Onunla geçen günlerimin beni yaralamasından bıktım
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili Güzin Ablacığım; bu sana kaçıncı yazışım bilmiyorum. Ama isyan da etmiyorum; farkındayım çok yoğunsun ama lütfen bu kez de bana o değerli yorumlarından faydalanma şansını layık gör.
Ben kendi ayakları üzerinde durabilen cesur mantıklı, bir o kadar da alımlı bir genç kadınım. 3 yıllık bir ilişkim var. Erkek arkadaşımla aynı yaştayız. İlişkimizi aileler biliyor. Benim ailem onu inanılmaz derecede seviyor. 4 ay önce kaybettiğim babam da bu erkek arkadaşıma karşı sevgi doluydu. Fakat bir çok ilişkide kız tarafı sorun çıkarırken, bizde erkek tarafı sorun yaratıyor. Nedeni de, benim henüz 16 yaşındayken, cahilce yapmış olduğum evliliğin farkına vararak, boşanmış olmam. Kısaca dul damgasını üzerimde taşımam. Evliliğimden çocuğum yok, geçmişime ait beni yaralayacak boyutta bir sorun da yok. Ben utanılacak bir şey yapmadım. Sadece her genç kız gibi, mutlu bir yuva hayali kurarak, o zamanki aklımla, cahillik edip evlendim. Herkes hayatı boyunca birçok kez hata yapar. Ben yaptığım hatada kimseye zarar vermedim ki...
Erkek arkadaşımı çok seviyor olmama rağmen, ayrılmak istediğimi söyledim. Çünkü ona 3 yılımı vermiş olsam da, onun da bu konuya sıcak bakmadığını düşündüren bazı endişelerim var. Ailem her gün ondan gelecek bir haberi bekliyor. Zaten ilişkiyi aileler bilince sorumluluklar daha farklı oluyor. Ben hemen evlenmeyi beklemiyorum. Ama beraberliğimizin adı konsun istiyorum; çünkü ailemin de beklentisi bu.
Ben çok şey mi istiyorum Güzin Abla. Erkek arkadaşım ise ne yardan geçiyor ne de serden. Benim için geç olan onun için erken oluyor. Tabii bu da aynı yaşta olmanın dezavantajı. Onu çok seviyor ve özlüyorum. Ama onunla geçen günlerimin beni hep biraz daha fazla yaralamasından bıktım. Çevremde benimle evlenmek isteyen birileri de var fakat ben sırf evlenmek için evlenmek istemiyorum. Sevmediğim bir adamla aynı soluğu nasıl alabilirim ki? Lütfen bana cevap ver, yorum yap ablacığım lütfen. O güzel ellerinden öpüyorum.
RUMUZ: SEVMEK BU KADAR MI ZOR?
Hiç unutmuyorum, bir genç dul okurum benim içimi acıtan bir cümle sarf etmişti... "Ben vebalı mıyım?" diyordu. Senin gibi sevdiği gencin ailesi tarafından aşağılanmanın acısını yaşıyor, isyan ediyordu. Ben bu gibi ailelere ya da dul bir insanla evlenmeyi kendilerine yediremeyenlere şunu sormak isterim: Siz kendi kızınızın ya da kendi oğlunuzun, (hatta ya da sizin), bir gün gelip boşanmayacağından emin misiniz? Sizin de gün gelip o küçümsediğiniz ve tavır aldığınız kişi gibi terk edilip, ayrılmaya zorlanmayacağınızı biliyor musunuz? Günümüzde boşanmalar, ihanetler o kadar arttı ki, artık hiç kimse evliliğinden emin olamaz hale geldi. Hatta 60’ına merdiven dayamış torun torba sahibi insanlar bile... Görmüyor musunuz, erkekler bazen gecikmiş bir andropozun etkisiyle, 60’ından sonra kızları yaşındaki güzellerin peşine takılıp gidebiliyorlar. Hele hele maddi imkanı yeterliyse ve bunu gençliğinde yapamamışsa... Senin için o genç adamın ne düşündüğü önemli tabii ama ailesinin bu kadar etkisi altındaysa, ondan iyi bir eş olmasını da bekleyemezsin kızım.
Kepçe kulaklarım yüzünden hep kızlardan kaçtım
Merhaba Güzin Abla, yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Benim de size danışmak istediğim bir konu var: Üniversite ikinci sınıfta okuyan genç bir erkeğim. Hálá bir kız arkadaşım yok ve hiç olmadı. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Kulaklarımda hafif asimetri ve ayrıklık vardı (yani kepçe kulaklıydım). Bu durum yüzümü zayıf gösteriyordu. Estetik operasyon geçirdim; ancak istediğim sonucu alamadım. Kulağımın bir tarafının dikişleri kaydı ve asimetrik bir görünüm ortaya çıktı. Şimdi asimetri olan kulağımdaki yara izleri arkadan belli oluyor. Operasyondan sonra çevremde kızların daha çok ilgisini çekmeye başladım, herkes benim kilo aldığımı zannediyor. Başka bir estetik cerrahla görüştüm ancak 1.5 sene sonra düzeltebileceklerini, yaranın yeni olduğunu, söyledi. Ben de sabrediyorum. Biraz da saçımı uzattım ki, hem yara izleri gözükmesin hem de asimetri dikkat çekmesin diye.
Ama ruhen yoruldum. Konuşacak, duygularımı paylaşabileceğim bir kız arkadaşım olsun isterdim ama olmuyor işte. Galiba bu gidişle ilk tanıştığım kızla evleneceğim belki de platonik bir aşk yaşayacağım. Çünkü ben güler yüzlü bir insanım ama sempatik bir görünümüm olması bana avantaj sağlamıyor. Karizmatik bir duruşum yok belki de... Yine de şükretmeliyim beterin beteri vardır, diye sabrediyorum. Umarım tamamen mutlu olacağım günler yakındır.
RUMUZ: ÇAREKOLİK
Seni muayene eden doktor elbette haklıdır oğlum. Zaman zaman estetik ameliyatlarda, kişinin cilt dokusu, yaranın kapanma süresi; yara izlerinin kolay kolay silinmemesi gibi pek çok sorunla karşılaşılıyor tabii.
Henüz çok gençsin, bu nedenle bu tür fiziksel konuları çok fazla ciddiye alıyorsun. Bence bu durumda yapacağın biraz uzattığın saçlarınla, neşeli ve esprili tavrınla yara izlerini kamufle etmek olacaktır.
Allah çaresiz dert vermesin oğlum. O görüştüğün uzmana bir yıl sonra tekrar başvurur, yeni bir ameliyat isteyebilirsin. Ama önemli olan kızlarla iletişim kurabilmek için kendine güven duyman.
Birlikte kaçalım yoksa kendimi öldürürüm diyor
Güzin Abla ben çok kararsız ve ne yapacağını bilmez bir haldeyim. Ailem bir erkek arkadaşım olmasına izin vermiyor fakat benim bir birlikteliğim var hem de onu çok seviyorum. Geçenlerde ağabeyime yakalandık bu yüzden şimdi her şeyimi elimden aldılar; telefon, internet... Şu anda arkadaşımın bilgisayarından yazıyorum. Sevgilim de "Benimle gel buralardan gidelim, nasıl olsa ailen bizi affeder" diyor ya da kendisini öldüreceğine dair yeminler ediyor. O dediğini yapan biridir, gerçekten kendini öldürebilir. Yardım edin lütfen ailem mi, o mu?
RUMUZ: KARARSIZ
Aman kızım, bu karamsarlık niye... Biraz sabredemez misiniz? Bu ne acele? Ailen bir süre sonra yumuşayabilir. Onu tanırlarsa, belki severler ama şimdi böyle birden ailelerinizden kopup, meçhul bir yerlere giderseniz, size ne olur, nasıl geçinirsiniz, ne yaparsınız. Onu tatlılıkla ikna etmeli, bu tutumunun ne kadar saçma olduğunu anlatmalısın.