Özgürlük Parkı’nda kedilere yer yok!

Merhaba Feyza Hanım, 120 dönümlük yeşil bir alanda olan Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda tahminen 200 kedi var.
Bu,barınak yetkililerinin verdiği sayı. Üstelik bu yeşil alana insanlar kedi ve köpeklerini terk etmeye devam ediyorlar.
Hayvanlar isteyerek, seçerek, burası deniz manzaralı, yeşillik içinde güzel bir yer buraya yerleşeyim demiyorlar ki...
Ancak bu kadar büyük alanlarda dahi en başta yerel yöneticiler, sonra da halk rahat vermiyor onlara. Ya korunakları kaldırıyorlar ya hepsini toplayıp götürüyorlar ya da yok ediyorlar.
Kayalar kışın buz gibi soğuk ve ıslak, yazın ateş gibi ama burası bile hayvanlara çok görülüyor.
Özgürlük Parkı’nda süren yoğun ve zorlu çilelerini yakından izliyoruz. Yerel Yönetim Başkanı ‘Ben sokak hayvanı görmek istemiyorum, Avrupa’da sokaklarda hiç hayvan yok. Alsınlar evlerinde baksınlar, park insanlara ait” diyor.
Biz de buna karşı diyoruz ki, “Biz sokaklarda hayvan görmekten mutluyuz.”
Yani eşitiz. Türkiye’de yaşıyoruz, Avrupa’da olan her şey burada olmalı diye kural da yok.
Avrupa neden ölçü? Örneğin bir hayvansever dostumuzun evi sadece 110 m2, şu an toplam 15 kedisi var.
Kapalı alan bahçesi bile yok. Yöneticiler ise 120 dönümlük alan için 200 kedi fazla diyorlar.
Barınaklar zaten en başta haksız ve zalim bir yaklaşım. Yollara asfalt döktük, duvarlar ve binalar yaptık ve şehir yaşamını biz kurduk, aniden bu toplu yaşama biçimine, estetiğine uymuyor, göze hoş gelmiyor diye hayvanları barınaklara tıkıyoruz, ormanlara sürgün ediyoruz veya topluca itlaf ediyoruz. Hiçbir insanın “ben hayvan sevmem” deme hakkı yok, Allah’ın her yarattığını kullanıyorsun, denizini, meyvesini, sebzesini buğdayını, taşını, toprağını; sıra hayvana gelince mi “istemem” oluyor. Böyle bir seçim hakkı yok insanoğlunun.
- Hayvanseverler: Gökteke E.-Hülya C.

Eğer Yaratan’a inanıyor, ait olduğu dine bağlı, yüreğinde merhamet ve sevgi, beyninde düşünme becerisi var ise, insanoğlu “ben bunu severim, yararlanırım, bunu sevmem, yok ederim” diyemez.
İnsanoğlu Allah’tan yüce değildir, O’nun her şeyi yarattığına inanıyorsa eğer, bu dünyayı ve canlıları kendine göre değerlendiremez.
Bu son günlerde Türkiye’nin her yerinden pek çok toplu zehirleme haberi geliyor. Her zamanki gibi kim yaptı, bilinmiyor. Allah küçük dostlarımızın yardımcısı olsun.

Büyükada’daki sokak kedileri aç ve perişan

Feyza Hanım haftada iki sefer çalışmak için Büyükada’da müzeye gidiyorum. Oradaki sokak kedileri, perişan haldeler. Ben yeterli olmasa da gittikçe kedileri beslemeye çalışıyorum.
Geçen sabah Aya Nikola’daki müzeye giderken yavru bir kedi koşa koşa bisikletime tırmandı, kucağıma geldi, resmen açlıktan ağlıyordu.
Öğle yemeği için yanımda getirdiklerimin hepsini yedirdim. Ben kuru ekmeğe kaldım ama o yavrunun hiç değilse o gün karnını doyurduğum için mutlu oldum. O bakış merhametli her insanı etkilerdi.
Adada kimi sahip çıkmaya çalışıyor, kimi umursamıyor oysa onlar Allah’ın yarattığı biçare canlılar. Rahmetli Güzin Abla çok çaresize sahip çıktı mekânı cennet olsun. O bedenen yok ama şimdi siz varsınız, iyi ki siz sesimiz oluyorsunuz.
- Metin K.