Paylaş
Siyah cübbe içindeki yargıç zaman zaman önündeki sürahiden su doldurarak dört saattir aralıksız okuduğu kararın gerekçesini bitirdi ve esasa geçti.
Ağır ve ciddi bir ses tonuyla hükmü tane tane telaffuz etti:
‘‘Dolayısıyla, sabık NATO Sekreteri ve eski Dışişleri ve Ekonomi Bakanı Willy Claes'in üç yıl mahkumiyetine; eski Başbakan Yardımcısı ve Sosyalist Parti Başkanı Guy Spitaels'in üç yıl mahkumiyetine; eski Savunma Bakanı Guy Coeme'nin iki yıl mahkumiyetine; Fransız ‘Dassault'fabrikaları işvereni Serge Dassault'un iki yıl mahkumiyetine... karar verilmiştir. Temyiz kapalıdır.’’
Bu sahne çarşamba günü Brüksel Adalet Sarayı’nda geçti ve Belçika Yüksek Mahkemesi yukarıdaki isimlerin de dahil olduğu toplam on iki kişiyi rüşvet istemek, almak ve dağıtmak suçuyla değişik hapis cezalarına çarptırdı.
Ek olarak, hükümlülerin, rüşvet miktarını dokuz yıllık faiziyle birlikte kent belediyesinin yoksullara yardım fonuna ödemesini kararlaştırdı.
Perşembe sabahı yalnız ülke gazeteleri değil Amerikan ‘Herald Tribune’den İtalyan ‘La Repubblica’ya kadar bilimum Batı basını haberi manşetten duyurdu.
Ham hum haralop yapanların encamı Belçika'da böyle noktalandı.
* * *
HAYIR, sanmayın ki yukarıdaki mösyöler kendi ceplerini doldurmuşlardır !..
Dört ay süren duruşma sırasında savcı dahi böyle bir iddia getirmedi.
Meşhur ‘‘Mirage' uçaklarını üreten ‘‘Dassault’’ fabrikası sahibi Serge Dassault hariç hepsi Belçika Sosyalist Partisi yönetici veya ‘gölge adamları’’ olan şahısların yaptığı tek iş, alınan rüşveti parti kasasına aktarmak.
‘‘Kendim için bir şey istiyorsam namerdim’’deyip demediklerini bilmiyorum ama onlar bu parayı sadece seçim kampanyasında veya eğitim seminerinde falan kullanmışlar. Öyle Cannes’de villa ya da New York'ta garsonyer yok...
Zaten ‘‘örgüt adına’’ ondan bundan kopardıkları ne ki ! Hepsini toplasan üç milyon dolarcık bile etmiyor. Diş kovuğuna kaçmayacak bir rakkam.
Bundan yaklaşık on yıl önce hem Belçika ordusuna helikopter alınacak, hem de hava kuvvetlerindeki F - 16 jetlerin elektronik aygıtları yenilenecek ya, hazretler o sırada iktidar mevkilerini tuttukları için İtalyan helikopterci ‘‘Augusta’’yla Fransız uçakçı ‘‘Dassault’’ya demişler ki, ‘‘bunları size ısmarlarız ama siz de şu bizim fukara partiye biraz ‘bağış' tokalayın’’.
Eh, kaz gelecek yerden tavuk esirgeyecek kadar salak olmayan patronlar da mangırları şırak diye bastırmışlar ve danışıklı dönüşüklü ilaleleri kapmışlar.
İşte üç milyon için bir kaşık suda kopartılan fırtınanın aslı astarı bu !
* * *
FAKAT o ne, skandalın kokusu Belçika’da duyulur duyulmaz kelleler uçmaya başladı. Hava kuvvetleri komutanı intihar etti ve sosyalistler çalkalandı.
Parti ricalinin ardarda istifası bir yana, başarılı bir NATO Sekreteri sıfatıyla uluslarası diplomasiye damga vuran Willy Claes da ihale sırasında bakan olduğu için Atlantik Paktı'ndaki görevine baybay demek zorunda kaldı.
Bir bir dosya hazırlandı ve zanlıların hepsi hakkında kamu davası açıldı.
Ötesi, Fransa'da devlet içinde devlet addedilen ‘‘Dassault’’ patronuna Brüksel mahkemesinden celp gitti. Paris hükümetinin aracı sokması para etmedi.
Nihayetinde de açık toplumun bağımsız adaleti çarşamba günkü kararı verdi.
* * *
HER halde şu Belçikalılar andavallı !
Devede kulak bir üç milyon dolarcık için adam yargılıyorlar. Rüşveti kendi ceplerine dahi atamayacak kadar enayi insanları hapse mahkum ediyorlar.
Bakan, başbakan, NATO sekreteri, Karun patron, kimsenin gözünün yaşına bakmadan hepsine kodes cezası kesiyorlar. ‘‘Devlet onuru’’nu zedeliyorlar.
Müttefik bir ülkedeki ihalelerin arkasında dönen dolapları incelemiyorlar.
Zahir şu Belçikalılar aptal, bu ülkedeki cingözlükleri örnek almıyorlar.
Paylaş