Avrasya var mı? (I)

SORUYU tabii ki coğrafi anlamda sormadım. Minik atlasa bakmış ilkokul öğrencisi dahi bilir ki, küçümen Avrupa dev Asya’nın doğal bir uzantısını; haniyse ayrıntısını oluşturur.

Dolayısıyla, başlıktaki "Avrasya" sözcüğüyle jeo - stratejik bir bütünü kastediyorum.

Yani, "Üçüncü Dünya bitti, pilav üstü kuru verelim" hesabı, Sovyet İmparatorluğu’ nun yıkılışından beri ülkemizdeki bir bölüm aklı evvelin ha bre piyasaya sürdüğü gibi, Çin’i ve Rusyalar’ı kapsayacağı varsayılan siyasi ve insani bir yekpárelik var mı? Olabilir mi?

"Ulusalcı cenáh"ın "son ümit kalesi" nesnel ve pratik bir geçerlilik yansıtıyor mu?

Cevap yukarıdaki Büyük Çin’de ve onun Rusya ve ABD politikalarında odaklanıyor.

* * *

HER lisan "öteki"ne dair olarak deyimler üretir. Bunlar kolektif hafızayı yansıtırlar.

Örneğin, Türkçe’deki "kalleş İngiliz" yahut "mal bulmuş Mağribi" sözleri gökten zembille inmemiştir. Geri planında bir "geçmiş tecrübe" ve onun bıraktığı izler hüküm sürer.

İşte, Konfüçyüs dilini paraladığımdan değil kitabiyattan biliyorum, modern Çince’deki "ban mey çi" deyimi de, Amerikalılar gibi akılcı ve cömert davranan kişiyi tanımlar.

Yani, sonra tekrardan geleceğim, Maocu beyin yıkamanın tam tersine, ABD Çinliler için küçümsenecek bir "kağıttan kaplan" değil, daha ziyade bir "hediyeden kaplan"dır.

* * *

NİTEKİM, Han uygarlığının yakın tarihini şöyle bir incelersek, "Orta İmparatorluk" halkının Yeni Dünya’ya karşı özel bir husumet beslemediğini daha ilk anda saptarız.

Aksine, diğer bütün "uzun burunlular" arasında Amerikalılar ayrı bir yere sahiptir.

Çünkü bir; 19. yüzyıl Avrupa’sı türü klasik sömürgecilik yürütmemiş olan Birleşik Amerika "Sarı Diyár"ı fiilen talan etmek girişimine katılmadı. Veya, "ölçü"yü (!) kaçırmadı.

Çünkü iki; bağımsızlık önderi Sun Yat Sen’in Hıristiyan kimliği ve ABD öğrenimi dahil, Çin ricáli ya misyonların, ya da bizzat Pasifik ötesi okulların rahle-i tedrisinden geçti.

Nihayet üç; ABD Çin halkının Japon hunharlığa karşı verdiği mücadeleyi desteklediği gibi, son ana kadar, kalpazan milliyetçi Çan Kay Şek’i de komünistlerle uzlaşmaya çağırdı.

Dolayısıyla, velev ki 1949’dan sonra o komünistler o ABD’yi "baş düşman" ilán etmiş olsun, tüm bunlar bir ulusun kolektif hafızasından kolay kolay silinmiyor ve silinmedi.

* * *

İMDİİ, madem Çinlilerin ABD’ye ve Amerikalılara ilişkin yaklaşımını Mandarin dili bir deyimle açıklamaya başladım, aynı yöntemi Rusya ve Ruslar için de tekrarlayayım.

O Ruslar o Çince’de çürük yumurta anlamına gelen "huay tan" ifadesiyle anılırlar.

Asla da Han insanlarının "gönlünde taht kuramamışlardır". Açıkçası, sevilmezler!

Ve, Pekin’le Kremlin arasındaki "kızıl dayanışma" yılları da buna dahildir.

Nitekim, komünist dönemde halkın iktidarı gerçekten desteklediği tek kararı, Kruşçof’la bozuşan Mao’nun 1963’te SSCB "teknisyenleri"ni apar topar sepetlemesi oluşturur.

Zira, ABD’nin aksine, Mançurya’yı yutmak ve Japonya’yla savaşırken Çin’i arkadan vurmak dahil, Rusya daha palazlandığı andan itibaren "Sarı Diyár"ın yağmasına katılmıştır.

Üstelik, "komşuluk" (!) sayesinde hep "aslan payı"nı aldığı yetmiyormuş gibi, en ırkçı Batılılara dahi rahmet okutacak biçimde Çinlileri aşağılamış ve onları hor görmüştür.

Zaten, Stalin ve şûrekası bu konuda da Çarlık yaklaşımını aynen sürdürmüştür.

* * *

O
halde demek ki, Cengiz Han ve Aksak Timur imparatorluklarını Nuh-u nebiye havale edersek, coğrafi uzantının tersine, jeo-stratejik bir "tarihi" Avrasya dün hiç olmadı!

Aksine, Çin ve Çinliler uzak bir Pasifik ötesini hep "çürük yumurta"ya tercih ettiler.

Bu tercihin "esas olarak" hálá sürdüğü ve her halükárda da, "görünür gelecek"te "Avrasya seçeneği" (!) diye bir şeyin olamayacağı konusunu yarına bırakıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları