Paylaş
Sevgili Güzin Abla, ben 27 yaşındayım. Üniversite mezunuyum.
Kariyer sahibi, iyi bir işte çalışan bir kızım. Bir süredir biriyle beraberim. Çok iyi anlaşıyoruz, çok eğleniyoruz. Bana olan sevgisini ve mutluluğunu her fırsatta gösteriyor. Tabii ki ben de ona...
Önümüzdeki yaza kısmetse evlenmeyi düşünüyoruz. Sürekli düğünümüzü, evimizi, geleceğimizi, çıkacağımız tatilleri, çocuklarımızı, hayallerimizi konuşuyoruz.
Bu geçirdiğimiz güzel günlerin birinde bana öyle bir şey dedi ki, kalbimde ve beynimde her şey altüst oldu. “Sana söylemem gereken bir şey var. Senden önce ben senin çocukluk arkadaşınla birkaç defa beraber oldum. Bilmeni istiyorum” dedi.
Bahsettiği arkadaşım da aslında 3 yıllık evli. Kısacası arkadaşım evliyken böyle bir şey yapmış. Bunu dostumla açık açık konuşmak istedim ama cesaret edemiyorum, çünkü bu doğruysa her şey bir anda bozulacak.
Hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmak daha mı doğru olur sence? Arkadaşıma sohbet arasında sordum sadece, “Benden sakladığın bir şey var mı” diye, “Hayır” dedi.
Bu benim hafızamdan nasıl silinir bilmiyorum. Üstelik onun eşi hiçbir şey bilmiyorken hepimizin aynı ortamda bir araya gelmesi ne derece doğru olur?
Bazen diyorum ki, çıkar ortaya dök her şeyi, herkes öğrensin, sen de yoluna devam et. Ne yapacağımı bilemez haldeyim. Kafam çok karışık.
İlişkimiz devam ediyor, sevgilimin bana karşı tavırları aynı. Aşkla, sevgiyle dokunuyor. Şimdilik aramızda cinsellik yok ablacığım ama bunu istiyor ve zaman zaman dile getiriyor. Ben de ne kadar dayanabilirim, bilemiyorum.
“Sen bu genci seviyor musun” diye sorarsan, evet seviyorum ama korkuyorum. Neden bilmiyorum ama bu evlilikten korkuyorum. Sence bu evlilik mutlulukla devam eder mi? Fikrine çok ihtiyacım var. Sen olsan ne yapardın?
◊ Rumuz: Kafam karışık
YANIT
Şu anda kime güveneceğini, kime inanacağını bilemez durumdasın, anlıyorum. Yaşadığın şok bir yana, evliliğini tehdit eden bir sorunla da karşı karşıyasın.
Çocukluk arkadaşının böyle bir şey yapmayacağına inandığına göre, sevdiğin adama güvenmiyorsun demek ki...
Ama beni düşündüren, sevdiğin adamın böyle bir yalan söylemesinin nedeni. Genellikle erkekler evlenmeyi düşündükleri kadının çok yakın bir kız arkadaşı olmasından pek hoşlanmazlar.
Çünkü o arkadaşıyla çok samimi olması, onunla tüm yaşadıklarını paylaşması pek işlerine gelmez.
Bu yüzden aranızı açmak için böyle akıl almaz bir yalana başvurmuştur derken, yine de böyle bir yalanın gerçekten çok ahlaksızca olduğunu düşünmekten kendimi alamadım.
Bir de erkek arkadaşının doğru söylediği şıkkı kalıyor geriye. Bunun için de yine sana hiç kimseye körü körüne inanmamanı söylemek isterim.
Belki de böyle bir şey yaşanmıştır. Belki de seninle yakınlaşmadan önce gerçekleşmiş bir ilişkidir bu.
Ve doğal olarak arkadaşın, siz birlikte olmaya başlayınca bunu söylemekten kaçınmıştır. Ne de olsa, onun evli bir kadın olduğunu unutmamalısın.
Arkadaşının ağzını aramak istiyorsan biraz daha açık konuşabilirsin mesela.
Ya geçmişte kalmış bir ilişki deyip önemsemeyecek, hayatına kaldığı yerden devam edeceksin, ya da böyle kuşkuyla yaşamak istemem, evleneceğim adama güvenmem gerekiyor diye bu ilişkiyi bitireceksin.
İlk aşkımın acısını hâlâ çekiyorum
Güzin Abla, ben bundan 4 yıl kadar önce aynı okulda okuduğum birine aşık oldum. Daha sonra, taşınmak zorunda kaldık ve okul değiştirmem gerekti.
Yeni okuluma kayıt yaptırdıktan sonra artık nasıl olsa olan oldu diyerek internet üzerinden ona yazdım sevdiğimi, sadece bunu bilmesini istediğimi söyledim.
O da kesin bir cevap vermedi ve konuşmayı orada noktaladık. Ama ben yapamadım. Acım daha fazla büyüdü sonunda birkaç ay sonra patlama noktasına geldi, bir kez daha ona yazdım. O ise beni tanımadığını, benim de onun hakkında hiçbir şey bilmediğimi ve bu yaşadığımı aşk sandığımı söyledi. Ve konuşma noktalandı.
O konuşmanın üzerinden iki buçuk yıl geçti Güzin Abla. Aşık olduğum zamandan beri de 4 yıl. Bu süre boyunca gelen çıkma tekliflerini hep geri çevirdim. Kimseden hoşlanamadım.
Nedense hâlâ aklımda o var. Müzik dinlemeye bile korkar oldum, çünkü o zaman duygular daha fazla güçleniyor, bazen dayanamayacak gibi oluyorum.
Oysa sosyal bir kızım. Çevremde çok iyi arkadaşlarım var. Üniversite sınavında istediğim bölümü kazandım. Ama neden hâlâ bu duygu ve düşüncelerden kurtulamıyorum?
Eski okulumdan çok yakın arkadaşlarım var. Onlarla sohbet ederken daha beter oluyor. Çünkü elde olmadan onu arıyorum çevremde...
Ne yapayım ben Güzin Abla, en iyi arkadaşlarımla konuşmayı da mı keseyim? Lütfen bana yardım et. Görünüşte hayatımın güzel ve stressiz bir döneminden geçiyorum ama hâlâ ilk aşkımın sancısını çekiyorum.
◊ Rumuz: Unutamıyorum
YANIT
Sevgili kızım, gerçekten karşılıksız ve umutsuz bir aşka kapılmışsın. Ne okul hayatında ne de daha sonra, sevdiğin genç sana umut vermiş, ona açıldığın halde sana aranızda bir şey olamayacağını açıkça anlatmış.
Sense hâlâ yıllardır bu umutsuz aşkın peşinde koşmaktan, hayatını yaşayamamışsın. Bu yıllara da sana da yazık olmuş.
Takıntı haline gelen sevgi seni neredeyse psikolojik sorunlu bir insan haline getirmiş. Yazık değil mi sevgili kızım, kendini yıpratıyorsun. Karşılıksız bu aşk daha ne kadar sürer sanıyorsun?
Bu genç adamın hiç suçu yok. Sen sevmişsin onu, haberi bile olmamış. Çocuksu bir davranış bu. Kendini böyle yıpratman insana hüzün veriyor.
Bakarsın evlenivermiş... Çok normal değil mi? Senin de mutlu olmaya hakkın yok mu?
Paylaş