Netizen ve siyaset

Haluk KALAFAT

Netizen diye bir kelime var. İnternet ahalisi anlamına geliyor. Bu terim İnternet'i bir başka alem, dünya olarak tasvir etme (ki bu konuda Gibson'ın parmağı var) eğiliminden kaynaklı. Terim İngilizcede vatandaş anlamına gelen 'citizen' ile Net kelimesinin evliliğinden doğmuş.

Geçtiğimiz hafta Tempo'da Esra Tüzün'ün Superonline Genel Müdürü Babür Özden ile yaptığı 'On Soru' bölümündeki kısa ve ilginç röportaj, bana ‘‘Kim bu netizenler’’ sorusunu sordurttu. Babür Özden, seçim öncesi İnternet'in siyasi propaganda için etkili bir araç olacağı yönünde görüş bildiriyor. Diyor ki; ''Türkiye'de İnternet kullanan yarım milyon insana ulaşmanın ve politik mesaj vermenin en etkili yolu.''

Verilen sayı konusundaki tereddütümü bir yana bırakırsak, bu yargıya çok katılamıyorum. Neden:

Çünkü İnternet bir kullanı için isterse ulaşacağı sitelerden oluşur. Türkiye'nin tabiyetindeki netizenler, 'ciddiyetli' sitelere ne kadar uğruyorlar ve hatta tüm dünyada ne kadar uğruyorlar? Bu sorunun yanıtı; pornografik içeriğe sahip sitelere uğrama oranınıyla karşılaştırıldığında, 'sözü edilmeyecek kadar düşük'tür.

Ekonomide bir analiz yapılırken, bir değişkenin katkısı ortaya çıksın diye, diğer değişkenler sabit olmak koşuluyla olarak tarif edilen bir yol izlenir. Eğer bu yaklaşımı politik mesajı insanlara duyurmak için kullanılan iletişim araçları için kullanırsak, İnternet'in durumu ortaya çıkar. Diyelim ki TV, basılı medya, radyo gibi diğer araçlar çalışmıyor sadece İnternet var. Ve İnternet'te milyonlarca site var. Siyasete giren organizasyonlar propagandalarını İnternet'teki sitelerinde yapıyor. Bu durumda diğer iletişim araçlarının karşısında edilgin konumda olan birey etken duruma geçer çünkü İnternet'te istediği siteye girmektedir o.

Ve bizim netizenlerin en çok ilgilendiği konular da ortada.

hkalafat@hurriyet.com.tr