Alsancak Limanı’nda zarar büyüyor...

Yazık oluyor, gerçekten yazık. İzmir’in zaten güç kaybettiği ortada. İzmir kaybedince Ege de bundan etkileniyor.

Yani... Ege de kaybediyor.       Â

Turizmde, tekstilde, finansta, ticaret hayatında yaşananlar ortada...

Tutucu, statükocu kafalar İzmir’e zarar veriyor.

Üstelik bu kafaların "her şeye karşı çıkan küçük dünyalar"ı geleceği de karartıyor.

Birçok ailede çocuklar artık "Baba, anne geleceğimiz İstanbul’da" demeye başladı.

Acı ama gerçek!

Tablo bu.

Şimdi de bu tabloya Türkiye’nin önemli ihracat limanlarından İzmir’de yaşanan sıkıntılar eklendi.

Bu; İzmir’in ekonomik potansiyelinde yeni gerileme demek.

Yeni yara!

Nedeni basit; bir türlü özelleştirme tamamlanamadı.

Tamam da... O zaman yatırım yapılsın!

Yani... Limana yazık edilmesin.

İhracat üssü burası... Ege için önemli bir merkez.

Net bir gerçek var; 1980’li yıllara geri döndük.

Gelişme anlamında, teknolojik yapı anlamında.

Doğru dürüst yatırım yok.

Özelleştirme hala askıda...

Ya olmalı, ya da kesin kez "hayır" denmeli...

Özel sektörün bu anlamdaki atılımları malum.

Çağdaş liman işletmeciliği ile önemli gelişmeler sağlanıyor.

Teknolojik yatırımlar, kalifiye eleman desteği, lojistik altyapı...

Bir sürü önemli ayrıntı.

Bu gerçeği görmeli.

Herkes giderken Mersin’e, biz gitmemeliyiz tersine!

Alsancak Limanı’ndaki sıkışıklık, sorunlar artıyor.

Bir çok önemli firma kaçıyor.

Ya kaçtı, ya kaçacak!

Gemiler İzmir’e uğramak istemiyor.

Kayba bakın. Yitirilen ve yitirilecek katma değere!

Sorunlar sonrasında ortaya çıkacak istihdam sorununa...

Sadece o kadar mı?

Ya kaçan konteyner taşımacılığı pazarı?

Hala yüzde 20’lerde kalan payımız!

Oysa Ambarlı yüzde 10’larla başladı, şimdi yüzde 50’leri aştı.

Yazık değil mi?

Ve zamanında gönderilemeyen mallar.

Sıkışıklığın açtığı yaralar.

İçleri cızz eden işadamları...

Vah İzmir’im vah! Bunu görmek gerek.

Sıkışıklık nedeniyle her yıl uğranan zarar da 100 milyon dolar düzeyinde.

Bu zarar da büyüyor.

İş işten geçiyor. İzmir elindeki önemli bir silahı kaybediyor.

Eee, ne oluyor?

Su akıyor, müdahale etmesi gereken birileri bakıyor!

Böyle mi olmalı?

Nerede bu kentin sahipleri?

Bakanları, milletvekilleri?

Valisi, belediye başkanları?

Alsancak Limanı haykırıyor:

"Sorunum çözülsün artık. Bana bir an önce yol verilsin. Verilsin ki, yatırım yapılsın... Yatırımlarla da İzmir’in önü açılsın"...

Bu sese kulak vermek gerekmez mi?
Yazarın Tüm Yazıları