyor diye’’ ortalığı inletirler.

Toplantılara, konferanslara çağırırlar.

Ağzının içine bakarlar, her dediğine ‘‘Keramet buyurdunuz efendim’’ diye baş sallarlar.

Yazarı, çizeri ile bütün gazeteler sayfa sayfa övgüler düzer, kahramanların kahramanı ilan eder.

Televizyonlar yalnız kendisi için değil, bütün sülalesi için programlar hazırlar.

Kısacası, bizim millet insanı zıvanadan çıkarmak için her şeyi yapar, her yolu dener.

* * *

Fatih Terim'e bir olay anlatmak istiyorum. Beni çok etkileyen bir olay.

Eminim o da anımsar.

Tarih 18 Aralık 1960...

Galatasaray'ın ünlü santrforu Metin Oktay'ın kral olduğu yıllar.

Beyoğlu'na çıktığı zaman trafiğin bile durduğu günler.

Yer Mithatpaşa Stadı (Bugünkü İnönü Stadı).

Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Stat tıklım tıklım. Tribünlere girmek bile olanaksız. Kapalı tribünün ancak Galatasaray bölümünde yer bulabildiğim için maçı çaresiz oradan seyretmek zorunda kalıyorum.

İki takım da birbirine denk, ama Galatasaray biraz ağır basıyor.

Yine de umutluyuz, ‘‘Galatasaray-Fenerbahçe maçları hiç belli olmaz’’ diye yüreklendiriyoruz kendimizi.

Maçın daha başlarında Bahri'nin golüyle Galatasaray 1-0 öne geçiyor.

Galatasaraylılar büyük coşku içinde. Kahroluyorum, ama gıkımı çıkaramıyorum.

Fenerbahçe toparlanır, karşılık verir umudu içindeyim.

Ama bu umudum kısa zamanda sönüyor, çünkü kral Metin çıkıyor sahneye.

Bir gol, bir gol daha, bir daha, bir daha derken tam 4 kez Fenerbahçe ağlarını havalandırıyor.

Çöküyorum.

Metin'e büyük öfke duyuyorum, ama şapka da çıkarıyorum.

* * *

O zamanlar televizyonlar olmadığı için maçla ilgili haberleri, ayrıntıları ertesi günkü gazetelerden okuyoruz.

Maçtan sonra soyunma odasında omuzlara alınan kral Metin, çevresindekilere o kadife gibi ses tonuyla şunları söylüyor:

‘‘Allah beni şımartmasın. Eğer şımarırsam ne olur beni ikaz edin.’’

Kral Metin hiç şımarmadı.

Kendisini ilahlaştırmak isteyenlerin tuzaklarına hiç düşmedi.

Kimseyi kırmadı, incitmedi, kimseye yukarıdan bakmadı.

Yıllarca bütün Türkiye'nin en sevdiği futbolcu olma onurunu yaşadı hep.

Fatih Terim'in de önünde tıpkı Metin Oktay gibi binbir tuzak var.

Ama inanıyorum ki, herhalde çocukluğunda hayran olduğu o efsanevi adam gibi Fatih Terim de bu tuzaklara düşmemeyi başaracak.

Başarmalı da...

Çünkü Türkiye'yi gururlandıracak daha çoook başarılara imza atacak.

Aman Fatih Terim, aman dikkat...

Yazarın Tüm Yazıları