Paylaş
TÜRK yargıç, savcı ve polisinin işine akıl erdirmek gerçekten de çok zor.
Merak ediyorum bu insanlar acaba dünyadaki uygulamaları hiç izleyip ne yapıldığını görmüyorlar mı?
Dünyanın hangi ülkesinde Mehmet Ali Ağca gibi cinayetten idama mahkûm olmuş bir psikopata kameraların önüne çıkma ve yandaşlarına mesaj verme olanağı sağlanır?
Adam resmen ‘‘Acaba konuşur mu?’’ diye endişe içinde bekleyenlere ‘‘Merak etmeyin konuşmayacağım. Ama siz de bana yardım edin’’ dedi.
Bunun dışında kendisini sorguya çekeceklere de ‘‘Bütün sırlar Bekir Çelenk ile öbür dünyaya gitti. Hiç kendinizi yormayın benden tek kelime bile alamazsınız’’ diye rest çekti.
Şu Çakıcı olayında gördük, gerek yargılanma sırasında, gerek cezaevinde yattığı süre içinde sesini bir Allah'ın kulu duydu mu?
Medyaya malzeme olacak bir tek haber cezaevinden sızdı mı?
Oralarda görevliler işlerini işte böylesine ciddiye alıyorlar.
Bizde de adamlar havaalanına ayak basar basmaz şova başlıyorlar.
Cezaevindeki yaşamları saniyesi saniyesine basına sızıyor.
Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında, ellerinde cep telefonları; oh keká...
İstediklerine diledikleri mesajı anında ulaştırabiliyorlar.
Bu ciddiyetten uzak durumun artık düzeltilmesi gerekir. Görevliler sorumluluklarını yerine getirmelidir.
Getirmiyorlarsa gereken yapılmalıdır.
Bu hokkabazlık böyle sürüp gidemez. Böyle temiz toplum da kurulamaz.
* * *
Uzmanlara göre, Ağca beynini çok iyi kullanan bir psikopat.
Ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini ve neler söyleyeceğini beyninde iyice hazırlıyor.
Sonra başarılı bir şekilde oynuyor ve böylece olayları rahatça saptırıyor.
İtalyan savcılar onunla yıllarca boğuştular ama yine de olayı tam anlamıyla çözmediler.
O bir tetikçi, hepsi o kadar.
Abdi İpekçi olayıyla ilgili derin bir bilgisi olduğunu sanmıyorum.
Eğer İpekçi'yi öldüren insan olmanın getireceği şöhretin büyüsüne kapılıp açık vermeseydi kolay kolay yakalanmazdı.
Çünkü bilinen, eylemlerde afişe olmuş bir militan değildi.
O, büyük eylemler yapıp ünlenmek isteyen bir psikopattı.
Onu bulup Abdi İpekçi cinayetinde kullandılar.
Yakalanması polise yapılan isimsiz bir ihbar sonucunda oldu. İhbarı ciddiye alan polis onu Beyazıt'ta, söylenen yerde gidip buldu.
Bu yüzden de yakalatana vaat edilen ödülü kimse alamadı.
Yakalandıktan sonra düşlediği şöhrete ulaşınca bir anda önemli bir adam oldu ve cezaevinden kaçırılarak kendisine daha büyük görevler verildi.
Bu kez yurtdışında Papa'ya düzenlenen süikastta kullanıldı.
* * *
Ağca, İpekçi cinayeti ile Papa'nın vurulma olayının arkasındakileri bilmez.
O ancak eylemi hazırlayan ekibi tanıyabilir.
Onların da bir kısmı öldü, bir kısmı izlerini kaybettirdi, bir kısmı da yakalanıp Ağca gibi yargılandı.
Bu pis işlerin beyinleri ve amaçları karanlıklar içinde kaldı.
Ağca'nın dediği gibi Bekir Çelenk de öyle çok önemli bir adam filan değildi. O da aracıydı.
Şunu bilelim, Ağca sıradan bir tetikçi, bir katil. Hepsi o kadar.
Konuşmaz, konuşsa bile ondan işi sökecek, kirli çamaşırları ortaya dökecek bilgiler çıkmaz.
Onu her gün medyada boy gösteren önemli bir adam haline getirmeyelim.
Bırakalım, cezaevinde işlediği cinayetin günahıyla tek başına kıvransın dursun.
Paylaş