Paylaş
Hatırlarsanız babamın kanser olduğunu yazmıştım. Evet, ne yazık ki onu kurtaramadık. Zaten geç kaldığımızı, hiçbir şey yapamayacağımızı biliyorduk. Ama yine de insan umut ediyor.
Ben hastalığını öğrendiğimde Allah mı söyletti bilemem ama “Ağustos ayını göremeyecek öyleyse” demiştim. Bırakın ağustosu, temmuzu bile zor gördü. 5 Temmuz günü saat 10.00’da vefat etti. Ellerimin arasından kaydı.
Hastalığını 5 Mayıs’ta öğrenmiştik, yani doğum gününden bir gün önce ve tam iki ay sonra bizi bıraktı. Beni açıkçası kurda kuşa yem etti. Erkek evlat olmama rağmen şu anda ne yapacağımı, nereye gideceğimi, kiminle dertleşeceğimi, daha doğrusu içimdeki acı ve öfkeyi nasıl boşaltacağımı bilemiyorum. Ama hiç olmazsa son nefesinde yanındaydım diye şükrediyorum.
Hastalığını o da biliyordu. Ölüme hazırlamıştı kendisini. Zaten dayısı ve annesi de aynı hastalıktan öldü. Bizim ailede genetik. Sanırım sırada ben varım.
Evet annem, kız kardeşim, eşim, oğlum ve diğer akrabalarım var. Ama benim güvendiğim, sırtımı dayadığım tek bir kişi yok. Evlat olmanın rahatlığı ile istediğim gibi davranıyordum. Sorun olursa babama sığınıyordum. ?imdi o yok. Yaşım 35 ve benim asıl şimdi ona ihtiyacım vardı. Tam onu anlamaya başlamışken beni bırakıp gitti. Bana “90 yaşına da gelsen seni döverim” derdi. Keşke kalksa ve dövse...
İnsanlara tavsiyem şu: “Sizi seven ve değer veren, sevdiğiniz ve değer verdiğiniz insanları unutmayın. Sık sık arayın, ziyaret edin. Gönlünü alın. Kaybettikleriniz asla geri dönmüyor, son pişmanlık fayda etmiyor.”
? RUMUZ: BABAMIN ARDINDAN
Sevgili okurum, aynı şeyleri ben de annemin ölümünün ardından hissettiğim için sizi çok iyi anlıyorum.
Annemle ben etle tırnak gibiydik. Hiçbir zaman onun eksikliğini unutamayacağım. Hatta diyebilirim ki, gün geçtikçe anneme olan özlemim daha da artıyor.
Onunla her şeyi paylaşmaya o kadar alışmışım ki, hâlâ bir olay olduğunda, anneme söyleyeyim diye geçiriyorum içimden.
Allah sabır versin, ne diyeyim. Ama özellikle şimdiki gençlere, büyüklerine karşı şefkatli ve sevgi dolu olmaları gerektiğini hatırlatalım birlikte ki, o büyükler gittiğinde pişmanlık dolmasın yürekleri...
Eşcİnselİm ve İkİ sevgİlİm var
Sevgili Güzin Abla, bana bir tek senin yardımcı olabileceğini yüreğim söyledi bana.
Ben 20 yaşında bir gencim ve eşcinselim.
Üç yıllık bir birlikteliğim vardı. O ilişkim bitmeden başka biri hayatıma girdi.
Sevgilimi terk ettim, diğerini seçtim.
İki ay onunla aynı evde yaşadık. Bunu önceki sevgilim öğrenmiş. Evimizi bastı.
Ben yoktum evde, o da beni bulamayınca arkadaşlarımı darp etmiş.
Son 1 yıldır aramız kötüydü zaten. Kavgalar, dayaklar...
Ama sevmiştim onu, her defasında geri döndüm.
Biz sonra buluştuk, konuştuk. Bana “Seni bir daha rahatsız etmeyeceğim” dedi.
Ama işyerine gittiğimde beni çok sevdiğini ve bırakmayacağını söyledi.
Sevgisine inanıyorum, ama ya diğer sevgilim?
Onu da çıkaramıyorum aklımdan ve kalbimden. Kararsızım. İşte bu yüzden sana yazdım.
Canım ablam, umarım yorum yaparsın.
? RUMUZ: İKİ KALP
Seni döven, kaba davranan bir sevgiliden kurtulmak istemiş olabilirsin.
Ama şu anda bu tutumun da hiç doğru değil, bunu biliyorsun.
Bana kalırsa, sana eziyet eden bu eski sevgiliden bir an önce kurtulmaya bak.
Ona ümit verme artık...
Paylaş