Sanki hayatımın pause düğmesine basılmış

Sevgili Güzin Abla, köşenizi okuyorum da insanların türlü türlü dertleri var, sorunu olmayan yok gibi... Umarım köşeniz sayesinde ben de içinde bulunduğum durumu anlatıp, sesimi duyurabilirim.

Hayatımda bazı hatalar yaptım, şu anda da bu hataların cezasını çekiyorum. Herkes hata yapar, ancak karamsarlığa kapılmamak elde değil.

Burada detaylara girip durumumu anlatamıyorum, bazı olaylar yüzünden köşeye sıkışmış durumdayım.

Her gün ekranlarda, gazetelerde töre cinayetlerinden kaçan insanlar görüyoruz. Veya -filmlerde de olsa- tanık koruma programına katıldıkları için geçmişlerinden kaçan, geçmişleri silinen insanları izliyoruz. Benim durumum böyle değilse de buna benziyor.

Çünkü şu an ben de bazı şeylerden kaçmak durumundayım. Sanki hayatımın durdurma (pause) düğmesine bastım, ancak zaman akıp gidiyor ve zaman bir yerde aleyhime işliyor.

Kaldı ki şu anki gibi sürekli kaçamam; nereye kadar sürebilir bu? İnanın her anlamda gücüm tükendi. Ben suçlu filan değilim, ancak attığım bazı dikkatsiz adımlar sonucu şu an her şeyden ve herkesten kaçmak zorundayım. Gücüm kalmadı artık...

Diğer yandan, birkaç ilişkim oldu, ancak gerçek sevgiyi bulamadım. Ben 30’una yaklaşmış, iyi bir üniversiteden mezun, önceden iyi bir kariyeri olan bir kadınım. Size yazıyorum, çünkü hayatımı artık değiştirmek, eski hayallerime kavuşmak istiyorum.

Açıkça söyleyebilirim, çok güzel, çok çekici değilim. Gerçek sevgiyi ise bulamadım. Belki günümüzde böyle insanlar kalmadı, ama artık beni yürekten sevip sadık kalabilecek, düzgün bir hayatı olan, anlayışlı, düşünceli, bana gerçekten değer verecek, maddi ve manevi anlamda yanımda olacak, beni destekleyecek, kötü gün dostu olabilecek bir beyefendiyle evlenmek istiyorum.

Hayatımı tekrar yoluna koymak için, ikinci bir şans istiyorum. Bana uzanacak ele sarılacağımı, sahibine sevgi vereceğimi biliyorum. Bunları ciddiye alan olursa bana ulaşmasını bekliyorum.

RUMUZ: THE FUGITIVE / e- mail: ikinci_sans@yahoo.com


Sevgili kızım, keşke sorununu açık açık yazsaydın, neden kaçtığını anlatsaydın. Bu ilginç durumun konusunda bilgi sahibi olur, seni daha yakından tanıyabilirdik... Ancak samimi anlatımın, kendini nitelendirişin, sorunlarına yaklaşımın senin hakkında az da olsa bir fikir verebiliyor.

Her ne kadar aradığın ölçülerde birini bulmak gerçekten zor olsa da, senin gibi gizemli bir kadını tanımak isteyenler çıkacaktır. Üstelik herkes hayatta hata da yapsa bir ikinci şansı hak ediyordur. Yine de temkinli ol. Ben okurlarıma güveniyorum ama sen yine de hemen, çok iyi tanımadan herkese güvenme... Dünya o kadar değişti ki artık...

Akrabamla nişanlanmıştık ama o esrar kullanıyormuş

Sevgili Güzin Ablacığım, benim sorunum herkesten çok farklı. Ben bundan 3 sene önce görücü usulüyle teyzemin oğlu ile nişanlandım ve onu sadece bir tek gün gördüm. Daha sonra yurtdışına gitti ve beni de yurtdışına getirdi. Şimdi de "Hemen evlenelim" diyor. Ben ise kendisini tanıyıp ondan sonra evlenmeyi düşündüğümü söyledim.

Çünkü o okumuş biri olduğundan beni telefonda bile aşağılayarak konuşurdu. Aileme söyleyemiyordum, çünkü akrabaydık. Ama burada bazı davranışlarını gördüm, akrabalık artık umurumda değil. Çünkü onu esrar içerken gördüm.

Sorduğumda "Ben bunu 10 senedir içiyorum" dedi. Ben "Senden ayrılacağım" dediğimde bıraktığını söylüyor. Ama artık ona nasıl güveneyim?

Onu bırakmayı düşünüyorum ama akrabalık bağı bozulacak diye de korkuyorum. Bu yabancı ülkede yalnız bir genç kızım; ne yapacağımı bilemiyorum. Lütfen bir çıkış yolu göster.

RUMUZ: ÇARESİZ

Herkes kendi sorununun farklı olduğunu düşünüyor sevgili kızım. Aslında seninki de istemediğin bir evlilik sorunu... Hem de yine olmaması gereken bir akraba evliliği... Onunla evlenmen zaten sakıncalı... Aileni ve akrabalık ilişkilerinin bozulacağını düşüneceğine, kendini düşün. Hem akraban olan, hem de 10 yıldır esrar bağımlısı olan bu adamla evlenirsen mutlu olacağını mı sanıyorsun?

Üstüne üstlük kendi eğitimli diye seni küçük gören bir erkek... Eğitimli olmak esrarkeş olmasını örtbas mı ediyor? Aksine çok daha büyük bir suç bence... Zaman kaybetmeden durumu ailene aç, evlenmekten vazgeçtiğini söyle, ülkene dön kızım... Oralarda perişan olma.

Bu doğum günü hediyesi olsun

Yıl 1990, günlerden 18 Aralık Salı ve saat 11.00’di. Dünyanın en güzel ve hiç unutulmayacak, tadına doyulmayacak, atsan atılmayacak, satsan satılmayacak, güzeller güzeli bir kızla tanıştırdılar beni. Aman Allah’ım ne güzel bir bebekti bu... Oyunlarımı artık kardeşimle oynayabileceğim diye düşünmüştüm. İnanın ki bazı ablalar gibi kıskançlıkla değil sevgiyle karşılamıştım kardeşimi. Ben de daha küçüktüm ama sanki kendimi şu anki gibi 20 yaşında hissetmiştim. Artık 16 yaşın bitti, tam bir genç kız oldun. Bundan sonra da en güzel anlar seninle olsun. Kardeşim iyi ki doğdun

RUMUZ: HASRET

Ne yazık ki, bu güzel doğum günü hediyeni 10 gün gecikmeyle yayınlayabiliyorum sevgili kızım. Beni bağışla. Ama eminim, güzel kız kardeşin ablasından gelen bu çok özel hediyeyi yine de çok büyük mutlulukla karşılayacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları