Güzin Abla, kendimi gerçekten çok kötü hissediyorum. 23 yaşında genç bir kızım...
Derdimi anlatabileceğim yürekten inandığım hiç kimsem yok. Çok iyi anlaşmamıza rağmen, durumumu anlattığımda annem bile yanlı davranıyor. Kısacası çaresizim.
3 sene önce benden 9 yaş büyük biriyle tanıştım. Kısa zaman içinde birbirimizi çok sevdik. O kadar iyi anlaşıyorduk ki hiç kavga ettiğimizi bile bilmem. Benimle evlenmek istedi, ben de kabul ettim. Daha sonra ailesiyle tanıştırmak için beni bir akrabasının düğününe götürdü. Orada kadınlar ve erkekler ayrı ayrı yerlerde eğleniyorlardı.
Daha sonra yaşça çok da büyük olmayan bir kadının elini öpmemi istedi. Sonradan öğrendim ki bir tarikata bağlılarmış ve o elini öptüğüm kişi de şeyhin eşiymiş. Evlenebilmesi için şeyhe sormaları, izin almaları gerekiyormuş. Sormazlarsa tarikattan atılırlarmış. Benimle evlenip evlenemeyeceğini sormuşlar. Şeyh "Hayır, kısmetinde yok" demiş. Bu olaydan sonra bir hafta gözlerim yaşlı şekilde bekledim. Neticede de "Kaderlerinizde yokmuş" diyerek ayırdılar bizi...
Sevdiğim kişi Doğulu ve ailesinin sözünden çıkamıyor. Her yolu denedim, "Aç kalsak da kaçalım, zamana bırakalım" dedim, ama olmadı. İnanır mısınız, sırf ayrılmamak için en çok kınadığım şeyi kabullendim ve imam nikáhıyla yaşamayı bile teklif ettim. Yine olmadı, ikna edemedim.
Bir süre sonra şeyhin onayladığı kişiyle nişanlandığını duydum. O kız beni bile bile nişanlandı. 6 ay sonra düğünleri yapıldı. Bu olay üzerinden tam bir sene geçti. Her ne kadar yanlış olsa da sevdiğim insanla bazen telefonla, bazen de yüz yüze görüştük. "Benim kaderim bu, ölene kadar kaderime razıyım" diyen sevdiğim, 6 ay önce "Boşanacağım, daha fazla dayanamayacağım. Seninle olmam gerekiyor" dedi.
İnanmadım, annesi ve ablasıyla yaptığı konuşmayı dinletti. Hepsi çok pişmanmış. "Keşke o kızdan ayırmasaydık" diyorlarmış. Benden süre istedi, boşanacakmış. Bilmem mutlu olabilir miyiz? Yanlış mı yapıyorum? En kötüsü de anneme soruyorum, o da bana yol göstermiyor. Çaresizim, zordayım. Sizden gelecek cevaba çok ihtiyacım var. RUMUZ: ÇARESİZİM
Kızım, bu gibi olaylar karşısında hayretler içinde kalıyor, ne diyeceğimi bilemiyorum. Yine de sevginin hiçbir şekilde engel tanımadığını; bu devirde, aileler, şeyhler ve törelerin bile sevgi karşısında güçsüz kaldığını gösteriyor bu gerçek öyküler...
Neden bilmem, ama mektubunu okuyunca aklıma geçtiğimiz mevsimin sevilen dizisi "Sıla" geldi. Yaşam öyküleriniz, bu tür diziler kadar eğitici ve aydınlatıcı oluyor bana kalırsa... Sevdiğin gence güven, biraz sabırlı ol. Ben birlikte her türlü engeli aşacağınıza inanıyorum.
Mastürbasyon benim için bir tür bağımlılık oldu
Sevgili ablacığım, lütfen yardım edin. 24 yaşında bir genç kızım. Ancak bakire miyim, değil miyim, gerçekten bilmiyorum. İlk ergenlik belirtilerini yaşadığım 14 yaşımdan beri sürekli mastürbasyon yapıyorum. Kurtulmayı çok denedim, ama bağımlılık gibi olduğundan bir türlü bırakamadım. Küçük yaşta başladığım için dikkatsizce davranmış, kendime zarar vermiş de olabilirim. Bu yüzden çok korkuyorum.
Bu sorunumu kimseye açamadım. Bu yüzden size sığınarak, bana yardımcı olmanızı istiyorum. Bana bir jinekoloğa gitmemi önerebilirsiniz. Ama bunu yapmaktan da çok korkuyorum. Eğer öyleyse hayatımın sonu olur çünkü... Sizce gerçekten kızlığımı bozmuş muyumdur? Lütfen bana önerilerinizi acilen yazın.
RUMUZ: BULUĞ ÇAĞI
Sevgili kızım, uzmanların mastürbasyonu yasaklamadığını, bunu çok doğal gördüklerini bu köşede belki de onlarca defa yazmışımdır. Bekaretinin bozulmuş olması ihtimali içinse şunu söyleyebilirim: Eğer mastürbasyon sırasında yalnızca vajina üstünden ya da klitoristen basınç yapılmışsa, bu bekaretin bozulmasına neden olmaz.
Yine de sana bir jinekoloğa gitmeni önereceğim. Sonuçta bu gerçeği öğrenmelisin. Sürekli kuşkuyla yaşamak ruh sağlığını bozacaktır. Eğer bekaretin bozulmuşsa, bunun bir kaza eseri olduğunu jinekolog sana bir raporla belgeleyebilir. Çünkü bekaret zarının gerçek bir cinsel ilişkiyle mi, yoksa bir kaza eseri mi yırtıldığını kolaylıkla anlayabilir. Gideceğin doktora çekinmeden tüm gerçeği anlatırsın. Seni mastürbasyon yaptığın için suçlamayacaktır.
Çevremdekiler evlenecekleri kişiyi nasıl bulabiliyorlar
Ablacığım, bana çok enteresan gelen bir şey var. Çevreme bakıyorum da bütün bu insanlar evlenecek kişileri nasıl buluyorlar? Nikáh salonları dolup dolup taşıyor da ben neden evlenecek adam bulamıyorum? Neden evlilik bana hep uzak acaba?
32 yaşındayım ve şimdiye kadar sadece birkaç kişiyle tanıştım. Ama hiçbiri uzun süreli olmadı. İnanın çevremde beğenilen, cana yakın bulunan, yerine göre davranan bir kızım, ama olmuyor. En son birinin aracılığıyla tanıştığım bir genç vardı. Ondan o kadar hoşlanmıştım ki "Tamam, bu sefer olacak" diyordum. Beni ailesiyle tanıştırmak istedi, daha çok yeni olduğumuz için "Başka bir gün olsun" dedim. Derken, bilemiyorum tesadüf müdür, işiyle ilgili sorunları çıkmaya başladı ve bana karşı ilgisi de azaldı.
Son telefonlaşmamızdan sonra "Ben aramayayım, bakalım beni arayacak mı" dedim. O günden sonra ne aradı, ne sordu... Aradan 2 ay geçti. Bende mi bir şey var? Böyleleri hep beni mi buluyor? Hiçbir zaman karşımdaki insanı sıkmam, üstüne gitmem, her zaman seviyeli davranmışımdır. Yoksa böyle davranmamak mı lazım? Lütfen bana akıl ver.
RUMUZ: ENTERESAN İŞLER
Evet kızım, sanırım şimdiki ilişkilerde her şey tersine döndü. Kızlar erkeklerin peşinden koşuyor, üstüne düşüyor, "Sensiz olamam" havalarına giriyor, bir saniye nefes aldırmıyorlar. Öyle ki, erkekler kızın varlığına ve sürekli ilgisine alışıyor, önceleri ciddi bir sevgi olmasa bile bu alışkanlık zamanla sevgiye de dönüşebiliyor. Hele erkeğin gururunu okşayan "Ben olmadan nefes bile alamaz" durumu var ya, sonuçta nikáh masasına kadar götürüyor olayı... Kısacası seviyeli davranmak biraz demode kaldı galiba!