Sevgili Güzin Ablacığım, ben 16 yaşında liseye giden genç ve güzel bir kızım. Yazılarınızı, okuyucularınıza karşı sonsuz ilgi ve sabrınızı gerçekten takdir ediyorum. Sanırım bu problemim aynı zamanda interneti kullanan bir çok mağdur kızın da sorunu. Üzülerek belirtiyorum ki; ben de bu mağdur kızlardan biriyim. Ablacığım, internette, gerçek hayatta da tanıdığım ve bildiğim bazı arkadaşlarımla yazışıyorum. Ancak ben onlarla konuşurken, tanımadığım terbiyesiz bir takım insanlar, utanmadan beni ahlaksız, seviyesi düşük sohbetlere ve sanal sekse davet ediyorlar. Ben de bu durumdan çok utanıyor aynı zamanda da korkuyorum. Onlarla yazışmamak için elimden geleni yapıyorum. Çünkü, gerçek hayatta da bu insanlarla karşılaştığımda, bana bir kötülük yapmalarından korkuyorum. Duyduğum ve okuduğum kadarıyla birçok genç kız, internette bu tür insanlarla diyalog kuruyor ve onlarla buluştuklarında, kötü emellerine alet oluyorlar. Sonunda ise hiç istemedikleri durumlara düşüp, yaptıklarından pişmanlık duyuyorlar. Şimdi soruyorum size Güzin Abla, bu ne biçim bir modernlik, çağdaşlık anlayışıdır!
Eğer bu medeniyetse ve buna bağlı olarak modernleşmekse, kusura bakmayın ama ben modern bir insan olmak istemiyorum. Bu konuda duyduklarım tüyler ürpertici. İnternette sanal seks yapılabiliyormuş! İnan ki Güzin Abla, bunları ilk duyduğum zaman tüylerim diken diken oldu. Ne yapacağımı şaşırdım. Gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Ama aklım almıyor. Ablacığım teknoloji bu kadar mı hayatımızın içine girdi? Sizin bu konu hakkında neler düşündüğünüzü çok merak ediyor ve cevabınızı bekliyorum.
RUMUZ: E.A.
Sevgili kızım, duyduklarının bir kısmı elbette ki uydurma şeyler, bunlara inanma. Sanal seks dedikleri, internet aracılığıyla ulaşılan seks kanalları olsa gerek. Bu kanallara girmez, ilgilenmezsin. Sana ne şekilde ulaştıklarını da anlayamadığın o saygısız kişilerle de asla görüşmezsin. Görüşmezsen, adını adresini ve telefonunu vermezsen, seni nasıl bulurlar? Bütün mesele sende bitiyor. Seni tehdit ediyorlarsa, hiç umursama, arkadaşlarınla yazışırken de dikkatli ol. Adını, adresini sana özel şeyleri yazma. Bütün mesele seninle ilgili bilgi edinememelerinde. Ayrıca senin bilgisayarına ulaşmışlarsa, bunu bilgisayarını aldığın yere bildir. Sanırım bunu engellemek mümkün. Teknik servisleri sana yardım edebilir.
TV yarışmaları yüzünden annemle konuşamaz oldum
Televizyonlarda reyting uğruna yapılan saçma yarışmalardan bıktım! Bunun acısını son zamanlarda evimde daha fazla hissetmeye başladım. Genç-yaşlı birkaç kişiyi aynı eve tıkıp birbirleriyle kavga ettiriyor, buna da yarışma(!) diyorlar. Üstelik her kanalda buna benzer programlar, günde birkaç kez yayınlanıyor. Annemle geçirebileceğim güzel bir tatil günü bu programlar yüzünden zehir oluyor. Onunla artık sohbet edemez oldum. Bazı akşamlar eve geldiğimde annemi televizyon başında buluyorum. Dünya umurunda değil sanki! Aç da olsa, yemek yemiyor. Bu da yetmiyor; kendisi gibi bu programların diğer tutkunlarıyla bir araya gelip, ya da telefonla hararetli bir tartışmaya girebiliyor! Birkaç kez bu yüzden annemle birbirimizi kırdık. Bu gibi sorunları yaşayan pek çok arkadaşım var!
Annem gibi birçok orta yaşlı hanımın dış dünya ile iletişimini kesip, bu anlamsız programlar yüzünden aileleriyle bozuştuklarını, dostlarından koptuklarını görüyor ve çok üzülüyorum. Bilmem bu yazımı yayınlar mısınız?Yayınlarsanız belki annem ve annem gibilerin aklı başına gelir de çevrelerinde gerçek bir dünyanın varlığını hatırlarlar.
RUMUZ: ÜZGÜN İNSAN
Sevgili okurum, ne yazık ki bütün dünyada bu tür yarışmalar en çok izlenen ve izleyici çeken programlar. Zaten şu kara kutu dünyamıza girdi gireli, ne eskisi kadar kitap okuyabiliyoruz. Ne de eskisi gibi dost sohbetlerine katılabiliyoruz. Derin düşünceden bizi uzaklaştıran, sadece beynimizi yıkayan, bir hayal alemi bu. Özellikle anneniz gibi orta yaş kuşağından ev hanımları, bu programlara gerçekten büyük ilgi gösteriyor. Bunun nedeni ise acaba başkalarının yaşamını gözetlemekten hoşlanmamız mı? Yalnızlıktan bir an olsun uzaklaşabilmek mi?
Adana’da kültürel faaliyetler canlansın!
Sevgili dostlar!Adana için hep Türkiye’nin en büyük dördüncü şehri der dururuz. Ama tiyatro, konser, resital, fuar, gösteri, kültürel faaliyet eksikliğinden de yakınırız. Aksamları evde oturup TV’deki ‘Gelinim Olur musun’ gibi yarışmaları izleyeceğimize bu tür organizasyonlara ne kadar çok ve sık gidersek hem kendimize, hem şehrimize, iyilik yapmış oluruz. Pasif olmaya son verelim! Gelin, hep birlikte bilet almaya, kültürel faaliyetlere katılmaya davet ediyorum sizleri... Adana O güzel eski günlerine geri dönsün!
RUMUZ:Taner Göde
Yeminli tercüman:1 tanergode@yahoo.com
Gençlere kültürel faaliyetlere daha çok ilgi gösterme yönündeki bu yerinde çağrınıza yer veriyor, aracılığınızla tüm Adana halkına sevgilerimi yolluyorum...