Yemek programlarını üzüntü ile izliyorum

Sevgili Güzin Abla,

Haberin Devamı

Ben 14 yaşında bir genç kızım. Sizi okuyor ve işinizi çok takdir ediyorum. Herkesin sorunlarını çözmeye ve onları mutlu etmeye çalışıyorsunuz. Bu köşede herkes fikirlerini, görüşlerini ve sorunlarını rahatça anlatabiliyor. Ben de kimsenin değinmediğini düşündüğüm bir sorunu dile getirmek istiyorum: Televizyonlardaki yemek programları... Bu programlarda yemek için kötü eleştiriler yapılıyor. Yemek nimet demektir. Oysa burada resmen aşağılanıyor. Sırf reyting alsın diye iğrenç bir şeymiş gibi söz ediliyor. Küçümseniyor...

Misafirliğe gidilen evde böyle bir saygısızlık yapılır mı?

Birisinin emeği, çabası gözardı edilir mi? Çoğu insan bu yemekleri yapacak paranın onda birini kazanamazken, bazı insanlar televizyona aç halde bakarken, orada hazırlanıp dökülen yemeklere ulaşamazken, programa katılan hanımefendiler, beyefendiler bunu hiç mi düşünmüyorlar? Bu programı yapanlar bunu hiç mi düşünmüyor? Vicdanları yok mu! Orada hazırlanan sofraya harcanan parayla bir aile belki bir ay geçiniyor. Sonumuz nereye varacak bilmiyorum. 
Rumuz:Nimet

Sevgili kızım, sen 14 yaşında bunları düşünebiliyorsun da bazı koskoca insanların işte akıllarına bile gelmiyor.

Büyükannem ben çocukken bana iki şey öğretmişti. Ekmeğin ne kadar değerli olduğunu ve pirincin ne zor koşullarda üretildiğini. Yere düşen bir lokma ekmeği bile yerden kaldırtırdı bize. Ve asla ekmek atılmazdı evimizde. Çünkü onlar harpte, vesika ile ekmek almak zorunda kalmışlardı. Hiçbir zaman sofradan tam olarak doymuş kalkamamışlardı o dönemde. Oysa oldukça varlıklı insanlardı.

Pirinç ayıklarken, yere bir tane pirinç düşse, hemen eğilip onu arardı masanın altında. “Bak bu pirinç ne kadar zor koşullarda üretiliyor biliyor musun? ınsanlar bunu üretmek için yarı bellerine kadar suyun içinde çırpınıp dururlar”, derdi.

Bu sözleri bu yaşıma geldiğim halde hiç aklımdan çıkmaz. Hâlâ ekmeğe çok önem veririm. Bayat ekmekleri biriktirir, yemek suyuna papara yapıp hayvanlara veririm Balıklara, kuşlara atarım... Ve tek bir pirinç tanesini bile harcamaktan kaçınırım.

Şimdi bakıyorum da insanlar torba torba ekmek atıyorlar çöpe...

Sana tümüyle katılıyorum bu yüzden. O sofrada beğenilmeyen, iğrenç bir şeymiş gibi dudak bükülen, çöpe giden, etler, börekler, çörekler kim bilir kaç çocuğun, kaç ailenin mutluluğu olabilirdi, değil mi?

İşte kızım, senin gibi gençlerin yetişmesi beni o kadar mutlu ediyor ki... Bu gibi hassas konularda duyarlı, endişeli, uyarıcı davranmanız çok çok önemli benim için.

Haberin Devamı

Arkadaşlık ettiğim gencin gay olduğunu öğrendim

Haberin Devamı

Güzin Abla,  ben 25 yaşında çalışan bir kızım. 1 aydır yakın çevremden bir erkek arkadaşım var. Onunla çok iyi anlaşıyoruz. Bir tesadüf eseri bir arkadaşlık sitesine cinsel tercihinin gay olduğunu yazdığını gördüm. Gerçekten öyle olup olmadığını nasıl anlayabilirim? Biraz araştırdım ama bir şey bulamadım. Bu arkadaşımın sadece ses tonu erkeklere göre biraz ince, diğer davranış, hal ve hareketleri tamamen erkekçe, diyebilirim.

Ayrıca gayler hem kendi hem de karşı cinse karşı ilgi duyarlar mı? Bunu nasıl anlayabilirim? Beni aydınlatın.. 
Rumuz: Güneşsiz Dünya

Gay’lerin senin de dediğin gibi, zaman zaman karşı cinsle de yakınlık kurabildiklerini ben de biliyorum. Ama bu konuda çok fazla bilgi sahibi değilim.
Yine de bence, yapabileceğin en doğru hareket bunu doğrudan kendisine sormaktır.

Biraz uzak bir ihtimal ama belki de bu genç adam eğlenmek için böyle tatsız bir şaka da yapmış olabilir...

Ona sorarak, olayı açığa çıkaracağını düşünüyorum.

Eğer bu genç gerçekten gay ise onunla sadece iyi bir arkadaş olarak görüşmeye devam edebilirsin.

Yazarın Tüm Yazıları