Paylaş
Ve şatafatlı iftar gösterilerinden kaçınmak… Dinin buyurduğu gibi; sağ elin verdiğini sol elin görmemesi! Rencide etmemek, rahatsızlık ortaya koymamak… Yardımın ‘tam anlamıyla ulaşmasını’ sağlamak…
Ramazan başladı.
Bu yıl tatil sonu ile denk bir süreçte.
Turizm açısından yansımaları birkaç ay sonra belli olacak. Önemli çünkü... Gelecek yıl ramazan yaz ortasında.
Geçenlerde bu konuyu yazmıştım; turizmcilerden olumlu yansımalar geldi.
Gelişmeleri doğru gözlemlemek, irdelemek ve değerlendirmek.
Gerçekten çok önemli.
Ve oruç günleri.
Sıcakların etkisi bir ölçüde devam ederken.
İftar saatinin neredeyse son yıllarda en geçe sarktığı dönemler.
Bu yüzden de biraz daha zor.
Kimi oruç tutuyor, kimi tutamıyor.
Herkesin inancı elbette kendine.
Laik, demokratik cumhuriyetin en güzel yönü bu değil mi?
Baskıdan uzak olunması.
Herkesin kendi inanç ve beklentilerini farklı ortaya koyması.
Bu anlamda ‘mahalle baskısı’ndan uzak olmak.
Ege Bölgesi ve İzmir’in bu açıdan ‘daha rahat’ olduğunu söyleyebiliriz.
Ama... Biraz daha Anadolu’nun iç bölgelerine kayınca ‘farklı görüntüler’ ortaya çıkıyor.
Ben konuya başka bir açıdan yaklaşacağım:
Acaba sadece dinin bir kuralını yerine getirmek yeterli mi?
Yani... Sadece oruç tutmak.
Oysa bu önemli günlerde asıl hedef; yardımlaşma ve dayanışma mı olmalı?
Yani. Çevreye de duyarlılık...
Aç, açık olan insanlara el uzatmak...
Onların hanelerini de şenlendirmek, bereketlendirmek...
Galiba işin özü bu!
Yapılması gereken de...
Soframızda yer alanlar, pişenler, hemen yakınımızdaki dar gelirli aileler için de bir paylaşım aracı olabilir mi?
Onlar soframıza misafir, yardımlarımıza mazhar olabilir mi?
Kaçımız böyle bir duyarlılık içindeyiz?
Yani... Ekonomik durumu yeterli olmayan insanlar için de oruçlu olsun, olmasın yardım eli uzatıyor muyuz?
Konuyu bir ‘ayrımcılık’ felsefesinden uzakta ‘insani bakış açısı’ ile irdeliyor muyuz?
Dinimizin de, başka dinlerin de aslında buyurduğu, yol gösterici yön olarak ortaya koyduğu bu değil mi?
Yani... Sevgi, yardım, paylaşım ve dayanışma...
Orucu bir de bu bakış açısı ile değerlendirmemiz gerekmez mi?
Ve şatafatlı iftar gösterilerinden kaçınmak...
Dinin buyurduğu gibi; sağ elin verdiğini sol elin görmemesi!
Rencide etmemek, rahatsızlık ortaya koymamak...
Yardımın ‘tam anlamıyla ulaşmasını’ sağlamak...
Öteki yönleri zaten her gün çeşitli şekillerde gündemde...
Bazen ‘az söyleneni’ dillendirmek...
Böylelikle ‘çoğunluğun gerçekçi sesi’ olmak...
Biraz da... Hepimizin yapması gereken bu değil mi?
Paylaş