Turizm güme mi gidiyor!

Oysa turizm için de atak zamanı. Şimdi çalışılırsa, meyveler toplanacak! Sonra iş işten geçer mi? Bu kriz sürecinde Türkiye için de, Ege için de en önemli şans turizm değil mi aslında? Hem döviz girdisi, hem istihdam katkısı, hem de üretimin değerlendirilmesi...

Bir yandan yeni yıl hazırlıkları, bir yandan yaşamın en önemli ayrıntısı; ekonomi.

Ve elbette; 2009’da ekonomi ne olacak?

Daha doğrusu; “halimiz nicedir?” sorusu.

Ben de yazdım, ekonomi uzmanları da değerlendiriyor.

Ortak kanı; ekonomik krizin 2009 yılında etkili olacağı şeklinde.

Kimine göre etkiler yaz aylarında bitecek.

Kimine göre de yıl sonuna dek devam edecek.

Hatta bazı uzmanlar, “Bu kriz bitmez” de diyor.

Hep birlikte yaşayacağız.

Tabii, olumsuz yansımalar; işsizlik olarak karşımızda.

Her gün yeni bir işsizlik haberi geliyor.

Acı ve hüzün veriyor.

Bundan kurtuluş reçetesi de şimdilik; turizm.

Özellikle de turizmin istihdam yaratıcı özelliğinin değerlendirilmesi.

İhracatın gelişmesi, reel sektörün güçlendirilmesi, inşaat sektörüne teşvikler... Başka girişimler...

Ancak, turizmin artıları fazla.

Getirisi de sosyal etkileri de...

Bu yüzden de birçok ülke “krizden turizme yatırımla, dopingle kurtuluruz” diyor.

Bu yönde de ciddi hazırlıklar var.

Özellikle turizm pastasından “daha çok pay” arayışındaki Mısır, İspanya ve Yunanistan işi sıkı tutuyor.

Turizm sektörüne ciddi destekler var.

Bu destekler hem döviz girdisi, hem de istihdam artışı olarak yansıyor.

2009 yılı için de beklenti bu yönde.

Yani... Rakiplerimiz işi sıkı tutarken, biz galiba seçim havasına girdik!

29 Mart'taki seçimler öncelikleri değiştiriyor mu yoksa?

Turizm tanıtma bütçesinin yarı yarıya azaltılması bunun göstergesi.

Oysa... Kesilecek kaynak turizm mi? Tasarruf yapılacak!

Konu tasarrufsa; öyle alanlar var ki...

Öyle lüks sarfiyat! Öyle gereksiz kalemler! Savurganlık...

Oysa... Bu krizi atlatmanın araçlarından biri turizm!

Bir altın anahtar!

Keşke... Daha iyi kampanyalar, daha etkin tanıtım olsa.

Zaten moral motivasyon olarak kararsız ve keyifsiz konumdaki “dünyaya dağılan turistler” cazip Türkiye seçeneğini görse...

Ama... Tanıtım azaltılması olumsuz bir gelişme.

Kafaları da karıştırdı.

Turizm ülkesi, üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye tasarruf yapacak başka yer bulamadı mı?

Neden bunalan insanlar güzel, cazip ve ucuz Türkiye seçeneğini değerlendirmesin?

Neden etkili bir kampanya ile krizi kendimize bir fırsat olarak döndürmeyelim?

Neden işsizlik sancısı yaşayan ailelerin yüreğine turizm dopingi ile huzur salmayalım?

Daha birçok neden... Ama... Görüntü olumsuz.

Seçim sanki her şeyin önünde gibi...

Acilen bir Turizm ve Tanıtma Zirvesi gerçekleşmeli...

Hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında...

Yoksa... 2009 Türkiye için turizmde kayıp yıl olacak.

Görünen köy kılavuz istemez!

Ve bir önemli güç doğru değerlendirilmemiş olacak.

Oysa... Şans kapıyı çalıyor!

Yapmamız gereken; bir parça iteklemek... Dürtmek...

Ve turizmcileri rahatlatmak...

Küçük çaplı destekler...

Hepsinden de önemlisi “moral”.

Yani... Biraz “onore etmek”.