KARŞIYAKA Belediyesi geçenlerde Cemal Süreya’yı andı.
Bu tür vefa toplantıları ne güzel.
Anmak, konuşmak... Unutmamak.
Bazı değerleri gelecek kuşaklara aktarmak.
Özellikle de sanatçılar için...
Şairler, yazarlar...
Cemal Süreya’lı bir geceydi.
Şiir dostları buluşması.
18 yıl önce bir ocak soğuğunda yitirdiğimiz "sevgi ve paylaşım insanı" Cemal Süreya.
Bir dönem onun şiirleri, yazıları ile koşmadı mı aydınlık geleceğe...
Onun satırları ile aşmaya çabalamadı mı zorlukları?
Umutlar, heyecan.
Bazen kırgınlık, çaresizlik.
Ama. Hep sevgi penceresi...
Ardında güneşin parladığı bir dünya.
Mücadele, belki kavga... Daha iyi ve güzel için...
Değişim, devinim hatta devrim.
Bitmek tükenmek bilmeyen bir üretim.
Sevgi, paylaşım ve dostluk adına. Nüfusumuzun yarısı kadın için...
Çilekeş, vefakar... Ana...
Kadını yüceltmek adına.
Bazen derin pişmanlık. Bazen çaresizlik ve acı.
Ama sonsuz bir duygu seli. Yürekte dinmek bilmeyen bir fırtına.
Maddi sorunlar... Bir türlü denk gelmeyen bütçeler... Parasızlık. Sıkıntı.
Zaza - Kürt kökenli Cemalettin Seber. Yani... Cemal Süreya... Şiir üstadı... Türkçe’nin sihirbazı.
Duyguların, dizelerin. Kalplerin kapısını açan altın anahtar.
Bir yurtsever... Türkiye sevdalısı... Mücadelelerin yılmaz neferi...
Özgürlük ve dayanışmanın...
Nasıl unutulur şu dizeler:
"Kırmızı bir at oluyor soluğum/Yüzümün yanmasından anlıyorum/Yoksuluz gecelerimiz çok kısa/Dörtnala sevişmek lazım"
Sonra?
"Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada/Keşke yalnız bunun için sevseydim seni". Bu nasıl bir şey? Nasıl bir sevgi çağrısı?
"Annem çok küçükken öldü/Beni öp sonra doğur beni".
Kavga, mücadele, sancı. "Sözleri ağır" bir yorum ustası.
Ama... Çokça hoşgörü... Ve bağışlayıcı, dost canlısı.
Sözcükleri nakış gibi işleyen bir işçi. Şiirin "Celali"si.
"Dersimli" bir can dost.
"Kasketini acılarının üstüne eğen" Cemal Süreya.
"Biliyorsun ben hangi şehirdeysem/Yalnızlığın başkenti orası" dizeleri.
Yalnızlık... Hepimiz yalnız değil miyiz bu kalabalıklar arasında?
Can Yücel’in dediğince, "hepimiz bir yerlere gitmek" istemiyor muyuz aslında?
Kaçmak, aramak, bir şeyleri bulmak...
Ve "çakılıp kalmıyor muyuz bulunduğumuz yerde!".
Yalnızlık dedik ya... Can Yücel’ler, Nazım’lar, Cemal Süreya’lar, Atilla İlhan’lar, Salah Birsel’ler yokluğunda "yalnız kalan" biz değil miyiz Allah aşkına!