Yaşamı kábusa dönen bir kadının öyküsü

Belki bu okuduklarınıza inanamayacaksınız, belki de abartıyor sanacaksınız ama yazılanlar o kadar içten ki...

Kendi kendini bu kadar yargılayabilir mi insan? Ya o ilk sevgili olan aşağılık adamın polisiye filmlerini aratmayacak kadar korkunç planları!.. Gencecik bir kadının hayatını altüst etmekle kalmayıp, tüm ilişkilerini izleyerek, gizlice kurduğu tuzaklar... Bir kadının hayatı nasıl böyle kábusa dönüşür?.. Onun "Hálá seviyorum", dediğine bakmayın. Bence ondan ona sürüklenmekten bıktığı için, kendi kendini de inandırdığı bir yalan bu.

Sevgili Güzin Abla; sana anlatacağım öykü aslında benim kanımı donduran tarzda şeyler... Sen genelde köşende pembe hayallere yer verip hep olumlu bir yaklaşım sergiliyorsun. Birazdan anlatacaklarım ise gerilim filmi türünde. Başrolde de ben varım maalesef...

Önce şunu belirtmek isterim ki, benimle birlikte olan erkek arkadaşlarım, "sevgilim" diye nitelendirdiğim erkekler nedense bana düşman oluyorlar. Belki çok değer veriyorum çok önem veriyorum ve onlara cinselliği sunuyorum hiç kaçınmadan... Benim her fırsatta cinselliğimi kullanan bir kadın olduğumu sanıyorlar... Oysa ben erkek arkadaşım dışında cinselliği yaşayan bir kadın değilim. Belki ruhen biraz hastayım. Antisosyalim ve cinselliği de dokunma yoluyla terapi olarak kullanıyorum. Benim cinsel özgürlüğüm, erkeklerin bana düşman kesilmesine sebep oluyor. İşin ilginç yanı, bu beraberliği yaşatmadığım değil de yaşattığım erkekler azılı birer düşman kesiliyorlar bana.

5 yıl önce bekaretimi kaybettim; kendimden yaşça büyük bir adamla uzun sayılabilecek bir birliktelik yaşadım. Ondan ayrıldıktan sonraki erkek arkadaşlarımın hayrını göremememin nedeni ise o adammış meğer. Onca özverime, iyi niyetime rağmen erkek arkadaşlarımın bana maddi manevi hiçbir şey katmadan, beni kullanıp, vur-kaç stiliyle terk edip gitmesi beni şaşkına çevirdi. Belki bu yüzden erkek arkadaşlarımın sayısı oldukça fazlaydı. Oysa ben hep kalıcı ve sürekli bir hayat arkadaşı istiyordum. Beni aşk adı altında kandıran erkekler belirledikleri bir süre sonunda beni terk ediyorlardı. Bunun için de ya ailelerini bahane ediyorlardı ya da bakire olmayışımı ya ruhen sorunlu oluşumu, ya da yeterince güzel olmayışımı. Ben de öylece bakakalıyordum arkalarından.

Günlerce yas tutup, ardından yeni bir sevgiliyle teselli buluyordum. Böylece yeni sevgililerin ardı arkası kesilmedi. Ben bakireyken benimle oturup bir çay içmeyen tipler, benimle sevgili olmak istediler. Amaçları sadece cinselliği yaşamak, deneyim kazanmak, benim bedenimi ve ruhumu yıpratmakmış. Kadın oluşumun, kimsesiz ve savunmasız oluşumun çekiciliği ve o yaşça büyük eski erkek arkadaşımın dönem dönem bana yaklaşan erkekleri dolduruşa getirmesindenmiş meğer. Aslında anlatacaklarım bir TV dizisi olur, inanın.

HEP AFFETTİM

O yaşça büyük adamla 3 yıl beraber oldum; ondan sonra yaşadığım pek çok sorunlu ilişkinin ise temelinde meğer bu adam varmış. Böyle kullanılıp kullanılıp atılmamı teşvik eden, özendiren, cesaret veren bu adammış.

İlişkimiz süresince bu adam zaman zaman başka kadınlara gitti ve ben de hep affettim... Pek de gururlu değilmişim anlaşılan; aldatılmayı dert etmiyormuşum. Şu an başıma gelenleri sinema perdesinden izler gibi izliyor ve bir eleştirmen gibi kaleme alıyorum. Ama hep aynı şeyleri farklı kişilerle yaşıyor oluşumda asıl şaşırtıcı olan, bu bana benzer şeyleri yaşatan insanların, birbirleriyle diyalog kurmalarından kaynaklanıyormuş meğer. Bunların bağlantıları da benim o yaşça büyük erkek arkadaşımmış.

Düşünün, benim adıma cep telefonu operatörünü arayıp, fatura dökümü istemek, yaşamıma giren yeni birini oradan arayıp bulmak ve bana karşı onları doldurmakla başlıyormuş işe. "Onunla birlikte olabilirsiniz ama aşk yok, sevgi yok, duygusallık yok. Bedenini hoyratça kullanın" diyerek onlara benim bedenimi, yüreğimi, ruhumu ezdirip hiçe saydırmış. Ve böyle davranarak genç, masum ve saf oluşumun bedelini ödetti bana; masumiyetimi kıskanan bu adam... Sonunda şu anda birlikte olduğum erkek arkadaşımın itirafıyla öğrendim bunu.

YİNE İHANET

İlk sevgilim olan bu adamı, bir kız arkadaşımla aşk yaşamaya başladığı için ben terk etmiştim.

Ama çok sancılı ve ısrarlı, zor bir final yaşadım. Beni kıskandığı için ve benim kendime güvenim gelir de iyi bir ilişki yaşarsam diye, her hüsrandan sonra olduğu gibi ya kapısını çalmazsam korkusuyla benim yeni erkek arkadaşımı da bana karşı sadist bir erkek kıvamına getirip, etkilemeyi başardı... Üstelik o adam ve bir zamanlar kız arkadaşım sandığım sevgilisi, benim bu erkek arkadaşıma kız bulma girişiminde bile bulundular. Üstelik bu süreçte son sevgilimle bu kadın arasında, bir takım elektriklenmeler başlıyor ve sonuçta birlikte oluyorlar...

Tabii ben bu gelişmeleri sonradan öğreniyorum. Son sevgilim, kadının sevgilisi olan o eski erkek arkadaşımı terk etmesini teklif ediyor. Erkek arkadaşım bu kadına her fırsatta yalvarıyor. Ama kadın geri çekiliyor. Bu arada erkek arkadaşım, onunla yeniden birlikte olma ümidine her kapılışında beni dövüyor, sokağa atıyor, hakaret ediyor...

Ardından benim kendisinden hamile olduğum ortaya çıkıyor. Bunu öğrenince beni daha çok dövüyor. Çünkü kadın, erkek arkadaşımın vicdanını devreden çıkartmak için bana iftira atmaktan çekinmiyor.

DAYAK BIKTIRDI

Ona, çocuğun kendisinden olamayacağını, güya erkek kardeşimle ensest ilişki yaşadığımı iddia ediyor. Kadın onu öyle etkiliyor ki beni hamile halimle korkunç bir şekilde dövüyor ve bebeğim düşüyor.

Düşen parçaları patolojik incelenmesi yapılsın diye sakladım. Ama o yanaşmadı.

Ben 24 yaşıma kadar bakire yaşamış bir insanım. Şu an sonuncu erkek arkadaşımla birlikte yaşıyorum. Ama o hálá ensest ilişki yaşadığım iddiasıyla, bana hakaret ediyor, her fırsatta beni dövüyor.

Bütün bunlar hayal değil, yaşadığım gerçekler Güzin Abla. Yemin ederim... Garip bir boyun eğiş durumum var... Tam bir mağdure durumu. Onu hálá çok seviyorum, bana inanmasını, bana yaptıklarından pişmanlık duymasını ve bana hak ettiğim sevgiyi yaşatmasını bekliyorum.

Bana uzanacak bir yardım eli bekliyorum. Çünkü üniversite mezunu bir kadınım ve kendime yapılanlara inanılmaz bir şekilde seyirci kalıyorum.

Lütfen bana manevi anlamda el uzatın. Düşünün ki ben 45 kg. ağırlığında 1.58cm. boyunda bir kadınım ve bunları yaşamaktayım.

RUMUZ: MAĞDUR DURUMDAYIM
Yazarın Tüm Yazıları