Paylaş
ZAMAN bu, kuş misali geçiyor... Nitekim, acısı daha dünmüş gibi içimizi dağlarken, meğer Agop Usta'mızı cennete yolcu edeli beri kırk gün bitmiş.
Dolayısıyla, vecibeyi uluorta ayağa dökmenin alemi yok ama konuyla alakası var onun için söylüyorum, şu Ermeni tasarısı ABD'de onaylanır mı onaylanmaz mı tatavası süre dursun, biz pazar günü kabri başında O'nun ruhunu şad ettik.
Cenazede olduğu gibi mezarlıkta da etraf tıklım tıklımdı. Muhtemelen, yine cemaatin bir yarısı İsevi, diğer yarısı Muhammedi aidiyet taşıyordu.
Neyse, nur içinde yatsın ve Allah kabul etsin, muhterem peder ebedi istirahatgah önündeki ayini bitirdikten sonra sıra helva yemeye geldi...
* * *
KIVAMI yerinde ve gayet helemeli irmik helvası ki, merhumun hemşiresi Seta Hanım elceğiziyle pişirip otomobil bagajında kabristana getirmiş.
Rejim mejim diye kaytarmaya kalktım, Ardaşes Abi ‘en azından tadına bak da rahmetlinin kemikleri sızlamasın’ uyarısını yapınca utancımdan kızardım.
Üstelik, Yalçın Bey'in eşi Nazlı Hanım da kendi hazırladığı başka bir tepsiyi ‘Agop pek severdi, taam etmemek günahtır’ diye cemaate dağıtıyor...
Eh, zaten Hayk lisanı tek tük işitiliyor ve esas konuşulan dil Türkçe, bir de papaz efendinin yerinde hoca efendi olsa mevlidden ayırmaya bin şahit ister.
Fakat işte itiraf ediyorum ve malumatfüruşluk tasladığıma aldırmayın, eğer Garo söylemeseydi, Gregoryen Ermenilerde de helva adeti olduğunu bilmiyordum.
Şaşırdım kaldım...
* * *
NE şaşırıyorsun be adam, normaldir! Hem de bin defa normaldir!
Çünkü, modern zamanların o habis uru milliyetçilik hem mecazi, hem hakiki anlamında ve karşılıklı olarak kanımıza girmeden önce; yani, kah ‘Armenekan’cı Mıgırdıç'ın, kah İttihatçı Talat'ın; kah komitacı Celal Azmi'nin, kah Taşnak'çı Aram'ın; kah Yıldırım Arşak'ın, kah Bahattin Şakir'in fütursuzca ektiği ve irinli kanser kromozomları kusan kin ve nefret tohumları metastaza dönüşmeden önce, bu iki can yoldaşı halk beraberliğini, hadi Polyanna'cılık oynamamak için gül gibi demeyeyim ama, en azından paşa paşa sürdürmüyor muydu?
Dolayısıyla, bre avanak, Müslüman oldukları tarihten bu yana Türklerin hiç Ermeniler kadar içiçe ve anca kanca yaşadıkları başka bir Hristiyan kavim var mı ki Agop Usta'nın kabri başında helva dağıtılınca şaşkalozluyorsun ?
Cevap ver, ‘Bahçelerde mor meni / Verem ettin sen beni / Ya sen İslam ol Ahçik / Ya ben olam Ermeni’ türküsündeki hümanizma toprağının ortak insanları ortak kültürü ve ortak ritüelleri paylaşmayacak da, ya kim paylaşacak?
Semavi dinden imanlar farklı olmuş olsun, ölümlerin kırkıncı günü onlar aynı lezzetten aynı irmiği kaynatmayacak da, kimler kaynatacak?
Seni gidi gafil seni gidi, yoksa, aslında tüm insanlık alemine kabus kusan ve şükür işte nihayet biten o meyus 20. yüzyılda aramıza giren; hatırlanması da intikam için değil ancak ibret için gerekli olan dehşet şeylerden dolayı, bir asır dediğin son tahlilde nedir ki, ondan çok daha eskiye uzanan bütün bir kollektif hafızanın da bir çırpıda silinmiş olduğunu mu sanıyordun?
Hadi, şimdi mırın kırın etmeden Seta Hanım'ın ve Nazlı Hanım'ın Agop Usta'mızın kırkıncı günü için pişirdiği kutsal ve ortak helvadan kepçe kepçe ye!
Ye ki, hem O'nun aziz ruhu şad; hem de Türklerin ve Ermenilerin bundan sonraki ebedi kardeşliği o meyus 20. yüzyılın öncesindeki gibi olsun!
Paylaş