Bu ziyaret geçti, aman kasım sunumuna özen!

EXPO günleri devam ediyor. BIE delegeleri İzmir’i ince eleyip sık dokuyor.

Sorular, incelemeler...

Daha bu işin yarını da var.

Sonra İstanbul günleri.

Orada da "devletin ağırlığı".

İstanbul’un "ağabeyliği".

İlk notlar olumlu.

Elbette sıkıntılar var. Olacak da...

Ama... Güzel şeyleri de görmek gerek.

Yani... Hep yakıp yıkalım...

Hep eleştirelim... Biraz da insaf...

Güzel mesajlar verildi...

İzmir’in güzel yüzü, çağdaşlığı sergilendi.

Delegelerle sıcak diyaloglar kuruldu.

Tarih, kültür, çağdaşlık elden geldiğince anlatıldı.

Devletin desteği... Halkın isteği...

Sivil toplum dayanışması...

Bunlar güzel şeyler.

Aman bozulmasın!

Ama... "Her şey bitti". "Bu iş tamam" demek için de erken...

Daha yapılacak çok şey var.

Unutmamalı ki; Milano’da çalışıyor.

Özellikle tanıtımda ve lobide daha etkin oldukları kesin.

Türkiye’nin bu açığı da hızla kapatması gerekiyor.

Yabancı ülkelerde seri toplantılar...

Türkiye’nin, Ege’nin ve İzmir’in anlatılması...

Müslüman, laik ve çağdaş bir ülke...

O ülkenin "inci kenti" İzmir...

Aydınlık yüzler...

Kültürlerin buluşması... Tarih, turizm...

Bunlar daha iyi anlatılmalı...

Ülke, ülke... Kent, kent...

Hatta kapı kapı...

Evet, lobi böyle olur.

Tabi bu arada Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, bakanların kişisel çabaları...

Karizma ve dostluklarını kullanması... Bunların hepsi önemli...

Ama...

Benim dikkati çekeceğim bir başka konu var:

İzmir ziyareti iyi güzel de...

Aman rehavete kapılmayalım.

Tempomuz yavaşlamasın...

Heyecanımız azalmasın...

Unutmayalım ki; biz kendimizin rakibiyiz!

İnanırsak, çalışırsak ve kendimizi doğru anlatırsak; bu iş olacak!

O zaman... Kasım’daki yeni sunum için kolları hemen sıvama zamanı...

Tam bir dayanışma içinde...

"El elden üstündür" anlayışıyla herkesin fikrine ve önerisine saygı duyarak...

Sağlık temasını daha iyi anlatarak...

Kenetlenerek. Ve hep daha iyiye koşarak...

Kasım sunumu çok önemli... Bu ziyaret geldi geçiyor. İyi de gidiyor.

Ama... Hemen sonrasına şimdiden konsantre olmalıyız.

Kasım sunumu dört dörtlük olmalı.

Her anlamda...

Filmiyle, heyetiyle...

O heyette yer alacak ünlü isimleriyle... Belki sanatçı ve kültür adamlarıyla...

Yani... Kışın sonu da bahar...
Yazarın Tüm Yazıları