LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
UNESCO’nun da büyük önem verdiği Mevlana yılı geldi geçti.
Akıllarda ondan çok sayıda söz kaldı.
Bir yaşam felsefesi.
Barış, kardeşlik dayanışma.
Ama galiba en çok da şu sözler:
"Dünle beraber gitti cancağızım / Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi, yeni şeyler söylemek lázım."
Evet, Mevlana yılı bitti.
Mevlana ayakta.
Fikirleri, düşünceleri ve felsefesi ile.
2007 yılı da geride kaldı.
Acılar, tatsızlıklar, mutsuzluklar...
Belki de damaktaki tat keyifler, mutluluklar, heyecanlar ile...
"Aynı nehrin suyunda iki kez yıkanılmaz" sözü gibi...
365 günün her biri aynı olamaz ki...
Günler geldi geçti.
İyisi, kötüsü, acısı tatlısı ile.
Yani... Her şey geride kaldı.
Mevlana’nın dediği gibi; yarına bakmak gerek.
Yarınla ilgili sözlere...
Geleceğe, umuda, ufka... Çocuklarımızın beklediği aydınlık yarınlara...
İş, eğitim, sağlık sancısı yaşanmayan günlere...
Eşitsizliklerin mücadeleler sonunda bir yarışa dönüştüğü döneme...
Yoksa... Düne takılıp kalmak...
Hep bir iç çekişme, hep kavga...
Hep dünün irdelenmesi, hesap sorulması...
Ama... Yarının esamesinin okunmaması!
Kime yarar ki... Ne yarar sağlar ki!
O zaman... Umut; gelecekte...
Her aşamada... Her noktada...
Her meslek grubunda...
Önce; yarın... Güzel bir gelecek...
Elbette geçmişten ders alarak...
Elbette bazı değerleri irdeleyerek...
Karşılaştırmalar yaparak... Hatta zaman yanlışları ortaya koyarak... Ama... Rant ve beklenti adına değil...
Güzel bir gelecek için...
Çocuklarımıza aydınlık yarınlar için...
Biraz da bunu deneyebilsek...
Bıraksak şu "sen - ben" çekişmelerini...
Hırsları, acımasızlıkları, yalan dolan ve iftirayı...
Her şey çok güzel olacak...
Her şey güzel olacak da...
Bazılarının işine gelmez bu.
Bir avuç azınlıktır bunlar...
Ama... En çok Onların sesi çıkar.
Tuzları kurudur, enseleri sağlam, cepleri dolu...
Fakir - fukara edebiyatında üstlerine yoktur ama...
Onların yanlarına uğramak şanlarına yakışmaz!
Ne mi yaparlar?
Boyuna kartondan askerler, sudan yazılar!
İşleri güçleri budur! Bir de kendilerini satmak...
Ama... Her şey de bir yere kadar değil mi?
Bir gün... Belki bir gün...
Onların da çanlarına ot tıkayacak çıkar!
Bir gün...
Umut fakirin ekmeği değil mi?
Ve yeni yıl... Yeni umutların yeşerdiği, yeni söylemlerin filizlendiği bir süreç...
Yeni yıl... Yarınla ilgili güzel şeylerin söylendiği...
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları