LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Türkiye ciddi bir gerilimin içinde. Sokakta büyük endişe var. Siyasetin ilk görevi; halkın tansiyonunu düşürmek elbette.
Çünkü... O tansiyonun yükselmesi demek...
Sancı, sıkıntı, sorun demek...
Bu net.
Türban konusu bir kez daha gündemde.
Türk halkının gündeminin ön sıralarında olmadığı biliniyor.
Ama... Hep ısıtılan bir konu...
Özellikle de seçim sinyalleri ortaya çıktıkça...
Tabii seçimlerde ciddi bir malzeme...
Türban fitili ateşlendikten sonra çeşitli kesimlerle sohbet ettim.
Anne - babalar, öğretim üyeleri...
Bir çok üniversiteden gençler, hocalar... Bir çok kentten, ilçeden aileler...
İçlerinde 12 Eylül döneminin acılarını yaşayanlar da var.
İlk saptamam; ciddi bir tedirginlik var.
Ve dile getirilmesinden çekinilen ciddi bir tehlike: Anarşinin hortlaması.
Gençlerin yeniden kamplara bölünmesi.
12 Eylül öncesinde olduğu gibi "okuması" için Üniversitelere gönderilen gençlerin çatışmanın, kavganın ve bir "savaş"ın içinde kendini bulması.
Bir ateşe atılması.
Yine "herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine" sancısı...
Nasıl unuturuz o yıllarda gazete sayfalarına yansıyan terör bilançolarını!
Şurada şu kadar ölü, şu kadar yaralı. Şurada çatışma, baskın!
Annemin, üniversiteye giderken arkamdan dualar okuduğunu anımsarım o günlerde.
"Sağ salim gideyim, yine öyle döneyim..."
Diğer anneler gibi. Aile büyükleri gibi...
Oysa... Üniversitelerde 28 yıldır huzur ve sükun var.
Sorunlar yok mu? Elbette var.
Yanlışlar, eksikler... Olacak. Hep oldu.
Ama... Onların düzeltilmesi başka... Yeni bir soruna yelken açmak başka...
Yani... Konsensüsle çözüm... Toplumda çatışma yaratmadan...
Aileler tedirgin; ya üniversitelerde yine çatışmalar başlarsa?
Silahlar çekilirse... Gençler birbirini yaralamaya, öldürmeye başlarsa...
İnsanların beyinlerindeki... Daha sonra dudaklarından dökülen endişeler bunlar.
Siyaset kurumunun bu konuda dikkatli ve özenli olması şart.
Bir de... Bu konunun zamanlaması...
Malum dünyada ciddi bir ekonomik kriz sinyalleri yaşanıyor.
Piyasalarda daralma. İşsizlik endişesi...
Bu elbette Türkiye’yi de etkileyecek.
Az ya da çok.
Dünya bu konuda ciddi önlemler alıyor.
Temel gündem maddesi bu!
Yani... Bu krizden en az zararla çıkmak...
Ya da krizi ileride bir avantaja dönüştürmek...
Biz ne yapıyoruz?
Halkın gündeminde olmayan konularla zaman kaybediyoruz.
Sokaktaki insan gelişmelerden rahatsız.
O sese kulak vermek gerek.
Çünkü... Demokrasilerde en önemli güç; o ses.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları