Sevgilisi bana hakaretler yağdırırken sesini çıkarmadı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Merhaba Güzin Abla; yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum. Her kesimden insana kucak açıp doğru yolu gösteriyorsunuz.
Size beni çok yıpratan ilişkimi anlatacağım. 23 yaşında güzel bir kızım ama sanırım aşktan yana biraz acele ettim. Geçen sene çalıştığım şirkette bir gence aşık oldum. O da benimle ilgileniyordu. Sonunda sevgili olduk, birbirimizden ayrılamaz olduk.
İlişkimiz ilerlemeye başladı. Ailelerimizle tanışıp daha sonra aileleri birbirleriyle tanıştırdık. Derken iş ciddiye bindi ve evliliğe doğru gitmeye başladı. Aileler arasında bir problem yoktu. Sorun ikimizdeydi. Sevdiğim insan benden kaçmaya başlamıştı. Oysaki eskiden bir dakikamız bile ayrı geçmezdi. Bir bardak suyu, aynı yatağı paylaştığım insan çok değişti. Ben de sonunda bütün bu olanlara dayanamayıp, sevdiğim halde ondan ayrıldım.
İlk başlarda aileme hiçbir şey söyleyemedim, sorduklarında her zaman bir yalan atıverdim. Ama tabii yalanlar daha sonra ortaya çıktı. Benim kendi aileme onun ise bana söylediği yalanların hepsi tokat gibi çarptı yüzüme. Meğer beni aldatıyormuş; ailesi bana "Kızım sen bizim gelinimizsin, biz seni cihana duyurduk" dediler.
Sonunda biz yeniden bir araya gelip, barıştık, birbirimize son bir şans daha verdik. Bu defa affettiğim sevgilimi cep telefonundan aradığımda, karşıma beni aldattığı kız çıktı; bana hakaretler yağdırdı. O ise hiçbir şey yapmadı, ses bile çıkarmadı. Ben o hakaretleri duyunca iki gözüm iki çeşme şirketten rüzgar gibi çıktım.
Artık o gençle ve ailesiyle görüşmüyorum. Şimdi hayatımda yeni biri var ve çok mutluyum. Allah’tan çok sabırlı ve iyi niyetli bir erkek arkadaşım var; benim her şeyimi biliyor. Üzülüp ağladığımda hep o yanımdaydı, bana çok yardımcı oldu. Hiç kimsenin tatlı sözlerine kanmayıp, mutluluğumu başkalarının isteğine göre kurmamayı ve o insanla da tüm bağlarımı koparmamı sağladı. Gidenin arkasından ağlamak bana hiçbir şey kazandırmadı, aksine yanı başımda duran güzel insanlara eziyet etmeme yol açtı. Kendi çektiklerim yetmezmiş gibi...
Neyse şu an çok ama çok mutluyum, Allah’ıma binlerce şükrediyorum, bazen aklıma getirmeden edemiyorum. Ya onunla evlenseydim, halim ne olurdu; babamın evine nasıl dönerdim? Ya da o insana nasıl güvenip, "kocam" derdim? Benim yaşadıklarımı başka genç kızlar yaşamasın; akılarının bir kenarında bulundursunlar; çevrede kötü niyetli insanlar çok fazla, kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar.
RUMUZ: AK SAYFA
Çok haklısın, güzel kızım... Dediğin gibi iltifatlara, tatlı sözlere, göz boyayıcı davranışlara aldanmamak gerekiyor. Evlilikten söz eden, seni ailesine tanıştıran, sana umut veren bir insan, birden nasıl 180 derece dönüvermiş, baksana...
Beraber olduğu kızın sana hakaretler yağdırmasına nasıl göz yumabilmiş... İlişkinize saygısı yokmuş, demek ki... Umarım yeni arkadaşın sana yaşadığın olumsuzlukları unutturur.
Namus davası yüzünden cezaevindeyim, çok öfkeliyim
Merhaba Güzin Ablacığım, ben namus davası yüzünden bir insanın canını aldım. 8 yıl ceza yedim. Şu anda 5 yılı bitti. Yaşımı sorarsanız 22. Abla, en ufak bir şeye sinirleniyorum, hemen kavga çıkarıyorum. Kendimi tutamıyorum. Burada hapishane doktoruna çıktım ama bana bir yararı olmadı. Çok sinirliyim ve kendimi öfkelenmekten alamıyorum. Annemle babam memlekette... Ben burada yapayalnızım. Hiç akrabam yok. Acaba bu siniri nasıl yenebilirim?
Her şeyi denedim. Ama bir türlü olmuyor. Bu yüzden cezamın uzamasından çok korkuyorum. Sırf sizin köşeniz için Hürriyet gazetesine bir yıllık abone oldum. Size saygım ve güvenim sonsuz... Lütfen bana yardım edin.
RUMUZ: 8 YILLIK MAHKÛM
Canım oğlum, bu gencecik yaşta böyle büyük bir acı yaşaman, hapishaneye düşmen gerçekten çok üzücü. Ancak sanırım bu yaptığının ne kadar yanlış olduğunu, artık sen de kabul etmişsin. Belki de namus davası diyerek seni tahrik etmişler. Yaşının küçük olması nedeniyle seni bu işe sürüklemiş olabilirler. Bu ailelerin çok büyük bir hatası ve tümüyle cehaletten kaynaklanıyor.
Genç yaşta hapse düşmek seni olgunlaştırmış olmalı. Bu yıllarını hapishanede kendini eğiterek geçirmelisin. Henüz yaşın her şeyi öğrenebilecek düzeyde... Öfkeyle zaman kaybedip, insanlarla boğuşmak yerine kendini kitap okumaya ver. Eminim sana kitap temin ederler.
Sinirini kendi kendine telkinle yenmeye çalış. Kurtulacağın günlerin yaklaştığını düşün ve hiç kimseyle ters düşme. Seni tahrik edenler olsa da oyuna gelme...
Bundan sonra iyi bir insan olmayı, insanları sevmeyi, hiçbir canlıya zarar vermemeyi öğrenmelisin. Hapishane doktoru sana hafif dozda sakinleştirici verebilir belki de. Bunlar senin geri kalan günlerini daha rahat geçirmene yardımcı olabilir. Aman oğlum, şeytana uyma... Olanları unut, bundan sonra hiç kimsenin etkisinde kalmamayı öğrenirsin. Ailenin yanına döner, geçmişe sünger çekersin.
Kocamı kahveye gitmekten alıkoyamıyorum, mutsuzum
Güzin Abla, köşenizi severek okuyorum. Ben Almanya’ya gelin geldim. 2 senelik evliyim. Almanya’ya geldiğimin ikinci gününde eşim beni evde yalnız bırakıp kahveye gitti. Burada hiç kimseyi tanımıyorum; değişik bir ortamdayım. Ama eşim hiç yanımda olmadı.
Hep ağlardım. Ağladığımı gördüğü halde beni teselli bile etmedi. Eşim sürekli kahveye gidiyor, benimle hiç ilgilenmiyor. Bu da beni çok üzüyor. Üzüldüğümü bildiği halde yine gidiyor. Cicim ayı nedir hiç bilmedim, o duygu nasıldır hiç tatmadım. Beni sevdiğini söylüyor ama beni sürekli üzüyor. Sevgisine inanmıyorum. Bu yüzden sürekli tartışıyoruz, huzursuz oluyoruz ama kahveye gitmekten vaz geçeceği de yok. Sürekli düşünüyorum; seven bir adam eşini bu kadar üzer mi? Ne olur bana akıl ver ne yapmalıyım?
RUMUZ: KAFAM ÇOK KARIŞIK
Eşinin kahveye gitmesi, arkadaşlarıyla buluşup oyun oynamak ya da serbestçe gezen kızlara takılmak için olmasın sakın... Seni bu kadar üzdüğünü gördüğü halde, her gece evden uzakta kalması hiç de akıl alacak gibi değil. Hangi aklı başında erkek yeni evlendiği, gencecik karısını yaban ellerde geceleri yapayalnız bırakıp da çekip gider?
Sanırım artık işi ciddiye almalı, eşini karşına alıp konuşmalısın. Bilmem çocuğunuz var mı, ama yoksa ona bu durumda boşanmak istediğini ve baba evine döneceğini söyle...