Paylaş
Yok, öyle küçük bakkal hesapları bana mısın demez, gözüm yükseklerde. Sahte tevazu gösterecek değilim, beni Tokyo borsasında tahta, Güney Afrika madeninde elmas, Hazar kıyısında petrol, Roma bankasında senet, Manş tünelinde tahvil veya Küba tarlasında tütün ilgilendiriyor.
Efendim malumunuz, nato kafa nato mermer ‘solcu’ şablonlara göre savaşı daima ‘şiş göbekli para babaları’, bilhassa da silah fabrikatör ve tacirleri arzularlar ki, ölüm makinası satarak zenginliklerine zenginlik katsınlar...
Hatta Frenk avanaklar bu ilkel önyargıyı teorileştirmek için bir de slogan icad etmişlerdir ve ‘tereyağı - top politikası’ diye ahkam keserler.
Hayır, savaşın da tıpkı barış gibi sonsuz çetrefil bir yumak oluşturduğunu ve Almanya'daki Krupp tesislerinin 1. Harp'ten iflahı kesilmiş, Fransa'daki Schneider üzinalarının ise 2. arbededen iflas etmiş olarak çıktığını anlatarak tatlı pazar keyfinizi kaçıracak değilim.
Allah bu ‘solcu’lara akıl fikir ihsan eylesin diyerek konuyu kapatıyorum.
Kapatıyorum ama eh mazim itibariyle benim sicilimde de ahmaklık var, üstelik yukarıdaki teori klişeleşmiş bir nitelik taşıdığından ve her zaman yabana atılamayacağından, biraz savaş - papel ilişkisine değinmek istiyorum.
Daha doğrusu, müthiş sır verip, dünyalığı doğrultmak için kıvranan fukara kulunuzun şu Kosova muharebesinden nasıl faydalanacağını size açıklıyorum.
* * *
Doğru, hayatımda hiç bir zaman para meselelerine aklım ermedi.
Yine doğru, önüme Karun serveti koyup bunu işlet demiş olsalardı çok muhtemelen sermayeyi hemen batırır ve ertesi gün borç diye avuç açardım.
Fakat, zahir bu alandaki beceriksizliğimi aşmak irademden kaynaklanıyor, epey uzun süredir bilumum ‘‘mani’’ konularına büyük ilgi duyuyorum.
Yok, öyle küçük bakkal hesapları bana mısın demez, gözüm yükseklerde.
Sahte tevazu gösterecek değilim, beni Tokyo borsasında tahta, Güney Afrika madeninde elmas, Hazar kıyısında petrol, Roma bankasında senet, Manş tünelinde tahvil veya Küba tarlasında tütün ilgilendiriyor.
İnsan bir işe soyundu mu tam soyunmalı ve işte küreselleşme sürecinde yaşıyoruz, tabii ki dünya çapında düşünüyorum ve geniş strateji belirliyorum.
Üstelik insaf, iki yıl sonra yarım yüzyılı devireceğim ve bu yaştan sonra zengin olursam eh bir elim yağda, bir elim balda cinsinden olmalıyım.
Külüstür arabadan harcıalem otomobile geçmişim, şöförü emrime amade ‘Rolce Royce’ye kurulmadıktan sonra hiç umurumda değil...
* * *
Sadede geleyim, inanın Kosova savaşından bol bol para kazanmak mümkün.
Malum, müttefik kuvvetler Çetniklerin kafasına gül değil gülle, bilhassa da her bir tanesi bilmem kaç milyon dolar eden güdümlü füzelerden atıyorlar.
‘Londra Strateji Enstitüsü’ bülteni, ‘Hava ve Kozmos’ dergisi, ‘Barış Araştırmaları Merkezi’ tebliği, bendeniz meslek icabı bu karın ağrısı nevaleyi her Allahın günü okumak mecburiyetine olduğumdan olayları metazori izliyorum, ‘Tomahawk’ marka yukarıdaki seyir füzelerini ünlü ‘Boeing’ firması üretiyor.
Zahir çok karavana sallamışlar, hem kara kuvvetlerinin, hem de donanmanın elindeki stoklar ise şu sırada bitmek üzere. Bir yandan nükleer kapasitede olanları konvansiyonele çevirtiyorlar, bir yandan yenilerini ısmarlıyorlar.
Demek ki, ilk karlı iş olarak ‘Boeing’in ve mermilerin diğer bölümlerini yapan ‘Williams İnternational’ ve ‘Litton İndustries’in hisse senetlerini acilen borsadan toplamak gerekiyor. Teorik olarak mutlaka yükselecekler.
Ama teorik olarak kaydını koyuyorum, çünkü üç aylık yeni bilanço bu defa iyi sonuç vermiş olsa bile ‘Boeing’in sivil uçaklarla başı dertte ve üstelik yine aynı üzina kızağından çıkan ‘Apache’ helikopterlerden ikisi Arnavutluk'ta patır patır düştü, söz konusu vukuatların olumsuz haneye yazılması mümkün.
Dolayısıyla, hesabı kitabı çok iyi yapmakta yarar var.
* * *
Bitmedi ! Seyir füzesinin gözü, dolayısıyla gözün de merceği mevcut.
Peki bu merceği kim imal ediyor ? Belki Almanya'nın ‘Zeiss’sesi, belki İsveç'in ‘Hasselblad’ı... O halde derhal Frankfurt'a ve Stockholm'e hücum !
Fakat özel olarak Frankfurt, genel olarak Avrupa hava firmaları konusunda dikkatinizi çekerim, ‘Financial Times’ geçende, Balkan savaşı nedeniyle başta ‘Lutfhansa’ tüm şirketlerin doğu seferlerinde büyük rötarlar meydana geldiğini ve fazladan yakıt kullanımının fahiş maliyet artışı getirdiğini yazıyordu.
Benden size dost tavsiyesi, sakın özelleştirilmelere tamah edip şu sıralar havayolu kumpanyalarından aksiyon almayın. Hatta varsa hemen elden çıkartın.
Buna karşılık, yukarıda ilk aklıma gelenlere ek olarak, işte jetler inip kalkıyor ve tekerlekleri paralanıyor, bu kauçuk plantasyonlarına ve lastik fabrikalarına yeni yatırım yapılabileceğine; işte kerozen sarfiyatı artıyor ve Sırp rafinerileri yanıyor, bu petrol varili fiyatının artabileceğine; işte mültecilere çadırlar gönderiliyor ve şehirler yıkılıyor, bu büyük tekstil ve dev çimento fabrikalarına iş gelebileceğine işarettir.
Dolayısıyla, siz siz olun ve Kosova savaşının kıymetini bilin.
Beynini iyi kullanan kulunuzu örnek alın ve tez elden dünyalığı doğrultun.
Tamam, ahmak ‘solculuğun’ şabloncu teorisi yanlış ama benim gibi süper uyanık ‘sağcı’ların sinekten yağ ve bu teoriden ders çıkartması hiç de yanlış değil...
Paylaş