Paylaş
Tek cümlelik paragrafı yine kasten tek cümlede ve kelime be kelime tercüme ettim:
“Bütçe konsolidasyonu dâhil iktisadi iyileşme hamlesini güçlendirmek, büyümeyi desteklemek ve finans piyasalarında istikrarı sağlamak amacıyla G20, bilhassa kur değişimlerindeki elâstikiyeti sağlamlaştırmak için mali piyasalardan fazlasıyla etkilenen kambiyo sistemini uyarlamak; rekabetçi devalüasyonlardan kaçınmak ve ana ekonomik verileri bu sisteme daha iyi yansıtmak hedefiyle, her türlü önlemi almayı taahhüt eder”.
DÜN büyük patırtıyla noktalanan G20 zirvesindeki nihai bildiri işte böyle başlıyordu.
Tabii gerisi de geliyor ama eğer o yenip yutulmazlıkları da yazmaya kalksam ya beni gazeteden atarlar yahut sizlerin iktisat fakültesine kaydolması gerekir.
Frenkler yukarıdaki cinsten bilgiç lügat kullanan, fakat satır aralarından okunduğu için yorumu son derece izafi olan bu tarza “ziloglosi” veya Türkçesiyle “odun dili” diyorlar.
Gürgen, meşe, tik ağacı kadar sert bir odun ki, ağzının içinde çevirebilirsen çevir!
EFENDİM, kılın kırk yarıldığı yukarıdaki tür uluslararası toplantılar dışında aynı “odun dili”ni esas olarak dünya komünist partileri ve bilhassa da savaşlarda, cihet-i askeriye kullanır. Onlara mahsus bir spesiyalitedir.
Meselâ fi tarihinin “Kominform”u söz konusu partilerini bir araya getirdiğinde, Rus KP’siyle Çin KP’si arasındaki dalaşı mümkün mertebe gizleyebilmek için önce uzun uzadıya “proleter enternasyonalizmi”ne, “kapitalist sistemin kaçınılmaz çöküşü”e, “mazlum halkların anti-emperyalist mücadelesi”ne duyulan ortak inançtan falan dem vurulurdu.
Sonra da, “sosyalist üretim aşamasına geçmiş devletlerde işçi sınıfı diktatörlüğü öznel şartlara uygun biçimde pratiğe uygulanırken, yüce Marx ve Lenin öğretilerinin ışık tutacağı teyid edilmiştir” şeklinde bir ifade kullanılırdı ki, işte buyurun cenaze namazına!
Öyle, çünkü o “yüce ışıklar” aynı ama demek gölgeler farklı ki vurgulaması yapılmış.
Hayati terim ise “öznel şartlara uygunluk”tur. Herkes kendi meşrebine göre çekiştir. Dolayısıyla da, Moskova sarayına atfen “Kreminolog” denilen uzmanlar baltayı değil ama pertavsızı ele alıp derhal bu “odun dili”ni normal dile “rendelemek” işine girişirlerdi.
EVET, komünist partileri gibi özellikle savaş yenilgilerinde asker lügati de öyledir.
Nitekim diyelim ki 1943 güzündeyiz. Almanların Kursk taarruzu fos çıkmış ve Kızıl Ordu Nazileri önüne katıp önce Harkov’u almış, sonra da Dinyeper’i aşarak Kiev’e girmiştir.
Peki Berlin radyosunda okunan “Wehrmacht Yüksek Karargâhı” bildirisi ne diyor?
“Düşmanla gerçekleştirilen çetin zırhlı, topçu ve piyade muharebeleri ertesinde 9. ve 4. ordulara mensup birliklerimiz genel cephe daraltma stratejimize uygun olarak, önceden tahkim edilmiş mevzilerinde düzenli biçimde konuşlanmışlardır” diyor!
Be mübarek general, ilkin sen saldırmış ve de işte boyunun ölçüsünü almışsın.
Ardından da palas pandıras şu
kadar yüz kilometre geri püskürtüldüğüne göre bunun “cephe daraltma stratejisi” ve “önceden tahkim edilmiş mevzi”si mi kaldı?
TEKRAR sadede gelirsem, G20 zirvesi tarafından dün yayınlanan ve ilk paragrafını kasten olduğu gibi aktardığım yenip yutulmaz bildiriyi de aynı çerçeveye oturtmak gerekiyor.
Yani işin aslına bakarsanız, o bütün cafcaflı lâflara ve o bütün taahhütlere rağmen dünya ekonomisinin gidişatı hakkında Seul’de dişe dokunur tek bir karar alınmadı.
Dostlar alışverişte görsün ve eski hamam, eski tas herkes bildiğini okumaya devam etti
Bu okumayı da “odun dili”nde yapmak gerekiyor ki, bari cüzdan cebimize batmasa!
Paylaş