EXPO OLMAZSA... BİRİLERİNİN VAY HALİNE!

Basit bir demeç değil bu aslında. Ciddi bir mesaj.

İyi irdelenmesi, defalarca durup düşünülmesi gereken.

EXPO bir özlem ya. Bir büyük beklenti.

Bir süredir iş değil, laf üretiliyor.

Akla geldiği gibi verilen demeçler, yetkiler ve sınırlar düşünülmeden "lafla peynir gemisi yürütme" alışkanlığı.

PÜM’ler (Proje Üretim Merkezleri) kurma... Oraları kişisel tatmin aracı olarak kullanma.

Ama. Kent için, EXPO için ciddi hiçbir olayın arkasında yer almama.

Taşın altına elini sokmama.

Varsa yoksa "ben".

Bu yüzden BİE Genel Sekreteri Loscartales’in Büyükelçi Sencar Özsoy kanalı ile ulaştırdığı "EXPO çalışmalarında Milano’nun gerisinde kaldınız. Birçok söz yerine getirilmedi. Karamsarım" değerlendirmesi.

Beklenen bir son.

Hep "ben" diyenlerin, sadece "Kişisel şov" yapanların İzmir’e, İzmirliye kestiği "acı fatura".

Bunlar malum tipler!

Her şeyin içinde, her yerin başında, her "kesenin ucundakiler".

Bunlar "Rabbena, hep bana"cılar.

İzmirli bunları çok iyi tanıyor da.

Bunlar İzmir’in kanını emmeye devam ediyor.

Tabii her şeyin bir sonu var.

Sabrın da, palavranın da, şovun da.

Kışın sonu bahar! Her karanlığın ardında aydınlık var.

Lafla peynir gemisi yürür de. Bir yere kadar!

Artık o noktadayız! İzmirli sorguluyor:

"Bugün gelinen noktada hep ben diye öne çıkanların rolü yok mu? Boyuna kavga edip EXPO’yu kişisel arenaları haline getirenlere ne zaman dur denilecek? Bu kent sadece iki üç kişinin at oynattığı bir alan mı? Sivil toplum sesini ne zaman yükseltecek? İzmirlinin sesine kim, ne zaman kulak verecek? Bu kentin gerçek sahibinin halk olduğu ne zaman net bir şekilde görülecek?".

Bu ve benzer sorular.

Eğer EXPO kaçarsa. Eğer EXPO yolundaki büyük ümitler sönerse.

Bunun bedelini birileri fena ödeyecek!

Bu böyle biline...

Her şeye rağmen şansımız var. Her şeye rağmen umudumuz.

Önemli olan el ele vermek. Devlet ve millet işbirliği ile başarıya odaklanmak.

Onun gereklerini yerine getirmek. Kişisellikten kaçınarak kent için, ülke için çalışmak...

Hiç değilse bugünden sonra.

Hiç değilse İzmir’den elde edilen bir çok şeyin hatırına.

Hiç değilse.
Yazarın Tüm Yazıları