ALLAH encâmımızı hayır eyleye! Doğrusu biz gerçekten âlem bir milletiz. Bütün bir ulus olarak kolektif ve çok ciddi bir ruhi tedaviden geçmemiz gerekiyor
EFENDİM şundan ki, Pazar akşam sularına doğru dışarı çıktım. Cigara alacağım. Köşede, gayet “ulusalcı” fakat mahalleden dostum olan bir esnaf kolumdan çekiştirdi. “Bak, Haydarpaşa Garı yanıyor” diye iki bina arasından seçilen dumanları gösterdi. Gerçekten de çatıyı heyula alevler yalıyor ki, çok üzüldüm ve içim gitti.
BU arada ötekisi ha bre, “sabotaj, sabotaj” diye tepinerek Gar’ın “Yahudiye peşkes çekilmek için” kasten yakıldığını anlatıp duruyor. “Yahudiye peşkeş” derken de fi tarihinde İsrailli bir iş adamının oraya büyük bir kompleks inşa ettirtmek için vermiş olduğu proje teklifini kastediyor. Fesüphanallah! Yahu dur, bak şu an ateş fışkırıyor, nasıl böylesine peşin bir hüküm verebiliyorsun?
SONRA bakkala girdim. Açık televizyondan o da olayı canlı olarak izliyor. Ve tabii, farklı argüman öne sürse bile yine Gar’ın kundakladığını iddia ediyor. Meğer deniz arazözleri dakikada yirmi ton su basarmış ama eğer alevler damı saracak raddeye ulaştıysa, bu, ya hortumların, ya fışkırtıcıların sabote edildiğine delâletmiş. Buyrun bakalım, diğer bir çarıklı erkân-ı harp daha komplo teorisini yumurtlayıverdi.
ARDINDAN tekrar eve döndüm ve ekranlara baktım. Aynı terane gırla gidiyor. Zaten de derin devlet komutlu “ulusalcılar”ın dezenformasyon ve gri propaganda amacıyla kullandığı internet “oda”sı çoktan “sabotaj” (!) diye beyin yıkamaya başlamış. Alevler halen, şu an, hâl-i hazırda arşa değmeyi sürdürüyor ama hazretler “haberi” (!) çoktan “Haydarpaşa Garı yakıldı” diye sunmuşlar. Bir güzel de “senaryo” (!) eklemişler. Peki delil nedir? Nasıl bir veriye dayanmaktadır? Hangi temele oturmaktadır? Bir soruşturmanın, bir bilirkişinin, bir uzmanın vardığı sonuçlar bu yönde midir? En önemlisi de, yukarıdaki inşaat projesi herkes tarafından bilindiğine ve yine herkes bir yangın durumunda çok daha kılı kırk yaracağına göre, normal parametrelerde işleyen bir rasyonel mantık sabotajın en son ihtimal olarak düşünülmesi gerektiğini emretmez mi?
TABİİ ki öyle ama ne gam! Rasyonel mantık nire, bizimkilerin kumpas zihniyeti nire? Çamur at izi kalsın ve komplo teorisi üfürükle beyin bulansın, soruşturma yangının şu veya bu ihmalden kaynaklanmış olduğu “a” artı “b” ispatlansa dahi, kalıbımı basarım ki o hastalıklı beyinler sabotaja inanmayı ve “Yahudiye peşkeş”i keşfetmeyi sürdüreceklerdir. İşte zaten, ulus olarak kolektif bir ruhi tedavi gerektiren sonsuz vahim araz buradadır!
BİZ yakın tarihte yine “sabotaj” (!) diye yutturulmak istenen nice yangınlar gördük. AKM binası ve “Savarona” yatı yandı ki, şimdiki “ulusalcı” komplo teorisyenlerinin ağababası olan 12 Mart ve 12 Eylül generalleri o zaman da “kundaklama” hükmü verdiler. İtiraf edin diye de “şüphelileri” (!) işkenceye yatırdılar. Nihayetinde hepsi aklandı. Fakat eminim, “sokaktaki adam”ın ezici çoğunluğu hâlâ öyle olduğuna inanıyordur. Zira eyvah ki, yine ezici çoğunluk yukarıdaki rasyonel mantık yerine “fesat mantığı”yla düşünmektedir ve dezenformatörler daha anında “Haydarpaşa Garı yakıldı” diye ahkâm kestiğinde bunun derhal rağbet bulması, böylesine vahim bir hastalıktan kaynaklanmaktadır. Ve beyinlerimizdeki bu yangın sürdükçe de Haydarpaşa Garı’ndaki yangın hiç sayılır!