Yazlıklara terk edilen hayvanlar öldürülüyor

Sayın Feyza Algan, sizi yıllardır severek okurum. Annenizin köşesini adına yakışır bir şekilde devam ettiriyorsunuz. Her yaştan insana her türlü sorunuyla ilgili yol göstermeye çalışıyorsunuz. Mantığınız, kültürünüz ve deneyimleriniz ile doğru bir ışık tuttuğunuz şüphe götürmez.
Her yaz Marmaris’e bağlı bir köydeki evimize tatile gidiyorum. Her sene onlarca köpek ormanlık alana atılıyor. Bu hayvanların ömrü ne yazık ki iki üç günü geçmiyor. Ya bir araba çarpıyor ya da buradaki köylüler tarafından tüfekle vuruluyorlar. Geçenlerde, iki tane Doberman cinsi köpek atıldı köyün bulunduğu yere. Akşama kalmadı köylülerden biri ‘ördeklerimi öldürdü’ diye iki hayvanı da vurdu. Jandarmaya haber verdik ama çabalar boş.
Bir ay önce de beslediğimiz kedinin başına kürekle vurarak öldürdüler. Tek sebep bahçelerine girmesi. Bu kadar sevgisiz ve merhametsizler. Kendilerini o kadar haklı görüyorlar ki ‘git şikâyet et hiçbir şey çıkmaz’ diyorlar.
Ölen hayvanlara mı üzüleyim, bu insanların yaptıklarının yanlarına kâr kaldığına mı? Köşenizden hayvanlarını yazlıklara bırakıp atanlara sesleniyorum, o köpekleri vuranlar kadar atanlar da vebal altında.
Zannediyorlar ki bir şekilde yaşamını sürdürür attıkları yerde; tam tersine anında öldürülüyor. Ne zaman bu ülkede hayvan öldürenler ciddi bir şekilde ceza alacak, ne zaman uygar bir ülke olacağız? Ölmelerine engel olamadığım için çok üzgünüm. Sizi çok seviyorum.
Burcu T.

Canım Burcu, sevgi dolu mektubun ve övgülerin için çok teşekkür ederim. İşte hayvansever insanın, insan da sevdiğinin bir delili satırların. Bu söz ettiğin olayı ben de Datça’da yaşıyorum, her yıl yazlıkçılar gelip arkalarından birçok hayvan bırakıp, çekip gidiyorlar. Bu hayvanlar eve ve insana alışık oldukları için çok acı çekiyor, perişan oluyorlar. Tabii bu arada aynı şekilde hayvan düşmanı kişiler de sürekli belediyeye şikayet ediyor, hatta onları bizzat kendileri zehirliyorlar.
Ben yıllardır bu uyarıyı yapmaktan bıkmadım. Eğer hayvanı sevip ömür boyu bakamayacaklarsa asla hayvan edinmesinler. Terk ettikleri hayvanların sonu feci bir ölüm, bunu unutmasınlar.

Denizli’deki lüks düğünde akvaryum balıkları telef oldu

Güzin Abla, Denizli’de çok ünlü bir otelde bir düğüne katıldık. Buradaki düğünün organizasyonunu Ş. isimli bir firma yapmaktaydı.
Masaya oturduğumda gözlerime inanamadım, masanın ortasındaki çiçeğin içinden, cam ayaklı 10 cm’lik bir fanus uzanıyordu. Bunun içinde de üç tane canlı, cins akvaryum balığı vardı! Salondaki 50 adet masaya da aynı şekilde fanus içinde balıklar konulmuştu.
Organizasyon şirketinden birine böyle bir şeyin nasıl yapılabildiğini sordum. Bu olay “aqua konsepti” adı altında sunulan bir ayrıcalıkmış ve düğün sahibi ekstra ücret ödeyerek bunu seçebiliyormuş. Gecenin sonunda balıkların pek çoğu havasızlıktan ölmüştü. Sağ kalanlar organizasyon şirketince toplanıp tekrar balıkçılara satılıyormuş, ancak ben öyle bir geceden sonra sağ balık kalabileceğini düşünmüyorum. Bu minik canlar nasıl olup da insanların 3-4 saatlik keyfi için masalara süs yapılır, aklım almıyor.
Rumuz: Demet D

İnsanlar keyif için ya da para için hayvanlara neler yapmıyorlar ki... Bu organizasyonu yapanlar bu işten oldukça ciddi bir fark alıyorlardır elbette. Minicik sevimli balıkları mı düşünecekler? Ya birbirlerini ölesiye parçalayan köpekleri dövüştürenlere ne demeli? Umarım bu tür acı fantezilere dur diyecek birileri çıkar.