Helal borsa, haram borsa

BORSA ne işe yarar ? Çok özetlersek şu işe yarar:

Haberin Devamı

Kapitalist ekonominin temel organlarından birisini oluşturan bu kurum en önce, üretim veya hizmet işletmelerinin tasarruf sahiplerinden borç para bulmasına imkan ve mekan sağlar.

Hemen sonra da, söz konusu borç vasıtasıyla o üretim sürecinde edinilmiş olan yeni artı değeri aynı tasarrufçuya, başta koymuş olduğu rakkama orantılı olarak kâr olarak dağıtır.

Başka bir deyişle ve daha da özetin özetiyle söylersek, borsa, finansı metaya, metayı ise tekrar finansa dönüştüren zincirde bir aracıdır.

İmdii...

* * *

İMDİSİ şu ki, tabii aslında yukarıdaki borsa benim burada armut piş, ağzıma düş şeklinde basitleştirdiğim biçimde işlemiyor. Çok daha fazla çetrefillik arzediyor.

Üstelik, küreselleşmeye paralel olarak geleneksel kapitalizmin çok ötesine taşan bugünkü post-kapitalist ilişkiler, o çetrefilliği haniyse içinden çıkılmaz raddeye vardırıyor.

Haberin Devamı

Hele hele,zaten kendisi “aracı kurum” olan borsanın bizzat iç mekanizmada yeni tür aracılarla donanması hem o borsayı esas işlevinden saptırıyor; hem de son ekonomik krizde göz göre göre saptandığı gibi, çok vahim rizikolara hiç durmadan çanak tutuyor.

Daha açıkçası, öyle klasik doğrultuda liberal falan değil, başı bozuk ve çoğu defa da ne idüğü belirsiz bir “ultra-liberal” eğilime girmiş dünyamızda, gerçek ve mecâzi anlamdaki “borsa oyunları”, deyimin tam anlamıyla oyunun kurallarını piçe çeviriyor.

Zaten yarın Pittsburgh’da başlayacak olan G-20 zirvesinde de, söz konusu “borsa oyunları”na dur denilip denilmeyeceği tartışmasıı gündemin en baş köşesinekuruluyor.

* * *

EFENDİM, “borsa simsarlığı” denilen ve bana sorarsanız hiç de helâl-i hak olmayan bir ekmeği, o borsada cingöz kağıt alım satımı yaparak, aracılığını üstlendiği yatırımcıya kazandırdığı paranın komisyonundan çıkartan bir mesleki branş her zaman mevcut oldu.

Ancaak, şimdilerde “trader” diye adlandırılan ve bir çırpıda inanılmaz servetlere konan “yeni kuşak” (!) simsarlar, söz konusu ekmeğin gerçekten en haramını tıkınıyorlar.

Haberin Devamı

Tabii lâfın gelişi ekmek dedim, yoksa çoğu kırk yaşına dahi girmemiş olan bu tıfıllar özel uçağa kurulup şuradan şuraya giderken, mücevhere boğmuş oldukları metresleri havyarı onlara, francala bile ne kelime, halis Ukrayna buğdayından blini üzerinde yediriyorlar.

Çünkü, yüzdeyle çalıştıkları; hatta “eksper” kesilecek ölçüde palazlandıkları takdirde ortaklık hissesi dayattıkları ve dolayısıyla muazzam rakkamlarla oynadıkları için, ceplerine giren paranın haddini ve hesabını tutamıyorlar.

* * *

OYSA, şahıs veya kurum, biraz tahlilci beynine ve spekülasyoncu şansına, ama çoğu defa da en hızlı bilgisayarın en gizli sırrına güvenen ve bu “trader”ler özünde, kapitalist sistemin direği olan o borsayı kendi varoluş nedeninden ve iktisadi işlevinden soyutluyorlar.

Haberin Devamı

Sanal bir ortamda ve demin aldığını şimdi satmakla, üretim sürecine girerek istihdam, meta ve hizmet yaratması gereken tasarrufu ve finansı ekonomik gerçeklikten kopartıyorlar.

Yani klavyedeki tuşla, aslında somutluğu olmayan hayali bir piyasa üzerinde işlem gerçekleştirilmiş oluyor ki, zaten son buhranın nedeni de büyük ölçüde bundan kaynaklanıyor.

Ve, yedikleri haram blini ve yuttukları haram havyar tabii ki kursaklarında kalsın ama, durumun sorumlusunu şahıs yahut kurum olarak o “trader” simsarlar değil, yine böylesine haram kazançlara imkan ve fırsat tanıyan ultra-liberal kapitalizm anlayışı oluşturuyor.

O halde, kısmen denetleyici ve yönlendirici; bariz haramzadeliklere karşı ise mutlaka müdahil; dolayısıyla da kapitalist ekonominin somut gerçeklerine riayetkar bir dünya sistemi düşünmek gerekiyor ki, Pittsburgh G-20 zirvesinin bu konuda kafa yoracağını umud edelim.

 

Yazarın Tüm Yazıları