Seksen kiloluk bir insan için tek bir Viagra yeterliyse, diyelim ki Bahadır bir ton ağırlığında, o zaman ona yuvarlak hesap on üç tane gerekir. Yani bizim kartaloz damadın Hintli tazeye karşı yüzümüzü ak çıkartması için her seferinde yüz dolar bayılmak gerekecek. Buna kese mi dayanır ?Geçen gün gazetede bir haber okudum ama kestiğim kupürü de kaybettim, onun için ayrıntılarda yapmam muhtemel yanlışlar konusunda şimdiden özür diliyorum.Fakat bunlar o kadar önemli değil ve olayın esasını değiştirmeyecek.* * *EFENDİM, İzmir Hayvanat Bahçesi'nde fi tarihinde Hindistan tarafından hediye edilmiş ve yanılmıyorsam Bahadır adını taşıyan emektar bir fil varmış.Artık atmışına merdiven dayayan Bahadır Bey isminden de anlaşılacağı gibi erkek cinstenmiş. Fuar bu yıl aynı ülke üzerinde yoğunlaşacağından da Delhi hükümeti yeni jest yaparak Ege kentine bir fil daha göndermeyi kararlaştırmış. Kipling romanlarındaki Bengal ormanı sıcağından rembetiko şarkılarındaki Körfez imbatı serinine teşrif buyuracak olan bu yeni hortumlu ise dişiymiş.Sayesinde, Bahadır'ın çok uzun zamandır süren yalnızlığı sona erecekmiş.* * *BUNDA ne var diyeceksiniz. Hatta, Bahadır'ın Fuar gezginlerine aldırmadan genç fil hanıma kur yapacağını, sonra yavukluyla halvete gireceğini, ardından da Hayvanat Bahçesi'nde yoktan varolacak nispeten küçük bir dört ayaklının babası sıfatıyla hava basacağını düşüneceksiniz. Doğru, haberin başını okuduğumda ben de aynen sizin gibi düşündüm.Fakat kazın ayağı tam öyle değilmiş.Çünkü Bahçe sorumlusu açıklıyordu ki Bahadır'ın cinsel yaşamı çoktan beri bitmiş. Atmış yaşındaki muhterem artık uçkur işlerinden elini eteğini çekmiş.Biçare emektarın yeni gelecek fil hanıma en kabadayısı, ‘‘ah, ah, sen benim delikanlılığımda elime düşecektin ki alimallah sesini Karşıyaka'da duyulacak cinsten bağırttırırdım’’ diye iç geçirmekten başka şansı kalmamış. Açıkçası, Bengal ormanının baobab ağacı veya İzmir ovasının su kavağı hiç farketmez, Bahadır'da süngü değilse bile hortum fena halde düşmüş.* * *ÖNCE inanmadım. İnanmak istemedim. Zira ben bu çok cüsseli fillerin çok uzun yaşadığını ve dolayısıyla da çok fazla şip şak yaptığını düşünüyordum.Hemen ciddi bir ansiklopediyi açtım ve ‘‘fil’’ maddesine parmak koydum.Her ne kadar burada ‘Elephas Maximus’’un cinsel hayatına ilişkin detaylı bir bilgiye raslamasam dahi gerçekten de ortalama fil ömrü 60 - 80 yıl olarak zikrediliyor ve en son azı dişlerin bu atmış yaşında düştüğü kaydediliyordu.Ansiklopedi İzmir Hayvanat Bahçesi yetkilisini tam teyid eden bir ayrıntı vermese bile onu doğrulayan bir yorum çağrıştırıyordu.Şimdi aldı mı beni bir düşünce... Bahadır için ne yapmalı ?Zavallı bu kadar zaman bekarlığın acısında kıvranmış ve işte nihayet hanım hanımcık bir partnere kavuşuyor ki bu defa da fitilinin ateşi sönmüş. Olmaz !Hem Bahadır'a yazık, eh hem de yeni gelin hayaliyle teşrif buyurup sonra da çakar almaz bir koca bozuntusuna talim edecek olan tazeye yazık. Üstelik, ne de olsa erkek tarafı sayılırız bizim şanımıza ayıp.Ama yine de Hint filine illa milliyetçi tafra atacağım diye aklıma Mısır Çarşı'sından kudret macunu alıp bunu Bahadır'a yutturmak fikri gelmedi.Tabii ki Viagra geldi...* * *EVET Viagra geldi çünkü biz insan erkeklerde her derde deva olan bu mucizevi ilaç elbette ki fil erkeklerde de etkisini gösterecektir.Bahadır yukarı hortumuyla hapı kepçeledi miydi, hiç tereddütsüz aşağı hortumuyla da Hindistan'dan buyur ettiğimiz gelini kündeye getirecektir.Fakat burada gayet ciddi bir sorun ortaya çıkıyor.Tebabetten pek anlamam ama yine de ilaçların vücuda etki yapabilmesi için onların cüsse ağırlığıyla orantılı olması gerektiği konusunda bir fikrim var. Örneğin, seksen kiloluk bir insan için tek bir Viagra yeterliyse, diyelim ki Bahadır bir ton ağırlığında, o zaman ona yuvarlak hesap on üç tane gerekir.Ama, duyduğum kadarıyla şifa hapının yeki on dolara satılıyormuş.Yani neresinden bakarsanız bakın ve eczaneye ne kadar iskonta yaptırtsanız yaptırtın, bizim kartaloz damadın Hintli tazeye karşı yüzümüzü ak çıkartması için her seferinde yüz dolar bayılmak gerekecek. Buna kese mi dayanır ?Kaldı ki eminin ihtiyar zampara işin tadını bir defa aldı mıydı hiç durmadan Viagra talep edecek ve gündelik dozu hortumuna tutuşturulana kadar da İzmir Havyanat Bahçesi'ni homurtularıyla inlenetecektir.Bu bahçenin bütçesi ne ola ki ? Eh işte biraz yem, biraz veteriner, öyle beyimize ültra modern ilaçlar yutturacak kadar zengin olduğunu hiç sanmıyorum.Dolayısıyla, ben hem bir filsever, hem de bizim damadın Hintli taze önünde fos çıkmasını kabullenemeyecek bir yurtsever olarak tüm okuyucularımı Bahadır' a Viagra alınabilmesi için başlattığım kampanyaya cömert bağışa çağırıyorum.