Sevdiğim adamın annesini arıyorum

Güzin Abla, şu an bu yaptığımı sevdiğim adam duysa sanırım beni terk eder.
Ama ne pahasına olursa olsun şansımı denemek istedim.
Sevgilimi 1982 yılında, henüz küçük bir bebekken terk eden annesini arıyorum.
Hiçbir anne, evladını öylesine terk edip gitmez, gidemez...
Onu bir kez görmek, tanımak isterdim. Eminim sevdiğim adam da bunu ister. Ama bu gerçeği kendine itiraf edemiyor.
Sizin aracılığınızla o anneye seslenmek istiyorum;
Adın Handan E. Aslında soyadını da biliyorum ama yazamam...
Tahminimce şu an 50-55 yaşlarındasın. Türkiye’desin. (Ya Eskişehir’de ya da Antalya’da olmalısın.)
Oğlun ise Almanya’da.
O şu an 33 yaşında ve inan bana dünyadaki en merhametli, en vefakar adam.
Onu mutlaka tanımalısın. Çünkü hayat çok kısa.
Geç olmadan, pişmanlık duymadan ne olur yaz Güzin Abla’ya. O bana ulaştırır mesajını.
Rumuz: Vefakâr kız

Sevgili kızım, gerçekten vefakâr bir genç kızmışsın. Sevdiğin erkeğin, onu yıllar önce terk eden annesini araman takdir edilecek bir davranış.
Dediğin gibi annesi bu yazıyı okur da bana yazarsa, elbette ki mektubu sana ulaştırırım.
İnşallah bu davranışın sevdiğin gencin hayrına olur.
Umarım annesini bulursun ve onların kavuşmasını sağlarsın.
Tersi olursa o genç adama yeni bir mutsuzluk yaşatmak istemem.

Çocuk yaştaki kızlara evlilik yolu açan kitaplar yasaklanmalı

Aşağıda yazdıklarımı daha önce bir şekilde okumuş olabilirsiniz, ancak bu satırların yer aldığı kitap benim elime yeni geçti ve şaşkına döndüm, sizinle paylaşmak istedim.
Gelin birlikte okuyalım;
“Evleneceklerin tasarruf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Bu da 7 yaşına ulaşıp iyiyle kötüyü ayırt etme gücünü elde etmiş olmakla gerçekleşir. Alt yaş sınırı kızlarda 9, erkeklerde 12’dir.”
5 yaşında bir kız babası olarak, bunu yazan ve kitap haline getirenler adına insanlığımdan utandım...
Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna “evlenebilir” fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara, hangi sapkınlıklara savrulabileceğini düşünüp dehşetle titredim...
Aynı kitapta akraba evliliği caiz olarak gösteriliyor: “Akraba evliliği öne sürüldüğü gibi önemli zararlar meydana getirecek nitelikte olsaydı, bunu İslam yasaklardı.”
Doğum kontrolü de yasak: “Gaye neslin sürdürülmesi olduğuna göre, evli çiftler gebeliği önleyen yöntemlere başvurmamalıdır.”
Kadını iz bırakmadan döv: “Kadın, yatakta yalnız bırakılması bir yarar sağlamazsa, bir çeşit disiplin ve eğitim amacıyla, bedeninde iz bırakmayacak şekilde dövülebilir.”
İnsanlara güzelliği, doğruluğu, eşitliği ve kardeşliği anlatması gereken dini kitapların gerici zihniyetler aracılığıyla nasıl bir sapkınlığa, nasıl bir ilkelliğe, ne denli koyu bir ayrımcılığa yol açabileceğini görüp bu ülkenin insanları adına korktum.
Güya evlilere öğüt veren “Delilleriyle Aile İlmihali” adındaki bu kitabın dağıtımının, satılmasının yasaklanması gerekmez mi?
Rumuz: Acanacak durumumuz

Dünyanın en güzel dininin böyle akıl almaz yanlış yorumlarla, günümüz zihniyetine tamamen ters düşen birileri tarafından saptırılması gerçekten inanılır gibi değil. İşte bu tür yayınlar nedeniyle çocuk yaşta evlilikler giderek artıyor. Bunların sonuçları olarak da toplumumuz koyu bir karanlığa sürükleniyor...