Hadi Uluengin: Elian'ın rüyaları

Hadi ULUENGİN

FOTOĞRAF gerçekten de çok korkunçtu! Kafasında miğfer ve suratında maske, izbandut cüsseli komando eri mitralyözü kaldırmış; çocukcağız da amcası mıdır, dayısı mıdır, kirvesi midir ne haltın soyuysa, kolu dövmeli bir herifin kucağında feryat figan ağlıyor.

Anladınız, Miami'deki ‘Elian vukuatı’nı kastediyorum...

Bin defa doğru, ufaklığın böyle bir travmayı atlatması herhalde pek zor olacak ve muhtemelen ilerlemiş yaşlarında bile dehşet kabuslarıyla uyanacak.

Peki ama ne yapılmalıydı ?

* * *

NE yapılmalıydı, zira ortada kapı gibi mahkeme kararı var ve de ABD Adalet Bakanı bizzat devreyerek girerek veletin babasına teslim edilmesini istiyor.

Oysa, Elian Gonzalez'i alenen rehin alan ve yeminli Castro düşmanı olsalar bile dangalaklıkta onunla yarışan Kübalı Miami mültecilerinin tındığı yok.

Lobi sayesinde Washington'un Havana'yla en ufak bir ilişki kurmasını dahi engelleyen; Fidel Efendi'nin bunu iç bünyede bir malzeme olarak kullandığını anlamayan; dolayısıyla da, aslında tropikal zalimin ekmeğine yağ süren bu nato kafa nato mermer ‘diaspora’ ‘vermem de, vermem’ diye tutturmuş.

Eh, vermezsen alırlar da, maalesef işte ayı gibi alırlar...

* * *

ŞU Küba meselesi aslında iki ucu pis bir değnek... Önce şunu söyleyeyim, ‘erkek adam, herkese kafa tutuyor’ mantığıyla son dönemde Castro'nun bizim ülkemizde neredeyse MHP'lilerden bile ‘sempati toplamasına’ ifrit oluyorum.

Tonla okuduğum kitap ve makale bir yana kendi gözlerimle gördüğüm yeter, dampingli ‘seks tur’ uçaklarının indiği Havana havaalanında daha ilk andan itibaren küçümen kızların ‘senyor yirmi dolar, gelsene’ diye çekiştirdiği ve sıfır ekonominin ‘turizm’ yaftası altında fahişelik sektörüyle suni teneffüse yatırıldığı bu ülkede, onu zalimce yöneten ebedi ve ezeli despot ‘erkekmiş’...

‘Erkekliğini’ yesinler, malum Türkçede böylelerine başka bir ad veriliyor.

Biline ki, Karayip adasının bugün dünyanın en yoksul devletlerinden birisi olmasından ilk sorumlu, iktidarda kalabilmek için kızıl totalitarizmi empoze etmeyi sürdüren o megalomanyak sakallı ve kendisine suç ortağı avenedir !

* * *

ANCAK, yukarıda belirttiğim gibi, al birini vur ötekine, ikinci sorumlusu da ‘Massimo’ liderle kan davası güden ve politika değil sidik yarışı yapan, Birleşik Amerika'daki iki küsur milyon Kübalı mültecinin ‘eşraf tabakası’dır.

Bu kesim eski faşist diktatör Batista'nın organik ve ideolojik uzantısıdır ki, mafya bağları bir yana, ABD karar odaklarında büyük ağırlığa sahiptir.

Zaten bu yüzden, Demokrat aday Gore Florida eyaletini Cumhuriyetçi Bush'a kaptırmaktan korktuğu için Elian Gonzalez olayında Clinton'a ters tutum aldı.

Üstelik, hiç şüphesiz, hem Küba lobisi, hem de Cumhuriyetçi Parti Miami baskınındaki ‘haşin polis’ imajını devlete karşı alerji duyan ‘derin Amerika’ kamuoyunda puan toplamak için bir karşı propaganda aracı olarak kullanacak.

Başka bir deyişle, daha en baştan itibaren, köpekbalıkları denizinden şans eseri kurtulan Elian ‘balseros’ denilen sıradan ‘salzede’lere dahil olmadı.

Beş yaşındaki çocukcağız hem ABD ve Küba'da bir iç politika malzemesine, hem de bu iki ülkenin dış politikalarında diplomatik bir sembole dönüştürüldü.

* * *

PEKİ, Elian'ın göreceği kabusların faturasını şimdi kim ödeyecek?

Havana dönüşünde onu zafer naralarıyla karşılayacak olan Fidel Castro mu?

Miami'de çocuğu tüketim oyuncaklarına boğan mülteci Küba mafyası mı?

Parsa toplamak için iadeye karşı çıkan George Bush Jr. mi?

Yasal kararı uygulamak amacıyla baskın emrini veren Bill Clinton mu?

Suçlular ayağa kalkın ve Elian Gonzales'e çocukluk rüyalarını geri verin!