Bir Babil ki!

İŞTE size bir ahiret sorusu ve de bilin bakalım!

Haberin Devamı

Nebukadzenar kimdir ve günümüzle ilgisi nedir?

İlâhiyata ve tarihe fazla ilgi duymayanların bir elleriyle çene tutarak, diğer elleriyle de baş kaşıyarak düşünmeye başladığını görür gibi oluyorum, o halde hemen cevabı vereyim.

Nebukadnezar, “Nabucco” projesinin isim babasıdır!

* * *

EVET evet, hani şu anan yahşi, baban yahşi pazarlıklardan sonra, hem imzacı beş ülke liderinin, hem de diğer gözlemcilerin katılımıyla Pazartesi günü Ankara’da şatafatlı töreni düzenlenen ve Hazar, Irak, hatta belki İran doğalgazını Türkiye üzerinden Orta Avrupa’ya taşıyacak stratejik boru hattı var ya, işte onun vaftiz babası bu Nebukadnezar hazretleridir.

Hazretleri dedim, çünkü söz konusu zat gerçekten de kraldır.

M.Ö. 605-562 tarihleri arasında yaşamış olan gayet meşhur bir Babil kralıdır.

Haberin Devamı

Zaten Eski Ahid’i açın, ismi daha “Tekvin”de karşınıza çıkar.

Lâf aramızda da, Kudüs’ü işgal ettikten sonra asi Yahudileri yurtlarından sürdüğü ve burnundan kıl aldırmayacak ölçüde böbürlendiği gerekçesiyle, pek hayırla anılmaz.

* * *

FAKAT işin daha da aslına inerseniz, aynı adla tahta çıkmış hükümdar sayısı dörttür.

Ama herhalde, böyle dev bir projeye isim verirken meçhul meşhurlar seçilecek değil!

Dolayısıyla benim naçizane tahminim odur ki, modern şantiyenin siyasi mimarları tercihi esas olarak, muazzam bayındırlık işlerine girişerek hem ünlü bahçeleri inşa ettiği; hem bir o kadar ünlü Zigurat tapınağını bulutlara değdirdiği, hem de binbir ark ve kanalla çölü oluk oluk suladığı için hanedanın en tanınmışı olan 2. Nebukadnezar’dan yana yapmışlardır.

Eh, en doğu sınırımızdan tâa Viyana’ya dört bin küsur kilometre yol katedecek “Nabucco” hattını simgeleştirmek için bundan daha “kral” bir kral ünvanı düşünülebilir mi?

Pekii, ya bu “Nabucco” neyin nesidir?

* * *

EFENDİM, yukarıdaki kelime, zaten aslında Nebukadnezar bile değil, Akâdca orijinalinde Nabûr Kudurri Ûsur; Arâmice söylenişinde ise Buhtunnasır olan sözcüğün, af buyurun, biraz daha piçleştirilmiş şeklinden başka bir şey değildir.

Çetrefil kelimelere dilleri dönmeyen Frenkler tarafından icad edilmiştir.

Haberin Devamı

Bu kadar ünlenmesini ise Guiseppe Verdi’nin aynı adlı operasına borçludur.

Çünkü, hem o sıralar arkeolojik tarihe merak salmak pek moda olduğundan; hem de henüz ulus-devletini kuramamış İtalyanlar kendilerini, hikayedeki “Nabucco”nun zulmettiği Yahudi mağdurlarla özdeşleştirdiğinden, Verdi’nin eseri muazzam bir siyasi sükse yapmıştır.

Daha ilk sahnelendiği gece, üçüncü bölümde İbrani esirleri temsil eden koro “cantabile” usûldeki “Va, pensiero”nun “Selam sana Şeria kıyıları / Size de yıkık Sion surları / Ah vatanım, emsalsiz ve yitik / Ah hatıralar, aziz ve bitik” güftesini terennüm etmeye başladığında, Milano’nun meşhur Scala operası haniyse miting alanına dönmüştür.

* * *

Haberin Devamı

AMA tabii, Nebukadnezar cengaverlerini örnek alacak Avusturya zaptiyesinin kadife localara dalıp, grantuvalet giyinmiş sinyora ve sinyorelere süngü tüfeng giriştiğini duymadım.

Lâkin yine de şu kesin ki, “Nabucco” operası, İtalyan burjuvazisinde milli bilincin pekişmesi açısından hiç de yabana atılmayacak bir rol oynadı ve siyasi işlevini yerine getirdi.

Neyse canım, Milano bülbülüyle Babil zalimi arasındaki ilişkiden bize ne!

Her halükarda, işte sizler benim sayemde stratejik gaz hattının teknik vasıflarını ve jeo -politik denklemlerini en ince ayrıntısına dek öğrenmiş oldunuz ki, mütevazi şükranlarınızı, selefim Nebukadnezar’la beraber gezinmekte olduğum Babil bahçelerinde kabul edeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları