Mutlu bir çocukluğu olmamış... Beklediği gibi bir genç kızlığı da...
Eğitimini ailesine inat önemsememiş. Anne - baba ayrı bir dünyada, geçim sıkıntısı çeken bir ailede, biraz küçümsenmiş bir genç kız... Şimdi belki talihi dönmüş, karşısına biraz yaşça büyük ama olgun ve aklı başında bir adam çıkmış. Onunla eğlenmek değil niyeti, evlenmek. Ona hem sevgili hem dost olmuş, hem de biraz ağabeylik taslıyor gibi...
Eh olacak o kadar. Hem 20 yaşında bir kızın günde 2 paket sigara içmesi de neymiş? Haksız mı bu genç adam... Ufak tefek tartışmalar, karışmalar, engellemeler olabilir ilişkilerde... Seven erkek biraz kıskanmalı değil mi? Tabii abartmadan. Bence bugüne kadar çektiklerini unutturacak, ona hem ana-baba hem de iyi bir eş olacak bir genç bu...
Sevdiğim adam her şeyime karışıyor
Sevgili Güzin Abla, 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Eğitim hayatım biraz sorunlu. Ama bu tamamen aileme verdiğim bir tepkidir. Ne tembellikten ne de aptallıktan sınıfta kaldım ben. Bana zorla hiç istemediğim bir bölüm yazdırdılar. İki yıl üst üste devamsızlıktan sınıfta kaldım. Bu yıl nihayet aklım başıma geldi. Sonuçta yaptığım eylemin ne bana ne de aileme bir faydası olacağını anladım. Derslerime sarıldım.
Geçenlerde ablam doğum yaptı, bebeğinin bakımına yardım etmek için onların yanına gittim. Eniştemin bir arkadaşı eniştemin işlerine yardım etmek için sürekli onlara geliyordu. Ablam lohusa olduğundan gelen giden herkesle ben ilgileniyordum. Bir akşam bu bahsettiğim çocuk onlarda kaldı. O 29 yaşında, pek sevimli iyi bir insandı gerçekten.
Bir proje için sabahlara kadar çalışıyordu. Ben de sabaha kadar bebek beklediğim için uyanıktım. Bizde kaldığı akşam canı sıkılırsa balkona gelebileceğini, çay demlediğimi söyledim. Geldi, sabaha kadar konuştuk. Hemen her konuda anlaştık. Ertesi gün için beni gezmeye davet etti.
Akşam iş çıkışı geldi beni aldı, birlikte gezdik. Eve dönerken bana birlikte olup olamayacağımızı sordu. Yani sevgili anlamında. Bana her konuda aradığı eş sıfatına uyduğumu, beni çok sevdiğini, beni bundan 3 yıl öncesinden tanıdığını, ne kadar zeki olduğumu kısacası taşıdığım tüm özelliklerin mükemmel olduğunu söyledi. Meğer 3 yıl önce bir kafeteryada tanışmışız. Hatta düğünde de beni görmüş. Benimse aklımda ona dair en ufak bir bilgi kırıntısı yok...
KISKANÇLIKLARIBENİ YILDIRIYOR
Düşünmek istediğimi söyledim. "Bana zaman tanı" dedim. "Tamam" dedi. Bir iki gün sonra ona endişelerimden bahsettim. "Aramızda mesafe 9 yaş fark var" dedim. Ayrıca ben daha 4 yıl garanti öğrenciyim, o ise 7 yıldır çalışıyor.
"Sana çıkma teklif etmedim" dedi "Sana direkt evlenme teklif ettim. Ama okulun bitmeden olmaz. Okul bitince eğer istersen evleniriz" dedi. Şoke oldum diyebilirim.
Aslında ben de çok isterim onunla evlenmeyi, bir yuva kurmayı. Ama bazı konularda müthiş uyumluyken, bazılarında birbirimize taban tabana zıttız. Ben mesela lise birden beri sigara içerim hem de günde 2 pakete yakın. O bir hastalık geçirmiş, ne olduğunu tam bilmiyorum ama sigara çok dokunuyor diye yanında içmiyorum. Bir de çok kıskanç. Yaz gününde bile uzun kollu giyinmekten her yanım kaşınıyor. Ben de çok kıskanç bir insanım ama ona hiç kısıtlama koymuyorum. Makyajıma karışıyor, giyimime karışıyor, sigarama, telefonuma karışıyor... Bazen çekilmez hale geliyor ama onu çok seviyorum. Alıp karşıma konuşsam düzelir mi acaba? Düzelmezse ben çok acı çekerim ve ona da aynısını çektiririm diye korkuyorum. Ne onu ne de kendimi yıpratmak istiyorum.
Kısacası kıskançlıkları hariç hiçbir problem yok aramızda.
Galiba ablam beraberliğimizi istemiyor; her görüşmemizde sevgilime karşı düşüncelerimi değiştirmeye çalışıyor.
Vereceğim kararda sizin payınız çok büyük olacaktır. Kimbilir belki ilerde torunlarıma çocuklarıma sizden sevgiyle söz edeceğim.
Güzin Abla, ne olur yardım et bana; onu kaybetmek istemiyorum. Kaybedersem ölmem belki ama yaşıyor da saymam kendimi.n RUMUZ: AYRILIK KORKUSU