Sevgili Güzin Abla, ben 21 yaşında Almanya’da yaşayan bir okurunuzum.
Yazılarınızı ve düşüncelerinizi çok beğeniyorum. Size yazan, dertlerini paylaşan, çözüm arayanların içinde birçok genç kızın trajik öyküsü var. 2008 yılında yaşıyor olmamıza rağmen bakirelik nasıl bozulur, hálá bilmeyenler veya bir kadın doktoruna gitmeye utananlar var. Bunların yanı sıra tutucu aileler de çocuklarına eziyet edip duruyor.
Ablacığım, anlatmak istediğim eğer bir genç kız bir birliktelik yaşıyorsa, birini seviyorsa bu kötü görülmemeli! Sevgi kadar güzel, sevmek kadar yararlı bir duygu var mı? Artık bırakalım bu geri kafalılığı. Bakıyorum, bir genç kız birini seviyor ama ailesi onu köyden tanıdığı bir adamla evlendirmek için ısrar ediyor ya da akrabası ile evlendirme çabası içinde... Kızcağız perişan.
Almanya’da yaşayan birçok aile hálá köyden geldiği gibi kalmış, kendini geliştirmemiş ve sevmek bile onlar için günah sayılıyor. Ben bu insanlara çok kızıyorum. Bir yandan da henüz yaşları 14 ila 17 arasındaki kızlar, "Acaba bakireliğim bozulmuş mudur" diye telaş içinde size yazıyor. Madem ki bu kadar önemli, adımlarını dikkatli atmaları gerekmez mi? Bu konuda da sorumlu olan yine ailelerdir. Çünkü gençler aileleri ile sorunlarını çözemiyorlar. Ne kadar üzücü. Oysaki bir çocuğun her şeyini önce ailesi ile paylaşması gerekmez mi? Tanıdığım pek çok genç kız diskoya gitmek istediği zaman hep aynı yalanı söylemek zorunda kalıyor: "Arkadaşımda kalacağım, yarın önemli bir sınavım var" Burada suçlu kim? Oysa bir ailenin evladıyla her şeyden önce dost olması gerekir! Ailesi onu yalan söylemeye teşvik etmemeli! Size yazan bir genç kız sevgilisiyle bir yakınlık yaşamış; bakire olup olmadığını bile bilmiyor; bu durumda bence o hatalı değil. Eğer zamanında annesi kızını karşısına alıp her şeyi açıkça konuşmuş, kadın olmanın zorluklarını, bekaretin hálá toplumumuz için ne kadar önem taşıdığını anlatmış olsaydı, bu kız o hatayı eminim yapmazdı!
İlgisizlik, vurdum duymazlık çok yaygın. Ne yazık ki buraya para kazanmak için gelmiş pek çok aile evladını kaybetmiş durumda.
Sabahın erken saatinde evden çıkan ve geç saatlerde eve gelen anne-baba bütün gün çocuklarının ne yaptığından bihaberdir. Sormazlar bile "Okulun nasıldı, derslerini yaptın mı, bir sorunun var mı" diye... Ve sonuç; çocuk 18 yaşına gelmeden kendine sevgi gösteren ilk kişiye her şeyini teslim ediyor veya evleniyor ama bu evlilik en fazla 2 yıl sürüyor. Yazık değil mi? Geçenlerde de bir küçük kız size yazmıştı, ailesinin kavgaları nedeniyle ne kadar mutsuz olduğunu... Şimdi ondan normal bir erişkin olması beklenebilir mi? Şükürler olsun benim ailem bunlardan değildir. İlerde bir çocuğum olursa ben de ilk önce onunla arkadaş olmayı bileceğim. Lütfen sevgili büyükler çocuklarınız sizin eserinizdir! Onları sevin ve onlarla ilgilenin.
RUMUZ: AİLELERE UYARI
Sevgili kızım, böyle aklı başında gerçekçi ve gözlemci bir genç kız olduğun için seni kutlarım. Yurtdışında yaşayan Türk gençlerinin sorunlarını çok güzel aktarabilmişsin bu yazında... Sen de bir anlamda Güzin Ablalık yapmış, olaylara objektif bir gözle bakmış, gençleri ve aileleri güzel güzel uyarmışsın. İşte aileleriyle iletişim kuramayan gençler bunun için bana yazıyorlar.
Beni çirkinleştiren dikiş izinden nasıl kurtulurum
Sevgili Güzin Abla, ben 23 yaşında bir genç kızım ve sevdiğim bir genç var. Ancak beni kaç zamandır üzen, çok rahatsız eden bir sorunum var. Ben 12 yaşındayken merdivenden düşmüşüm ve alnıma dikiş atmışlar. Sanırım doktorlar bu dikişlerime pek önem vermemişler, şimdi yüzümde bu izler çok belirgin. Ve bu beni çirkinleştiriyor. Bu izler estetik ameliyatla düzelir mi? Güvenebileceğim bir uzman var mı?
RUMUZ: ÇİRKİNİM
Bu izler tabii ki estetik ameliyatla düzelttirilebilir kızım. Ama bu iz, çocukluk döneminde, belki de senin hayati bir tehlike içinde olduğun bir anda yapılmışsa belki biraz aceleye gelmiş olabilir. Belki de senin cilt yapın kolay kolay kapanmayan yara izlerine yol açan bir türdendir. Yani dikiş izini yok etmek için yaptıracağın bir estetik ameliyatın da çok özenli olması gerekir. Estetik ameliyat olmak isteyebilirsin, bu da çok doğal bir hakkın. Ama bu konuda sana Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi plastik ve estetik cerrahi bölümünden (yani aynı zamanda tavşan dudak, doğumsal şekil bozukluğu, kaza sonucu yaralanmalar konusunda uzman) Doç. Dr. Özhan Çelebiler’i önereceğim. ocelebiler@tnn.net adresinden kendisine danışabilirsin.
Sevdiğimin annesinden çekiniyorum
Güzin Abla, 18 yaşında bir genç kızım. İki yıldır süren bir ilişkim var. Onunla iyi anlaşıyoruz. Askerden döndüğü zaman evlenmeyi düşünüyorduk. Ancak beni endişelendiren annesiyle ablasının beni istemediklerini açıkça söylemesi. Babası ise çok iyi bir insan. Sevdiğim genç benden ablasına söz etmiş. Ama ablası, "Evleneceğin kız uzun boylu, endamlı olmalı, o sana uygun değil" demiş. Çevremden aldığım haberlere göre de annesi askerden dönünce evlensin diye kız araştırıyormuş. Sevdiğim genç de ailesine benim için "Zaten aramızda ciddi bir şey yok" demiş. Bunu sorun çıkmasın, diye mi söyledi bilemiyorum. Zaten herkes, "O iyi bir genç ama annesiyle asla yapamazsın" diyor. Babam da benim onunla evlenmemi istemiyor. Ben şimdi ne yapmalıyım? Bir akıl ver lütfen.
RUMUZ: PEMBEM
Sevgili kızım, annesini, ablasını bırak bir kenara önce bu genç seninle gerçekten ciddi olarak evlenmeyi düşünüyor mu, sen onu anlamalısın. Bu anlattıkların pek hoş değil. Annesiyle ablasını kırmak istemese bile, böyle seninle ilgili olumsuz konuşmamalıydı. Anladığım kadarıyla bu genç de henüz kararsız. Belki ailesinin etkisi altında olabilir. Ama bu etki her zaman sürebilir. Aile çok önemlidir kızım, "Ne olacak ben ailesiyle evlenmeyeceğim ki" diye düşünebilirsin. Aile çoğu zaman evliliklerde çok önemli rol oynuyor. Maalesef istemedikleri bir gelin ya da damat olursa, bu evliliği bozmak için ellerinden geleni yapanlara pek sık rastlanıyor...