Damat Dodi

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

‘Dodi'!.. ‘‘Dodi'' de kim ola ki ?.. Hayır, dört harfle anılan merhum şahsın kimliğini elbet ben de biliyorum.

Ama, Arapça lügatte böyle bir kelime yok.

Zaten rahmetlinin adı da ‘‘Dodi'' falan değildi.

İmad'dı ! Halis muhlis İbn-i Haldun lisanından bir isim...

‘‘Dodi'', İskenderiyeli mütevazi Fayed ailesinin kendisine asalet payesi biçmek için sonradan uydurduğu ‘‘El'' ünvanı gibi, palavrasyon bir lakap...

* * *

İster Maşrek'ten, ister Mağrib'ten gelsinler, bazı Arabiler Batı ülkelerine yerleşir yerleşmez kendi öz adlarını deforme ederler.

Bir bakarsınız, kırk yıllık Muhammed'ler bir çırpıda ‘‘Mumi''; Cemalettin' ler ‘‘Cimi''; Fahrettin'ler ‘‘Fary'' veya Leyla'lar da ‘‘Lili'' oluvermiş !

Bu olgu aslında müthiş bir kompleksin dışavurumudur.

Eski sömürge ulusların tebaları sanırlar ki, gerçek isimlerine efendilerin diline yakın bir seda uydururlara, artık o efendilerle bütünleşebilecekler.

Oysa, Batılı, kimliğini inkar ederek yaltaklanmaya çalışan birisine on paralık değer vermez. Aksine, onu daha çok hor görür. Bıyık altından güler.

Yukarıdaki itici yaklaşım, isim değiştirecek kadar küçülmüş olan eski sömürge tebasını bu kez tam zıt bir kutba götürür. Kompleks hınca dönüşür.

‘‘Efendi''ye olan aşk duygusu yerini nefrete bırakır. Dışlanmışlığı açıklamak için komplo teorilerine başvurulur. Objektif gerçekten uzaklaşılır.

Bu arada, erkek cinsinden bir eski teba eğer ‘‘beyaz kadın'' elde etmişse, intikamını apış arasından almakla övünür. Uçkur altı fetihle kompleks giderir.

‘‘Dodi''ler Batı'yı Batı yapan rasyonalizmle değil, hissiyatla düşünür.

* * *

Bunları, önceki günkü Mısır basınını taradıktan sonra söylüyorum.

Meğer, ‘‘Dodi''yi iki aydan beri ‘‘milli damat'' diye göklere çıkartan ve ‘‘yetmiş yıllık Britanya işgalinden işte böyle intikam alırız'' diye övünen bu basına göre, Diana ve İmad'ın uğradığı kaza çok büyük ihtimalle suikastmış.

Zira, İngiliz rical Leydi Di'nin bir Müslümanla evlenmesine göz yummazmış.

Nitekim, aynı rical Baba Fayed'in Birleşik Krallık'ta zenginleşmesini asla hazmedememiş ve kendisine Kraliçe vatandaşlığının verilmesini engellemiş.

İşte, rasyonel düşünmeyen ve kompleksi önce aşka, sonra da bu karşılıksız aşkı nefrete dönüştürerek komplo teorisi üreten mantığın bariz göstergesi !

* * *

Nereden başlamalı ki ? Paris'teki ‘‘Mercedes'' şöförünün ayyaşlığından mı, yoksa bu şöförün bağlı bulunduğu ‘‘Ritz'' oteli sahibi Muhammed Fayed'in neden personelini çok iyi denetleyecek bir mekanizma oluşturtmadığından mı ?

Veya, Mısır basının, ‘‘El''i uydurma Baba Fayed'in hiç de temiz işler çevirmediğine ve sağlam pabuç olmadığına niçin değinmediğinden mi ?

Ya da, ‘‘milli damatla'' intikam almaya kalkışan zavallı mantığın, Fayed familyasının Thatcher tarafından ne denli desteklendiğini es geçmesinden mi ?

Kahire'deki hezeyanların ipe sapa gelir tarafı yok.

Daha doğrusu, tek bir doğru yanı var.

Evet, İngiliz ricali belki Fayed'lere hiç bir zaman itibar etmedi, çünkü bu insanlar gerçekte sahip olmadıkları bir çehreyi sunmaya çalıştılar.

‘‘Sir''e tekabül etsin diye soyadına ‘‘El'' eki uydurdular.

Arabiliği unutulsun diye İmad'a ‘‘Dodi'' dedirttiler.

Efendi kompleksini aşamadıkları için kendilerinin efendisi olamadılar.

Allah ‘‘Dodi''ye değil İmad Fayed'e rahmet eylesin.

‘‘Milli damatla'' intikam alacağını sanan kompleksler de bize uzak dursun.

Yazarın Tüm Yazıları