Paylaş
Merhaba Güzin Abla, erkek arkadaşım ve ailem arasında kaldım. Erkek arkadaşımla farklı şehirlerde yaşıyoruz ve sizin hiç tasvip etmeyeceğiniz bir yol olan internet üzerinden tanıştık.
3 senedir beraberiz. Aslında birlikteliğimizden 3 sene öncesinde tanışmıştık ancak bazı sebepler yüzünden o dönem beraber olamadık. İyi ki de olamamışız.
Çünkü ben o zaman üniversiteye yeni başlamıştım, o ise yurtdışında çalışıyordu. 3 sene sonra onu tekrar buldum ve hayatımızı birleştirme kararı aldık. Şimdi beraberiz...
Bizim tek sorunumuz benim ailem. Üniversiteyi bu sene bitirdim. Aslında ben bir proje çocuğuyum, okuduğum okuldan bölümüme kadar her şeyi kendi istekleri doğrultusunda seçtiler.
Ne arkadaşlarımla dışarı çıkabildim ne de erkek arkadaşım oldu. Annem ılımlıdır aslında ama babamla aramızdaki mesafe giderek arttı. Doğum günümde erkek arkadaşım olduğunu babama anlattım. Her ne kadar karşı da çıksa ailenin diğer üyelerine “Tanışın bana haber verirsiniz” dedi ve tanıştılar.
Biz aslında birbirimizi çok seviyoruz. Her türlü zorluktan beraberce çıktık. Mesleğimi sevmemi sağladı, kendi mesleğinde yükseldi ama tek sorunumuz ailemin onu benim yaşadığım şehre taşınmaya zorlaması ve bunu şart olarak öne sürmesi.
Ben en başından beri zaten bulunduğum şehirde yaşamak istemedim. Buna karşılık ailem benim onun bulunduğu şehre gitmemi istemiyor. Mutsuz olacağımı düşünüyorlar ama ben sevdiğim adam neredeyse orada mutlu olacağımı biliyorum.
Şimdi onun işi bulunduğu şehirde ilerledi, ben de önceki konuşmalarımıza istinaden bulunduğum yerde mesleğime yönelik çalışmalar yapmaya başladım. Ailem diretiyor, “seven insan çabalar, gelir” diyor. Tek tartıştığımız konu bu.
Erkek arkadaşımın bulunduğu şehirde evi var, dükkânı kira değil, işleri iyi gidiyor. Benim yanıma gelirse evimiz kira olacak, işlerini uzaktan yürütmeye çalışacak. Biz her şeyin üstesinden beraber geleceğimizi düşünen bir çiftiz ancak bu konunun içinden çıkamıyoruz.
◊ Rumuz: İki arada
YANIT
Sevgili kızım, gerçekten zaman zaman aileleri anlamakta zorlanıyorum. Çocuğunun her açıdan çok iyi bir yaşam sürmesini istemek elbette çok doğal. Onu bu amaçla eğitmek, onun meslek sahibi olmasını sağlamak bir ailenin görevidir. Ama işte bundan sonrası o evlada kalmış bir karar...
Kendi geleceği hakkında karar vermek, evleneceği insanı seçmek, mesleğini nerede sürdüreceğini, yuvasını nerede kuracağını belirlemek artık bir birey olmuş, o gencin kararıdır.
Her aile özellikle kız evlatlarını yanı başında ister ama sen zaten yaşadığın o şehirde yaşamını sürdürmeyi düşünmü-yormuşsun.
Sevdiğin gencin olduğu her yerde mutlu olacağını söylüyorsun. O halde kararını buna göre vermelisin.
Dediğin doğru, orada kira ödemeyeceksiniz, sevdiğin adamın işi hazır, senin de orada iş bulman kolay olacakmış. Üstelik sanırım bu iki şehir de birbirinden çok uzak değil.
Bence aileni bir şekilde ikna etmeyi başarabilirsin. Sen gerçekten aklı başında, eğitimli düzgün bir insansın.
Aileni karşına alman gerekmeden, bu sorunu çözeceğine inanıyorum.
Paylaş