Ergenekon bağı yok ve olamaz!

LÜTFEN, bugünkü tarihi bir tarafa kaydedin. Aşağıdaki iddiama da mim koyun.

Ve gün gelir eğer yanıldığım ortaya çıkarsa, yüzüme bilhassa vurursunuz.

Bu takdirde de, hiç yüksünmeden özür dileyeceğimi şimdiden ilán ediyorum.

* * *

HAYIR, cuma sabahı göz altına alınan ve bazıları salınan, bazıları da tutuklanan "zanlılar"dan (!) hiçbirinin "Ergenekon Çetesi"yle organik ilişkisi yoktur! "Şüphe" fostur.

Üstelik, buna, her kılığa ve her kisveye bürünen ve daha da bürünecek olan Doğu Perinçek adındaki malûm şahsı bile dahil ediyorum.

Artı, son başlatılan "soruşturma"nın AKP’ye yönelik davayla da ilgisi yoktur!

Bir rövanşçılık, bir intikamcılık, bir "dişe diş, göze göz" mantığı söz konusu değildir.

Çünkü, taraflar birlerine zıt gözüküyor olsalar dahi, yukarıdaki her iki iddia da aynı tür "komplo teorisi" zihniyetinden kaynaklanmaktadır. Yine hayatın gerçeğine toslayacaklardır.

Biliyorum, "nasıl bu kadar kendimden emin konuşabiliyorsun" diye sormaktasınız.

* * *

BU kadar emin konuşuyorum, çünkü Allah’a bin şükür, olayları ve şahısları mantık süzgecinden geçirecek kadar bilgi birikimine, ufuk açısına ve sosyal tecrübeye sahibim.

Dolayısıyla da biliyorum ki, "Ergenekon Çetesi" denilen marjinal herze "ulusalcı" ideolojinin en lumpen, en kaba, en hoyrat ve en maceraperest kesimini temsil etmektedir.

Ve yine dolayısıyla, Perinçek adlı aynı malûm kişi dahil, yukarıdaki sözümona "örgüt", gözaltına alınan şahıslardan tek bir tanesi için bile "cazibe merkezi" oluşturamaz.

Bir nebze kafası çalışan insan üç - beş kafadarın derme çatma "fedai teşkilat"ına (!) asla sermaye yatırmaz ki, işte "komplo teorisi"ni daha baştan çürüten hayati nokta da budur.

* * *

AMA kabul, 9 Mart 1971 cuntasında yer aldığı için rakip cuntadan sille yemiş Selçuk örneğindeki gibi, yukarıdaki kişilerin evrensel demokrasiden hazetmediği tabii ki bir vakıadır.

Ancak, bu, onların kendi gradolarını "Ergenekon"a dek düşüreceği anlamına gelmez.

Onlar da düşünen taşınan insanlardır ve zaten unutmayalım ki, aynı İlhan Selçuk o 9 Mart’ta Veli Küçük tarzı "küçükler"e değil, en üst kademedeki en "büyükler"e oynamıştı.

Sittin senelik darbecilerin "amatör" bir şebekeye bel bağlayacağını sanmak onların zekásından şüphe etmek olur ki, aslında böyle bir küçümseme rejimi tehlikeye sokar.

* * *

KALDI ki, malûm sicilinden dolayı zeká hacmi bab’ında en tartışmalı şahıs olduğu su götürmeyen o Doğu Perinçek bile söz konusu "Ergenekon" bağlantılı değildir. Olamaz.

Zaten, bunun bizzat kendisi tarafından verilmiş sinyalini anlamamak için ya "Bolşevik lûgati" hiç bilmemek, ya da satır aralarındaki mesajları hiç okuyamamak gerekir.

Tamam, "Aydınlık" adlı varákparede çetecileri tabii ki "mánen" (!) sahiplenmiştir.

Ama aynı zamanda, ilk tevkifat ertesi "uyarımıza rağmen öncü parti disiplininden yoksunluğun götüreceği yer işte burasıdır" gibisinden bir "serzeniş"te (!) bulunmuştur.

Yani, dirsek temasında olduğu "Ergenekon" mensupları o binde sıfır virgül küsüratlık kendi "öncü" (!) partisine yan çizdikleri içindir ki, onlara "mehel olsun" demeye getirmiştir.

Eh, "iktidarsız muhterislik" öyle vahim bir travmadır ki, daima kendisinin ilk plana çıkacağı ve daima kendisinin hükmedeceği organizmalar dışındaki hiçbir şeyi kabullenemez.

Dolayısıyla da, zeká hacmi en tartışmalı sanığın dahi "Ergenekon Çetesi"yle bağlantılı olduğunu düşünmek ve iddia etmek, aslında bizzat "mantıki zeká"ya aykırıdır.

Ve ben burada bir defa daha tekrarlıyorum, soruşturma neticesinde eğer yukarıdaki iddia ve varsayımlarım yanlış çıkarsa, sizlerden dobra dobra özür dileyeceğim.

Peki, her boydan ve her soydan "komplo teorisyenleri" de dileyecek mi?
Yazarın Tüm Yazıları