Paylaş
Hep öneriler, arayışlar...
Ama... Sonuç; yetersiz.
İstenildiği gibi değil.
Maalesef Türkiye’de büyük bir ilaç savurganlığı var.
Devletin kesesinden çıkan milyonlarca dolar.
Aslında okul, hastane, yol olarak yararlanabilinecek ciddi bir kaynak.
Oysa... Uçup gidiyor...
Çöpe, havaya...
Yazık!
Bu paralar daha verimli kullanılabilir.
Şöyle bir düşünün, evlerde bozulup giden ilaçları.
Yolsuzluğa da çok açık bir konu.
Aslında giden; milli servet.
Yarınlarımız.
Geçenlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verileri açıklandı.
Belki gözlerden kaçtı.
Sağlıkta harcamanın yüzde 42’si ilaca.
Çağdaş ülkelere baktım; bu oran yüzde 20’lerde.
Biz de neredeyse iki kat savurganlık.
Neden?
Çeşitli nedenler var elbette.
Sağlık sistemindeki yanlışlar.
Bilinçsiz tüketim.
’Bir ilaç atayım, iyileşirim’ mantığı... Yani gereksiz ilaç kullanma tutkusu...
Bazı doktorların çeşitli nedenlerle fazla ilaç yazması...
Benzeri şeyler.
Tablo net; ciddi bir savurganlık.
Bu savurganlığı makul ve mantıklı bir noktaya çekmek şart.
Yani yüzde 20’lere...
Yoksa... Sağlık sisteminde iyileşme ve gelişme bu tablo ile zor...
Hatta imkansız.
İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ile konuştum.
Şunları söylüyor:
"İlaç fiyatları 5 yıl önceki noktaya çekildi. Avrupa ülkeleri ile kıyaslama yapıldı. Fiyatlar düştü. Bu halkın lehine. Ama hala sorunlar var. Hastane eczaneleri kontrol altına alınmalı. Bu şart. Ayrıca bu ülke insanı olarak sorumlu davranmalıyız. Reçetelerde yerli ilaçlara yönelinmesi ve tasarrufa gidilmesi, duyarlı olunması ile harcamalar yüzde 30’lara çekilebilir. Firmaların promosyon çalışmaları mutlaka önlenmeli. Yasal düzenlemelerle. Bir de uzun süredir dile getirdiğim bir konu var; Türkiye’de üretilen bir ilacın ithaline izin verilmesin. Bunlara dikkat edilirse yüksek ilaç rakamları geri çekilebilir."
Doğrular, yanlışlar.
Eleştiriler, öneriler.
Ama... Bozuk bir tablo... Havaya giden paralar...
Sağlıkta bir türlü kurulamayan denge...
Giderilemeyen sorun ve şikayetler.
Bir dönemler hatırlarım; tane ile ilaç önerisi bile olmuştu.
Kimbilir!
Harcama yüksek... Kaynak israfı da...
O halde... Yeni çözümler geliştirme zamanı...
Ülkenin kaynaklarının verimli ve etkin kullanımı...
Bu vergisini ödeyen vatandaşların en tabi hakkı değil mi?
Çağdaş birçok ülkede olduğu gibi...
Paylaş