RUHUNA el Fatiha, kısaca "BOP" denilen şu meşhur "Büyük Ortadoğu Projesi", Irak parlamento ve hükümetinin önceki gün aldığı ve ülkedeki ABD işgalinin en geç 2011 yılında sona ermesini öngören kararla, artık tamamen mezara gömüldü.
Fakat aslına bakarsanız, dünya kamuoyuna ilk kez George W.Bush’un 26 Şubat 2003 tarihli ünlü konuşmasıyla duyurulan bu plan zaten baştan ölü doğmuştu.
Velev ki "ultra süper güç"ün dayatmasıyla daha sonra uluslararası gündeme gelmiş olsun, bunlar afaki projenin ana rahminden ölü çıkmış olduğu gerçeğini değiştirmedi.
Zira, kendisine bütün bir coğrafyayı "demokratikleştirmek" misyonunu vehmeden o "BOP" her şeyden önce, aynı demokrasinin "ana ruh"una aykırı bir gelişme oluşturuyordu.
***
ÖYLE, çünkü projenin ideoloğu ve mimarı durumunda olan ve "neo-con" denilen Amerikan yeni muhafazakarları bir anlamda "liberal jakoben" kimliğine bürünmüşlerdi.
Başka bir deyişle, iradeci bir çaba ve ceberrut bir sopayla bölge devlet ve halklarına "demokrasi" dayatmak istiyorlardı.
Oysa, bu yaklaşım zaten daha ilk andan itibaren liberalizmin "l"siyle çelişen bir yönteme tekabül ediyordu ki, böyle "demokrasi şampiyonluğu"na kitakse!
***
ÖTE yandan, yukarıdaki ilkesel hezeyan bir yana, ne o "yeni muhafazakarlar", ne de Washington yönetimi, Müslüman - Arap toplumların "hálet-i ruhiye"sini anlayabildi.
Bir kere, Beyaz Saray ricáli, Ortadoğu’daki kapıyı açacak yegáne "sihirli anahtar"ın İsrail - Filistin sorununu çözümlemek olduğunu görmeyi reddetti. Kilidi kapalı tuttu.
Artı, herhangi bir işgalin o ülkede mutlaka direnişi de kamçılayacağın ve Irak gibi bir mezhep ve kabileler diyarında da bunun çok çetrefil biçimde tezahür edeceğini öngöremedi.
Ve nihayet, Bush ve akıldaneleri, tıpkı Vietnam’da yaşanmış olduğu gibi, "batağa saplanma"nın bizzat Amerikan kamuoyunda yaratacağı tepki ve travmayı hesaplayamadılar.
Nitekim de, Bağdat’daki açıklamadan hemen sonra, Amerikan kuvvetlerinin on altı ay içinde Irak’tan çekilmiş olacağını dün tekrar vurgulayan Obama’nın yeni başkan seçilmesi, zenci liderin seçim kampanyasını "eve dönüş" teması üzerine oturtmasından kaynaklandı.
O Bağdat açıklaması ki, dediğim gibi, aslında malûmun ilámına tekabül ediyor ve ölü çıktığı rahimden morga kaldırılmış olan "BOP" kadavrasının cenaze tarihini haber veriyor.
***
İMDİİ, dünyayı bir nebze izleyen herkes yukarıdaki olguyu zaten biliyordu.
Eski Savunma Bakanı ve "yeni muhafazakar" partizan Donald Rumsfeld’in 2006 Aralık’ındaki tasfiyesiyle birlikte "BOP"un Bush’un dahi gündeminden düştüğü ve müttefik başkentler tarafından açıkça "ti"ye alındığı hiç kimse için sır oluşturmuyordu.
Náçizane, bu satırlar yazarı da burada, bunun böyle olduğunu defalarca vurguladı.
***
OYSA, "BOP" láfı ortalıkta dolaşmaya başlar başlamaz bunun üzerine mal bulmuş Mağribi gibi atlayan bizim "ulusalcılar" o gün bugündür ve hiç aralıksız, ABD’nin bölgeyi egemenliği altına almak için hin kumpas kurduğunu ve inanılmayacak şey, bu sayede hem Türkiye’yi bölmek istediği, hem de "jandarmalık rolü" biçtiğini papağan gibi tekrarlıyorlar.
Söz konusu "BOP" onun vaftiz babası "neo-con"larnezdinde bile hayal olmaktan çıkalı şu kadar zaman geçmiş ama, işte bizimkiler Nuh diyor asla peygamber demiyorlar.
"Sevr paranoyası" yetmedi "BOB" verelim, "öteki"yle tehdit etmek için mutlaka bir "öcü" yaratmak gerektiğinden, gerçeği olgularda değil kendi hezeyanlarında keşfediyorlar.
Oysa işte, ABD onaylı Irak yönetimi dahi en geç 2011 yılında tasın tarağın toplanmış olacağını açıkladı ki, "ulusalcılar" şimdi nasıl korkutacaklar, doğrusu pek merak ediyorum.