Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin projeleri hakkında

Kadıköy Şubesi olarak faaliyetlerimiz arasında kadının sosyal gelişimini sağlamak, yetişkin kadınlara kurslar açarak meslek edindirmek, yoksul fakat başarılı genç kızların burs desteği ile üniversite tahsili yapmalarını desteklemek yer alıyor.
Köşenizde 11 Nisan 2008 tarihinde yayınlanan, derneğimizi tanıtan ve ikinci el giysi ve eşya kampanyamızı duyuran yazınızdan sonra bizlere kargo ve elden ulaştırılan yardımlar inanılmaz boyutlara ulaştı. Sizin aracılığınızla bizlere güvenerek bağışta bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.

İki yıldır aralıksız devam eden, 5 bin aileye ulaşan, ayrıca yüzlerce kişiye bireysel giysi ve ev eşyası yardımı kampanyamızı duyuran, bağışçı hayırseverler ile ihtiyacı olan vatandaşlarımızın buluşmasını sağlayan bu yazı nedeniyle size de ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu sayede kampanyamız ulusal bir boyut kazandı.

Bu konuda bizlere sponsorluk desteği vermek isteyen kişi ve kuruluşlara da teşekkürlerimizi iletiyorum. Projemiz, taleplerin yoğunluğu nedeniyle iki yıl daha uzatıldı. Bu nedenle halen giysi bağışlarınızı bekliyoruz.

Feyza Hanım, derneğimizin genel başkanı Birten Gökyay başkanlığında, 60’ıncı kuruluş yılı adına ulusal boyutta “Olandan Olmayana, Bilenden Bilmeyene” adıyla ikinci el bilgisayar kampanyası da başlattık. 21 şubenin ortak yürüteceği, Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Aras Kargo ve Nurus A.Ş. tarafından da desteklenen bu kampanyaya birçok kurumdan, belediyeden, özel ve devlet üniversitelerinden destek bekliyoruz.

Bu kampanya ile, bilgisayarı olmayan kızlarımıza ve kadınlarımıza, kurumların elinde atıl duran bilgisayarları gerekli teknik bakımlarını yaptırıp ücretsiz dağıtacağız. Ulusal basında çıkacak olan duyuru ve tanıtım afişlerinde sponsor kurumlar logoları ile yer alacak. Tabii bu arada bağışçılarımız kullanılmamış bilgisayar bağışı da yapabilirler.

Ayrıca TÜKD Kadıköy Şubesi olarak, eylül ayında kardeş köy projesi başlatacağız. Böylece çeşitli meslek gruplarından oluşan üyelerimizle birlikte kardeş köyümüz arasında dayanışma ve kalkındırma sağlamayı hedefliyoruz. Köşenizde bu sosyal sorumluluk projelerimizi yayınlanmanız bize büyük katkı sağlayacaktır.
TÜKD Kadıköy Şubesi Başkanı
Y.Mim. Yasemin Dönmez
tukd.kdk.yardimhatti@gmail.com
Bilgi için: 0 532 331 12 97

Eğitim cahilliğin düşmanıdır lütfen kızlarınızı okutun

Sevgili Güzin Ablacığım, siz çok saygı duyulacak bir insansınız. Geçtiğimiz hafta yayınlanan “Evden kaçmayı düşünüyorum” diyen kızcağızın mektubuna verdiğiniz öğütleri o kadar doğru buldum ki...

Ben de ailem tarafından okutulmak istenmeyen ama burnunun dikine gidip, inatla onlara karşı çıkarak okuyan biriyim. İnanın, yaşadıklarım hiç de kolay değildi ama asla pes etmedim. Derslerime çok sıkı çalıştım. Bu sayede iktisat fakültesini bitirdim ve mali müşavir oldum.

Şu an kendimce, yaşadıklarıma göre çok iyi bir yerdeyim. Yapmak istediğim her şeyi yapabildim.
O kız da asla pes etmemeli, yapabilecekleri şeyler için mücadele etmekten asla yılmamalı. Hayat zaten bir mücadele değil midir?
Ona gereken cevabı siz vermişsiniz ama ben de buna ilaveten şunu söylemek istiyorum; eğer bir insan okumak istiyorsa, bunun bir yolunu muhakkak bulur. Yeter ki doğru olandan şaşmasın, kimseye boyun eğmesin... Bazen ne yazık ki, bir amaç için bazı şeylere katlanmak gerekiyor.

Ben de onun gibi kaçmayı çok düşündüm ama asıl zor olan bu yoldu. Kolay olan, onun ailesinin yanında kalıp kendisini derslerine vermesi. Eğer okursa ve bu yoldan dönmezse, emin olsun ki istediği yere muhakkak ulaşacak.
Ben bu konuda çok hassasım. Köşenizden bütün ailelere sesleniyorum; lütfen kız çocuklarınızı okutun. Okumak isteyen insandan hiç kimseye zarar gelmez.

RUMUZ: “Artık dayanamıyorum”a cevap

Yazdıkların ve seslenişin için binlerce teşekkür sevgili okurum... Biliyorsun, kuruluşumuzun da desteğiyle hayata geçirilen “Baba Beni Okula Gönder” kampanyasının en büyük amacı, işte bu. Aileleri kız çocuklarını okutmaları için uyarmak, motive etmek...
Tabii ki bu konuda daha kat edilecek çok mesafe var. Çünkü gördüğün gibi, bu sorunlar yalnızca Anadolu’nun ücra köylerinde, kasabalarında değil, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde de yaşanıyor.