PERŞEMBE akşamı, Benazir Butto’nun intihar saldırısı sonucu katledildiği haberini radyoda duyduğum an, ilk tepkim şu oldu: Yarın en kuyruklu komplo teorilerini işiteceğim.
Malımı bilmez miyim, nitekim dünkü gazeteleri açtım ki, Allaah, hepsi gırla gidiyor.
Biri "sofu", öteki "laikçi" geçinse dahi aslında kan kardeşi olan "İslamcı - ulusalcı" cihet bir döktürmüş, pir döktürmüş. Öküz altında buzağı ne kelime, fil altında kuzu keşfetmiş.
Kimi aklı sıra çağrışım yapacak, "Pakistan’da derin cinayet" manşetini atmış.
İşin arkasında "Amerikan parmağı var" demeye getiriyor.
"Batı Müslüman soykırımına hazırlanıyor" kışkırtmacılığıyla ekmek yiyen sicilli ajan-provokatör "yorumcu" (!) türünden kimileri ise bu çağrışıma dahi ihtiyaç duymamış.
Gaipten haber almış ki, meczûp ciddi ciddi ve küstáh küstáh, zaten Pakistan’ı işgal etmek için "senaryo" hazırlamış olan ABD’nin Butto suikastını düzenlediğini yumurtluyor.
* * *
NE diyeyim birader? Boynum kıldan ince, sizler öyle buyuruyorsanız, eh öyledir!
Bári, komplo teorisi çorbanızda tuzum olsun diye kulağınıza şunu da fısıldayayım:
Benden duymuş gibi olmayın ama, ihtihar bombasını patlatan dini bütün çocukcağızın kuş beynini aslında, şeyh ve imam kılığına girerek vaız veren İsrail ajanları yıkamışlardı.
Hadi bakalım, yarınki "yorum"unuza (!) bunu da katın ve kıyağımı unutmayın.
* * *
SOĞUK şaka bir yana, burada saldırıyı üstlenen "El Kaide" haberini; asla ulus devlet olmamış Pakistan’ın kabile toplum niteliğini; ordunun ve gizli servislerin klan çelişkisini; atmış yıldır siyasi hayatın hep şiddetin belirlendiği gerçeğini uzun uzadıya işleyecek değilim.
Háttá, ikiz kardeşi ve demokrasi timsáli Hint’le kıyaslama yaparak, sonsuz haklı bir "dini olanla, laik olan neden böylesine farklılık arzediyor" sorusunu bile soracak değilim.
Çünkü, korkunç házin olan ve dehşet trajik olan şey aşağıdaki noktada odaklanıyor.
* * *
SORARIM, kendisine "İslam" diyen ve en azından, siyaseti "dini hassasiyetli" bir eksende arzulayan ve yorumlayan insanlar, nasıl yukarıdaki komplo teorilerini uydurabilir?
Ne hak ve cüretle, söz konusu İslam’ı ve dini böylesine ayağa düşürebilir?
Çünkü, ey ahmak, görmüyor musun ki sen bunları uydurarak, daha ilk andan itibaren, başka din, kültür ve aidiyetlere mensup "gizli servislerin" (!) Müslümanlar arasından adam devşirmekte ve enayi tavlamakta hiç zorlanmadığını "a priori" kabullenmiş oluyorsun?
İmáni dogmatizmin en uç raddesi olan "intihar saldırganlığını" dahi, senin dogmanı o imandan olmayanların manipüle ve fanatize etmesiyle açıklamaya yelteniyorsun.
Farkında değil misin ki, "öteki"ni durmadan "komplo"yla suçlamakla, kendi "ben"ine; yani kendi dini kimlik ve kültürüne mensup ibadullah kitlelerin, her defasında o komplo tongasına basacak kadar geri, köksüz, ebleh ve cahil olduğuna eyvallah diyorsun?
* * *
ANCAAK, eğer gerçekten öyleyse; yani eğer "El Kaide" cinayetleri, 11 Eylül katliamları, Cezayir, Irak, Sudan iç savaşları; artı, Sünni - Şii iç savaşları; daha artı, ekranda kelle uçurmalar ve gırtlak boğazlamalar; nihayet de Benazir Butto suikastları, senin işkembe-i kübrádan attığın gibi hep birer kumpas, manipülasyon ve komploysa, o zaman haline ağla!
Ehl-i İslam’ın niçin bu kadar çok ve yoğun biçimde "ketenpereye geldiğini" sorgula!
Dolayısıyla da, hiç kıvırtmadan, bu ortamı yaratan ve "sofu"sunu da, "laik"inini aynı zihin silsilesine mahkûm eden bir din sistemağinin zafiyet noktalarını ara, bul ve değiştir.
Yani, her suçu "öteki"ne yükleyen şu kuş beynini bir nebze çalıştır da, gerçeği uyduruk komplo teorilerinde değil, bizzat kendi "ben"inde ara, bul ve değiştir.
Yahut da, bir yerine tütsü yakıp Şintoist veya zil çalıp Budist ol ki, canın cehenneme!