Şefim beni iş yerinde bir kızla baş başa yakaladı

Ben yeni evli bir gencim, ama hayatıma bir genç kız girdi.

Aslında beraberliğimiz gerçek anlamda bir ilişki değil, sadece arada bir buluşup sohbet ediyoruz. Benim asıl sorunum iki arada kalmış olmak... Ama eşimle sevgilim arasında değil, işim ve sevgilim arasında kaldım.

Ben bu kızla buluşmak için, kimse görmesin diye, herkes çıktıktan sonra onu çalıştığım iş yerine davet ettim. Fakat aramızda bir şey geçmedi. Yalnızca konuşuyorduk. Birden şefim şirkete geri döndü. Bizi orada baş başa görünce iş yerinde ilişki kurduğumuzu düşündü. Asla aramızda böyle bir şey geçmedi ama ben, şimdi erkekliğime yedirip de "Aramızda bir şey olmadı" diye açıklayamıyorum. Şefim de, tabii başka türlü yorumluyor. Bunu bakışlarından anlıyorum. İstifa etsem mi diye düşünüyorum ama işimi seviyorum, her açıdan işimden memnunum. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum. Lütfen bana bir akıl verin. Şefimle konuşayım mı? Yoksa istifa mı edeyim? Bunalıma düşmek üzereyim; İçimden onu, günahımı aldığı için bir güzel dövüp öyle ayrılmak geçiyor.

RUMUZ: İKİ ARADA

Sevgili oğlum... Neden o genç kızla aranızda hiçbir şey geçmediği halde, erkeklik gururu yapıp şefine gerçeği söylemedin? Hem sen yeni evli bir gençsin, neden bir başka genç kızla böyle gizli kapaklı buluşmaya çalışıyorsun? Eşinden memnunsan neden eşini aldatma aşamasındasın? Bu genç kızla sohbet etmekten hoşlanıyorsan, bunun zamanla gerçek bir ilişkiye dönüşmesi için küçük bir kıvılcım bekliyorsun o kadar. Bütün bunları bir düşün istersen. Sence yeni evli bir genç adamın "sevgilim" diyebildiği bir genç hanımla yakınlaşması çok mu doğal? Bunun tersini eşin yapsa, tepkin ne olurdu acaba? Senin gibi davrananları anlayamıyorum, inan. İş yerinde o genç hanımla buluşman elbette hoş karşılanmamıştır. Bunun bir nedeni de mutlaka senin evli bir erkek olmandır. Eğer işinden memnunsan, neden istifa edeceksin? Bence bu adamcağızı dövmeyi düşüneceğine, onunla karşılıklı oturup konuşmayı denemelisin. Ona o genç kızın yalnızca bir dost ve arkadaş olduğunu, aranızda hiçbir şey geçmediğini, zaten iş yerini bu şekilde kullanmayı asla düşünemeyeceğini söylersin. Hem bu şekilde, belki de bu olayın eşinin kulağına gitmesine, insanların dedikodu yapmalarına da engel olabilirsin. Hem de bu yanlıştan dönme vaktinin geldiğini de anlayabilirsin.

Burada erkeklik gururuyla ne ilgisi var. Yani o genç hanımla büro içinde cinsel bir beraberlik yaşaman mı, daha iyi olurdu? Üstelik yine adam iyi biriymiş de bunu seni işten attırmak için kullanmamış. Emin ol, ciddiye alsaydı, seni rahatlıkla kovdururdu.

Arkadaşları "O seninle oynuyor seni kandırıyor" demişler

Sevgili Güzin Abla, sana daha önce de yazdım ama cevap alamadım. Lütfen bu sefer mutlaka bana bir cevap yaz. Beni seven biri var ama ona güvenip güvenmeme konusunda kararsızım. Çünkü önceden onunla 1 hafta kadar çıkmıştık, ama bana "Senden soğudum" dedi ve ayrıldık. Ben onun teklifine 3 ay boyunca direnmiştim, ondan sonra kabul etmiştim. Yine de onunla düşman olmak istemedim; aynı sınıftaydık ve arkadaş kalmalıydık. Sonradan öğrendim ki o hálá beni seviyormuş, ayrılmak istemesinin tek nedeni arkadaşlarının ona benim hakkımda "O seninle oynuyor. Seni kandırıyor" demesiymiş. Şimdi "Seni hep sevdim ama arkadaşlarım beni kandırdı" diyor. Bana söz verdi, gerekirse onlarla bir daha hiç konuşmayacakmış. Ne dersiniz ona inanmalı mıyım? Şimdiye kadar hiç kimseye güvenmeyip herkesten kaçtım. Şimdi inanmak istiyorum.

RUMUZ: KARARSIZ

Sevgili kızım, bu gencin henüz çok toy, flört etmek açısından çok tecrübesiz ve büyük ihtimalle senin gibi çok genç olduğunu düşünüyorum. Henüz kişiliği tam olarak oturmamış, gelişmemiş bir yapıda olduğu için arkadaşlarının etkisinde kolaylıkla kalabiliyor. Biliyorsun, sizin yaşlarınızda gençler, her şeyi gır gıra alma merakındadır. Bu nedenle arkadaşları asla sevgisini ciddiye almamışlardır. Şu anda aklı başına gelmişe benziyor, bir kez daha denemende yarar var diye düşünüyorum.

Benim de sizin gibi bel fıtığı sorunum var, ne yapayım

Sevgili Feyza Algan; yazılarınızı yakından takip eden okurlarınızdan biriyim. Bir yazınızda geçirdiğiniz bel fıtığı operasyonundan ve bu zor ameliyatı gerçekleştiren doktorunuzdan bahsetmiştiniz. Ben Ankara’da yaşamaktayım ve benim de aynı problemden dolayı güven duyacağım iyi bir doktora ihtiyacım var. Sizden ricam bu konuda bana gerekli bilgileri verebilir misiniz? Doktorunuza nasıl ulaşabilirim. Karar için çok fazla zamanım yok. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

RUMUZ: SEMA A.

Sevgili Sema hanım, "Damdan düşenin halinden, ancak damdan düşen anlar", Nasrettin Hoca’nın dediği gibi... Umarım benim çektiğim ağrıları ve sorunları yaşamıyorsunuzdur. Ama çevremdeki herkes bana "Gösterdiğin bu cesaret için seni kutlarız, çünkü bu ameliyat gerçekten çok zor ve sakat kalma riski var" diyor. Oysa ben o kadar acı çektim ki, gözüm hiçbir şey görmedi, bu bir. İkincisi ise, doktorum sevgili Gökhan Özçınar’a o kadar inandım ve güvendim ki, anında karar verdim. Onu ilk kez gördüğüm halde, başka bir uzmana gitmek gereği duymadım. İyi ki de gitmemişim.

Bu ameliyat genellikle mikrocerrahi yöntemiyle, çok ciddi, çok titizlik isteyen ve incecik hayati sinirlere zarar vermeden yapılması gereken bir ameliyat. Bunun için bir nöroşirürji uzmanı tarafından yapılması dışında, bu uzmanın Mikrodiskektomi ve Endoskopik Disk cerrahisi alanında da tecrübeli olması gerekiyor. Ankara’da da bu alanda birçok uzman bulunduğundan eminim.

Ama, ben doktorum Op. Dr. Gökhan Özçınar’ın bilgi ve tecrübesine, hastaya yaklaşımına çok güvendim. Eğer bu ameliyat hakkında daha fazla araştırma yapmak isterseniz www.belveboyun.com sitesinden her türlü bilgiyi edinebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları