Amerika’yı kim keşfetti?

KUZEYİ ve güneyiyle Amerikaları harita üstünde gösteren en eski belge kime aittir?

Ne mutlu ki, bize aittir!

Büyük Piri Reis tarafından 1513 yılında çizilmiştir.

Genel atlas ve seyr-ü sefer bilgilerini aktaran "Kitáb-ı Bahriye"ye dahildir.

Topkapı Sarayı’nın paha biçilmez hazineleri arasında yer alır.

* * *

İMDİİ, buradan yola çıkarak, Gelibolulu denizcimizin Yeni Dünya’yı Kristof Kolomb’dan önce mi keşfettiğini iddia edeceğiz?

Evrensel doğru addedilen 1492 tarihinin "Batı merkezci" (!) bir "uydurmasyon" olduğunu mu öne süreceğiz?

"Çağ değişimi"nin aslında "oryantalist" (!) bir vesvele olduğunu mu söyleyeceğiz?

* * *

ÖYLE ya, madem ki Topkapı Sarayı’nda saklanmakta olan Amerika haritasından daha eskisi yeryüzünde yok, biz de bol keseden teori geliştirebiliriz.

Meselá yüksek perdeden diyebiliriz ki, "ey sömürgeci Avrupa, sen bizi Yeni Dünya’yı o Cenevizli kaptan bozuntusunun keşfettiğine inandırmaya çalıştın ama, yutmayız.

Aslında ondan önce bizim
Piri Reis’imiz Latin yelkeni fora ettiği gibi Atlas Okyanusu’nu aşmış; ardından da, tá yukarılardaki Sen Loran Körfezi’nden, iyicene aşağılardaki Amazonya deltasına kadar oraları karış karış dolaşmıştı.

İspat mı istiyorsun, işte sana
’Kitáb-ı Bahriye’de çizilmiş olan emsalsiz harita."

Tabii onlar, "insaf, bizzat Reis gayet namuslu davranıp Kolomb’a atıfta bulunuyor ve çizgileri İspanyol denizciler vasıtasıyla yarattığını söylüyor" diye karşılık verebilirler.

N’apalım, bunu duymazdan geliriz ve şu "Batımerkezci tarih anlayışı" ve "pro-emperyalist sömürgecilik" boyutlarını daha da bir hiddetle vurgularız ki, suçluluk kompleksi içine girip yukarıdaki noktada fazla ısrarcı davranmasınlar.

İşte buyrun, her ne kadar padişah efendimizin fermanıyla idam sehpasında sallandırılsa bile yine de mekánı cennet olsun, Piri Reis sayesinde Amerika’yı biz keşfetmiş olduk.

* * *

ŞU an hálá tartışması süren yukarıdaki haritadan söz ettiğim için Amerika’yı ilk kimin keşfettiğine ve onun milliyetinin ne olduğuna çok büyük önem verdiğimi sanmayın.

Bilmem kaçıncı jeolojik çağdan beri kıta yerinden oynamadı. Zaten aslına bakarsanız kim kimi "keşfediyor"? Vikingler mi "Kızılderililer"i, yoksa "Kızılderililer" mi Vikingleri?

Ancak, káh "laik", káh "İslami" kisveye bürünen ve Batı karşısında duyduğu derin kompleksi ruhi bir "öteki" nefretine dönüştüren kesim için yukarıdaki nokta hayatiyet taşıyor.

Kaşif yeter ki Kristof Kolomb veya bir "Hıristiyan Avrupalı" olmasın!

* * *

EVET evet, bunların dışında birisi "keşfedildiği" an, her kim olursa olsun, onu baş tácı edecekler. Kamçatka’da suya düşüp Alaska’ya varan odundur desem, ona tapınacaklar.

Çünkü böylelikle, akılları sıra "Batımerkezci tarih anlayışı"nı çürütmüş ve "pro-emperyalist sömürgecilik" dönemini teşhir etmiş olacaklar.

Yani, maddi çıkar peşinde koşan "hayasız" (!) Batı’nın tersine, diğer uygarlıkların ne denli "cömert" (!) ve ne denli "müsamahakár" (!) olduğunu ispatlayacaklar.

Bir o kadar kompleksli ve "oryantalizm" yaftalı zırtapol teorilere "kanıt" sunacaklar.

Ve tabii, aslında cukka oturacaktı, ama Piri Reis dürüst davranıp "Kitab-ı Bahriye" haritasını Kolomb’unkinden alıntıladığını bizzat kendisi zikrettiği için, burada tutturamadılar.

Peki, yok mu "öteki" nefretiyle soluyanların sarılacağı başka bir "Amerika kaşifi"?

Vaar, vaar, şimdi de imdadı hadım bir Çinlide arıyorlar ki, buna yarın değineceğim.
Yazarın Tüm Yazıları