Konumuz elbette ki, Malatya’da, yuvadaki minik çocukların yaşadığı insanlık dışı muamele.
Bu çocukları kimsesiz sanıp, hasta ruhlarının etkisiyle, eziyet etmekten zevk alan kişilere ‘kadın’ demeye dilim varmıyor. İşte tepkiler... Dolu gibi yağmaya başladı bile.
Yetkililer de en az o bakıcılar kadar suçlu
Televizyondaki görüntüleri izlerken yasadığımız dehşet, çocukların maruz kaldıklarının yanında hiç kalır! Ekrana yansıtılabilen bu sahnelerin yanında, çocukların seslerini duyuramadıkları gizli şiddet sahneleri ne kadardır?
Şiddet ile beslenen ruhun zararı, ileride elbette karşımıza çıkacaktır. Şiddet eğilimli, sadist çalışanlar kadar, bu olaylara göz yuman, bilip bilmezlikten gelen, ‘24 saat başlarında duramayız ki’ gibi bir tutum sergileyen yetkililer de suçludur.
‘Kimsesiz çocuklara istediğimi yaparım’ diye düşünenler büyük yanılgı içinde. Toplum olarak tepki göstermeliyiz. Bu çocuklar kimsesiz değil...
YASEMİN KÖKTEN-
KEBİRE
Hayvan sevgisini bilmeyen insan sevgisini de bilmez
Gazetede kimsesiz çocuklarımız ile ilgili haberi okuyunca şu sonuca vardım:
Hayvanları sevmeyen insan, başta çocuklar olmak üzere insanları da sevemez. Hayvanları döven, işkence eden, öldüren, başta çocuklar olmak üzere, insanları da döver, işkence eder, öldürür. İşte, Çocuk Esirgeme Yurdu’nda çocuklara işkence edenler de, bence hayvan sevgisinden yoksun insanlardır. Toplum olarak çocuklarımıza, bitkiler, çiçekler gibi doğanın süsü olan hayvan sevgisini öğretmiyoruz.
Ne evde, ne okulda. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda çalışanlara bir bakın, ya da hiç tereddüt etmeden karısını, kızını, komşusunu, arkadaşını, anasını, babasını, kardeşini hiç uğruna öldürenlere...
Sonuç olarak, hayvanlara eziyet etmeyen çocuklar, erişkin olduklarında da; insanlara eziyet etmezler. Hayvan sevgisi, insana, insanlığı öğreten kutsal bir sevgidir.
ŞEYDA ONAT- ATAŞEHİR
Yetkililere sesleniyoruz artık icraat zamanı
Bu çocuklar kimsesiz değil. Tepkiler geldi ve gelmeye de devam edecek.
Şiddetin her şeklini kınadığınızı, bu tür suç isleyenleri cezalandıracağınızı dile getirmeniz, tepkiyi susturmayacaktır, çünkü yeterli değil! Artık icraat zamanı. Alınacak önlemleri ve ceza uygulamanızı yakından izleyeceğiz.
SERRA MORAL
Bırakın sağlıklı çocuğumu özürlü olanı bile bırakmam
Size yazarken bile titriyorum. O an tepkimi duyurmalıyım dedim, aklıma hemen siz geldiniz. Çünkü siz sessizlerin sesisiniz.
Ben de bir anneyim. Biri yüzde 100 özürlü olmak üzere, üç evladım var. Bırakın sağlıklı olanları, özürlü yavrumu bile böyle bir yere bırakmak aklımın ucundan geçmez. İnşallah evlatlarını bırakan anne ve babalar seyretmiştir de vicdanları sızlamıştır.
Aracılığınızla Malatyalı annelere sesleniyorum, yalvarırım o yuvaya gidin ve o yavrucaklara sevgi verin. Çünkü ‘Beni sevin’ diye yalvarıyorlar. Ben Rize’den yazıyorum, buradaki yuvaya gittiğimde o minikler öyle bir sevgi çemberi ile etrafımı sarıyorlar ki.
O yavrulara sevgi verirsek sağlam bireyler yetiştiririz. Eğer şiddet uygularsak saldırgan, ürkek, hırçın ve nefret dolu bir gençlik yetişir. O zaman da onları hiç kimsenin yargılamaya hakkı yok.
RUMUZ: SELİN
Onları bir anlık zevk uğruna dünyaya getirenler de suçlu
O programı seyrettiğimden beri hiç uyuyamıyorum, hep şunu soruyorum kendime, o çocukların günahı neydi?
Bir anlık zevk uğruna onu nasıl yaşayacağını bilmediği bir dünyaya getirenler de suçlu değil mi? Oradaki gaddar bakıcılar kadar suçlu olan birileri de toplumda kendini farklı konumda görüp de, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın misali, düşünenler...
RUMUZ: TATLI BELA
Bu çocukları eğitimli pedagoglar yetiştirmeli
İftara oturmadan önce haberleri izleyelim dedik ve açlıktan kıvranan ben ve ailem sanki bir anda doyduk. Sebebi o vahşet görüntüleriydi. 16 yaşındayım ve Almanya’da yaşıyorum.
Bir insanın, bir insana böyle bir şeyi nasıl yapabildiğini düşündükçe bağırarak ağlamak geliyor içimden. Aslında insan denemez onlara. Hayvanlar bile daha insaflı. O kadar çok köpek var ki annesi tarafından terk edilen kedi yavrusuna kucak açmış! Oysa en akıllı varlık olan insan, acımanın ne olduğunu unutmuş. O çocukları en iyi şekilde yetiştirmeli, topluma kazandırmalı değil mi? Bu çocukları böyle cahil insanlar değil, eğitimli pedagoglar yetiştirmeli.
RUMUZ: SESSİZ KALMAYALIM
İş bulamayan üniversite mezunlarını tayin etsinler
Ben de 5 yaşında bir çocuğu olan, çalışan bir anneyim. O görüntüler gözlerimin önünden gitmiyor. Bence bu olaylar Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor.
Türkiye’deki bütün sosyal hizmetler bünyesinde, gerek çocuklar, gerekse yaşlıları barındıran kuruluşlarda eğitimli ve sürekli denetlenebilen kişiler çalıştırılmalı. Buralara üniversite mezunu, iş bulamayan, gönüllü gençler tayin edilemez mi?