Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben aslen Anadolu çocuğuyum. Ancak yurtdışında yaşıyorum ve evliyim. Biz Avrupa’da yaşasak da geleneklerimizi hiç unutmadık.
24 yaşındayım ve bir çocuğum var. Eşim de evde canı sıkıldığı için son zamanlarda iş aramaya başladı. Bunun için kurslara gidiyor. Zaten benimle hiç ilgilenmezdi, bir de kurs çıkınca daha da beter oldu.
Haftada bir zorla ilişki yaşıyoruz. Diğer günler ben uyumadan yatağa bile gelmiyor.
Ben bekarken sabah annem beni kaldırırdı, kahvaltımızı hazırlar, okula öyle gönderirdi.
Ama şimdi eşim sabah kahvaltıyı bırak işe bile kaldırmaz...
İşten eve gelirim, genellikle dışarıda olduğu için annesinden getirir yemekleri.
Evde elinde tüm gün telefonla uğraşıyor. Dışarı çıkarken süslenir, makyaj yapar. Daha bir defa benim için makyaj yapmış değil.
Benden izin isteme gibi bir huyu yok sadece bilgilendirir. Ki ben bu konularda oldukça hassas biriyim.
Çünkü böyle gördüm.
Benim 8-9 yaşında bir kız kardeşim var. Bir gün kızımla vakit geçirmek için bizim eve gelmek istedi. Ama eşim bunu kabul etmedi. “Kusura bakma ama gelemez” dedi.
Küstüm, bir gece eve gitmedim. Bunlardan hariç daha neler neler var anlatamadığım...
Önceki gün kurstan tanıştığı üç kızla buluşmak istedi.
O kızların üçü de boşanmış. Üstelik eşlerini aldattıkları için boşanmışlar.
Ben onlarla görüşmesini istemediğimi söyleyince ortalık karıştı. Bana adamlığımla ilgili çok kötü laflar etti. Boşanmak istiyorum abla...
Aslında 4 yıldır boşanmak istiyorum. Evlendiğim ilk haftadan beri. Sırf o bu berbat memlekette dul bir kadın olarak kalmasın, diye bu acıları çekiyorum.
Ama yoruldum, dayanacak gücüm kalmadı. Psikolojim bozuldu, sürekli içmeye başladım...
Bana lütfen akıl verin, ne yapmam lazım?
Konuşmak çözüm değil, onunla defalarca denedim. Ama olmuyor abla, hiçbir şey değişmiyor.
Bir kızım var ne yapmalıyım...
◊ Rumuz: Sorun ne?
YANIT
Büyük ihtimalle seni ailen zorla evlendirmiş oğlum. Baksana daha evlendiğinin haftasında boşanmayı düşünmeye başlamışsın. Cinsellik evliliğin temel taşlarından biridir, hem de sizin gibi gencecik yaşta...
Eşin sana yaklaşmaktan kaçınıyorsa bir sorun var demek ki. Yine de sana bir evlat vermiş, sen de onun sevgisiyle yuvanı her şeye rağmen sürdürmek için çaba gösteriyorsun.
Ancak ne kadar mutsuz ki intiharı düşünecek raddeye gelmişsin. Bu duruma gerçekten üzüldüm. Gerçekten bu kadar mutsuzsan, ölümü düşüneceğine boşanmayı düşün.
Çocuğun da böyle mutsuz bir yuvada büyüyeceğine annesiyle ayrı, seninle ayrı bir hayat sürdürür. Ama en azından kavga gürültü gerginlik içinde psikolojisi bozulmaz.
Mutsuz olduğunda, kararını verip ayrılan binlerce çift var. Çocuklar da bir şekilde bu yeni duruma adapte oluyorlar. Hayat o kadar kısa ki, mutsuz olacak zamanımız yok aslında.
Hem sana söyleyeyim mi, anladığım kadarıyla eşinin de senin de birbirinize saygınız kalmamış. İşte bu çok kötü, çünkü evlilik karşılıklı saygı olmadan asla yürümez.
Paylaş