Paylaş
Güzin Abla, öncelikle herkese yardım ettiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum. Umutsuz insanlara ışık tutmak çok zor bir iştir ve siz bunun üstesinden geliyorsunuz. Ben de sizinle problemlerimi paylaşmak istiyorum.
Ben bir sene hazırlık okudum, şimdi lise 1 öğrencisiyim. Öğrenim gördüğüm okul, çok saygın ve iyi eğitim veren bir lise.
Tahmin edeceğiniz gibi, buraya genelde maddi açıdan üstün seviyedeki ailelerin çocukları geliyor.
Geçen sene kabul mektubunu aldığımda çok sevindim. Hem iyi eğitim alacak hem de terbiyeli, görgülü insanların arasında olacaktım.
Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Ne yazık ki işler benim düşündüğümden çok farklıymış...
Daha okulun ilk günlerinde anladım ki, çok yanılmışım. Sınıf arkadaşlarım, aslında okuldaki pek çok öğrenci, ayrı havalarda. “Popüler”ler, sosyal açıdan daha zayıf olanları aşağılıyor, öğretmenlere karşı saygısızca davranıyor.
Bu görgüsüzlük karşında çıldırıyorum, çünkü bu tür insanlara karşı aşırı bir kin besliyorum. (Halbuki çok insancıl biriyimdir.)
KONUŞMAK İSTEYENLERİ HEP GERİ ÇEVİRDİM
Durum böyle olunca, hiç arkadaş edinemedim. Yalnız kalmak güzeldir diye düşündüm ama nereye kadar? Bir süre sonra bu yalnızlık canıma tak etti.
Sosyal ve fiziksel açıdan çok kötü olmama rağmen, arkadaşlarım benim yanıma geldiler, benimle konuşmaya çalıştılar.
İlginçtir ki ben onları hep geri çevirdim, sustum. Onlarla konuşmadım. Bunun nedenini inanın ben de bilmiyorum.
Aslında onları seviyordum, arkadaş olmayı da istiyordum ama aynı zamanda onlara katlanamıyordum.
Elbette öğretmenler de benimle konuşmaya çalıştı ama bir gencin kendisinden 30 yaş büyük bir yetişkinle bazı konuları konuşması pek mümkün olmuyor. Sonuçta, bir yılım böyle susarak geçti.
Bu yılın başında biraz açılmaya karar verdim, çünkü benim gibi özünde sevgi bulunan birisinin yalnız kalması çok kötü.
Arkadaşlarım da “Neden konuşmuyorsun bizimle” diye ısrar ediyordu. Bu mutlulukla, arkadaş edinme serüvenime başladım ama ne yazık ki olmadı. Onlar başka bir dünyada yaşıyor, bense bambaşka bir dünyada...
ONA SEVGİMİ SÖYLEYEMEM
Bir sorunum daha var. Tüm bu anlattıklarımdan daha önemli... Arkadaşlarımdan birine karşı özel duygular besliyorum. O çok tatlı, çok şirin birisi, ayrıca çok güzel bir kız.
Ara sıra onunla konuşurken özel konulara giriyoruz ama ona asla sevgimi söyleyemem, çünkü korkuyorum.
Lise aşklarının hep birkaç günlük heves olduğunu, hemen bitiverdiğini düşünürdüm. Ancak şimdi durumun farklı olduğunu anladım.
İnanın çok seviyorum onu. Ona sarılmak, dokunmak istiyorum.
Okuldaki diğer erkekler, cinsellik konusunda gerçekten çok “düzensiz”. Onlar, parayla kurulan ilişkileri gerçek sevgiden doğan ilişkiye tercih ediyorlar.
Hâlbuki ben, bu “ihtiyacı” gerçekten hazır olduğumda, gerçek anlamda sevdiğim, bu zevki paylaşmayı istediğim kişiyle yaşamayı istiyorum. Sizce haksız mıyım?
Rumuz: Genç öğrenci
“Popüler” öğrenciler diğerlerini aşağılıyor
Gencecik bir lise öğrencisinin duygu ve düşüncelerini anlatan bu mail, beni çok etkiledi. Özellikle de kendini çirkin ve başarısız bulması, arkadaş edinememesi, kendini diğer çocuklardan farklı görmesi, biliyorum ki pek çok gencin de ruhsal durumunu yansıtıyor.
Her genç eğitim yıllarının bir bölümünde buna benzer duygular yaşamıştır. Kendini beğenmemek ve eksik görmek ise hemen hemen tüm gençliğin ortak sorunu. Zaman içinde kendine güvenmeyi öğrendikçe, bu duyguları da değişecektir, eminim.
Paylaş