Paylaş
Kimseyle konuşamıyorum veya kimsenin beni anladığını düşünmüyorum. “Unut gitsin”, diyorlar, sanki “nefes alma” der gibi. Kimseyle konuşamıyorum veya kimsenin beni anladığını düşünmüyorum. “Unut gitsin”, diyorlar, sanki “nefes alma” der gibi. Sana geldim Güzin Ablam. 4 buçuk yıl önce biriyle internet üzerinden tanıştım. Şu an 22 yaşında bir kızım, o ise 27 yaşında. Önceleri sohbetimiz gayet dostçaydı. Fakat zaman geçtikçe birbirimize çok bağlandık ve farklı hissetmeye başladık. Her konu hakkında konuşuyorduk. Fikirlerimiz ve bakış açımız öyle uyuşuyordu ki... O müzikle uğraşıyor ve çok çabalıyordu. Ben de ona elimden geldiğince destek oluyordum. Bizimki uzaktan uzağa sevgiydi. Ben yurtdışında yaşıyorum, o ise Türkiye’de. Ama ne ben ne de o mesafeleri bahane ettik. Türkiye’de bulunduğum zamanlarda görüştük. Ailem onu farklı kültürlerimiz, aramızdaki bunca mesafe ve onun maddi durumundan dolayı istemedi. Arkamda duracaklarına, karşımda durdular. Yılmadım, her şeye rağmen onun yanına gittim. Onun için para biriktiriyordum. Ona en güzel, en değerli hediyeleri almak için... Tabii ki sırf maddi destek değil, manevi olarak her koşulda motive edip onu ayağa kaldırıyordum. O ise bu ilişki sırasında benim verdiğim çabanın yarısını bile vermedi. “Seni alacağım, evleneceğiz” tarzında konuşuyordu sürekli... Kendisine ailemin onu istemediğini söyledim çünkü çok çaresizdim. Bana, hiçbir şekilde destek çıkmadı... “Sen vazgeçtin, beni bıraktın” tarzında konuşmaya başladı. Aradan 2 ay geçtiğinde dayanamayıp onu aradım ve ağladım. Tekrar beni suçladı. “Beraberliğimizi sen yıktın. Ben bir tek seninle evlilik düşündüm. Madem sen yoksun, evlilik diye bir şey yok benim için” dedi. Onun beni suçlamaları sonradan her şeyi anlamama yardım etti. Her şeye rağmen onu aklımdan silemiyorum. Başka kimseyle görüşemiyorum. Ne ona gidebiliyorum, bir yanda ailem var ve uzaktayım diye ne de ona yazabiliyorum...
Çok çaresizim. ◊ Rumuz: Çaresiz kaldım
YANIT
Sevgili kızım, bu tarz çaresizlik işte benim de en zorlandığım konuların başında geliyor. Çünkü büyük bir umutsuzluk ve aşırı bir hayal kırıklığı içeriyor bu mektuplar.
Bana soracak olursan, senin bu yaşadıkların, senin de sonunda anladığın gibi tamamen seni kullanan, zaafından yararlanan, kendisine maddi manevi destek olman için türlü numaralar çeviren bir tür dolandırıcının marifetleri.
Senin gibi pek çok saf genç kızı parmağında oynattığına eminim. Ama işin kötü yanı sen tüm temiz yüreğinle ona bağlanmışsın.
Ona inanmışsın, ona destek olduğunu sanmışsın. Onunla yuva kurma hayalleri içindeymişsin.
Ama o ailenin buna asla izin vermeyeceğini anlayınca, planlarının suya düştüğünü görmüş ve seninle daha fazla uğraşmaktan vazgeçmiş. Sırada nasıl olsa tuzağına düşüreceği bir başkası vardır. Üzülüp ağlamak yerine, nasıl bir beladan kurtulduğunu görerek, sevinmeye bak...
Güzel kızım, bu yıllardır süregelen bir senaryodur.
Almanya hayalleri kuran, işsiz güçsüz takımının en büyük numarasıdır bu.
İnternetten, şuradan buradan Almanya doğumlu varlıklı bir Türk kızıyla tanışıp, bir şekilde onu sevgi ve aşk sözcükleriyle kandırıp, onu evlilik vaatleriyle istediği kıvama getirip, aklınca bu sayede kapağı Almanya’ya atmak.
İşte ne yazık ki sen de bu oyuna gelen yüzlerce genç kızdan birisin. Ama inanıyorum ki, bütün bunları anlaman, bu gerçekle yüzleşmen artık ona olan sevginin yerine nefret duymanı, ondan artık tamamen soğumanı sağlayabilir.
Hiç kimse böyle bir ihaneti kolay kolay kabullenemez.
Sen de bir tür ihanete kurban gitmişsin çünkü.
Şimdi çok üzgünsün, anlıyorum. Ama inan bana, ondan evlenmeden kurtulabilmiş olman, en büyük tesellin olmalı.
Paylaş