Paylaş
Sevgili ablacığım, bir anne olarak oğlumla ilgili yaptığım çok büyük bir hatanın pişmanlığı içindeyim.
Bu yazıyı aynı zamanda, köşenizde sık sık rastladığım anne ve babaların çocukların izdivacına karışmaları konusunda da örnek olabilmesi için yazıyorum. Anne ve babalar çocuklarının evliliğine karşı çıktıkları gibi, bazen de onları zorlayarak istemedikleri bir evliliğe mahkûm edebiliyorlar. İşte benimki de böyle bir hataydı...
Biz oldukça varlıklı bir aileyiz. İki kızım ve bir oğlumla mutlu bir yaşamımız vardı. Oğlum çocuklarımın en küçüğüdür.
Tahmin edebileceğiniz gibi ablalarıyla ben ve eşim onu oldukça fazla şımarttık. Aslında o çok iyi bir çocuktur. Ailesine bağlı, saygılı, bize değer veren bir gençtir. Sanırım yaşadıklarımızda, benim yanlışım çok daha fazla...
Oğlum üniversiteye başladığı yıl, okul arkadaşlarından bir genç kızla yakınlaştı. Bu genç kız aynı zamanda benim de tanıdığım bir ailenin kızıydı. Henüz ikisi de 17 yaşındaydılar.
Bir gün oğlum bana çok kötü bir şey yaptığın söyledi. O genç kızla ilişkiye girmişler. Kız, 1.5 aylık hamile olduğunu söylemiş. “Evlenelim” diye tutturmuş.
Oğlum o kızı aslında sevmediğini, evlenmek istemediğini, tüm hayatının altüst olabileceğini, baba olmak için kendini hazır hissetmediğini, ona yardım etmem gerektiğini söyledi.
Ben de ne yaptım dersiniz? Oğlumu karşıma alıp “Madem böyle bir hata yaptın, bunu telafi etmek için yapman gereken, elbette o kızla evlenmek.
Hayatın altüst de olsa da onunla evlenecek, sorumluluğunu alacak, aile kuracak ve onlara bakabilmek için hem okuyup hem de çalışacaksın. Mecbursun! Bizim gibi bir aile böyle bir skandalı kaldıramaz” dedim.
Babasıyla da konuştuk ve araştırmadan çocuğumuzun kuyusunu kazmak pahasına, o kızla apar topar evlendirdik. Böylece oğlum, 18’inde evli barklı bir adam olmuştu.
Ama işin ilginç yanı, evlendikten sonra, çocuk meselesinin kızın uydurması olduğunun anlaşılmasıydı tabii.
Kız hem bizi hem de oğlumu kandırmıştı. “Gecikmişim, hamile kaldığımı sandım” dedi ve sıyrıldı işin içinden.
Onlar evleneli, 17 yıl oldu. Oğlum, üniversiteyi bıraktı. O çok istediği mimarlık mesleği yerine, saçma sapan kısa süreli işlerde, sırf ailesini geçindirmek uğruna çalışarak ömrünü tüketti.
Bir de kızları oldu tabii bu arada. Şu anda 16 yaşında...
Dünya tatlısı bir kız, babasının tek mutluluğu. Çünkü evlendiği kadın, tahmin edebileceğiniz gibi oğlumu hiç mutlu etmedi. Onu zamanla sevebileceğini düşünmüştüm ama olmadı. Çünkü o gençlik yıllarında bile yalana dolana başvuran bu kadın oğlumu mutlu edebilecek yapıda biri değildi.
Her zaman numaracı, her zaman kolaylıkla yalan söyleyebilen, bencil bir insan olarak başkalarına mutluluk verebilmesi mümkün değildi. Kendi öz kızını bile kolaylıkla harcayabilen, kocasına karşı koz olarak kullanmaya çalışan bir kadındı.
Çok sevdiğim oğlum, ise bir mutsuzluk abidesi olarak giderek tükeniyor. Evlilikleri boyunca sık sık ayrılmaya kalktıkları halde, ben hep aralarına girdim, onları barıştırmak için özellikle oğlumu ikna etmeye çalıştım. Yaptığım hatayı sürdürdüm kısacası.
Şimdi karşımda vaktinden önce beyazlaşmış ve dökülmüş saçlarıyla, yüzünde umutsuzluk ve bezginlik kırışıklarıyla, yaşamdan hiç zevk almayan, hayata küsmüş bir genç adam var, kendi ellerimle yarattığım.
Artık isyan etmiyor, bana sitem bile etmiyor. Bıraktı kendini yaşamının acımasızlığına.
Çok üzgünüm çok... Bir anne olarak onu böyle görmek beni kahrediyor. Yaptığım yanlışın altında eziliyorum.
Oğlum için çok endişeleniyorum. Kızı da olmasa, onu hayata bağlayan hiçbir şey yok, görüyorum.
Şimdi size soruyorum, belki çok geç artık diyeceksiniz ama bir çözüm bulamaz mıyım, onu tekrar hayata döndürmek için, biraz olsun mutlu etmek için ne yapabilirim?
Boşansınlar mı, size göre? Henüz ikisi de çok genç sayılır. Belki yeniden kendilerine daha uygun kişilerle bir hayat kurabilirler, bilmem ne dersiniz?
Gerçekten tek cümleyle bile olsa bana bir akıl vermenize çok ihtiyacım var.
* Rumuz: Biliyorum hata bende
YANIT
Sevgili okurum, siz bilinçli biri olarak zaten yaptığınız hatanın farkındasınız. Şu yaşadığınız üzüntüler, sizi yeterince sarsmış, hayatınızı karartmış zaten...Artık keşke demenin, yapmasaydım demenin de bir anlamı yok. Hiç değilse bu mutsuz evlilik böyle güzel bir torun kazandırmış size. Hiç değilse onun size verdiği eşsiz güzellikler var hayatınızda.Olan olmuş mu demeliyim, ama diyemiyorum. Gerçekten hâlâ genç ve yaşamlarının en güzel çağında olan iki insan söz konusu. Bu mutsuzluk ömür boyu süremez. Eminim o genç hanım da hiç mutlu değil, belki her zaman yaptığı gibi, bu defa da mutluluk oyunu oynuyordur. Eğer oğlunuz bir kez daha boşanmayı dile getirirse, bu defa karışmayın, girmeyin aralarına, derim. Çocukları da büyümüş, genç kız olmuş, çoktan bazı şeyleri anlayabilecek yaşa gelmiş. Ben artık insanların bu kısacık ömürde, sürekli mutsuzlukla boğuşmak zorunda kalmamaları gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden de zaman zaman boşanmanın da bir çare olduğunu düşünüyorum. Hayatta her zaman mutluluğu bulmak mümkün aslında, hiçbir şey için geç kaldım, diye düşünmemek gerekir. Belki oğlunuz da kendine yeni bir hayat kurabilir. Bilmem ama biraz bencillik yapmak, sanırım bunca mutsuzluktan sonra onun da hakkı...
Çok seviyordum ama onu aldattım
Sevgili Güzin Abla, derdimi kimlere yansam bilemedim ve size yazmaya karar verdim. Ben onu çok sevdim, o da beni çok sevdi. Lakin 6 yıllık ilişkimize benim yüzümden son verdi. Şimdi bana; “O zaman niye aldattın” diye sorarsan; cevabı bana karşı ilgisiz olmasıydı. Ama şimdi ben onu çok özledim. Şimdi ona gitmek, özür dilemek istiyorum ama korkuyorum. Cesaretimi nasıl toplamalıyım, bana yardımcı ol lütfen.
* Rumuz: İlgisizlik
YANIT
Sevgili kızım, siz gençleri anlamak bazen gerçekten çok zor oluyor. Hem erkeklerin aldatmasında yanıp yakınıyorsunuz, hem de böyle onlar gibi davranmaya başlıyorsunuz. Ama bak işte kaç yıllık ilişkinin bitmesine yol açmışsın. Eminim onu aldattığın adamı da pek önemsediğin yok aslında. Bir de şunu düşündüm, ilgisizliği yüzünden demişsin. Bu ilgisizlik, 6 yıllık beraberliğinize rağmen hâlâ evliliği düşünmüyor olması anlamına geliyor, değil mi? 6 yıl uzun bir süre. Sevdiğin adam seninle evliliği düşünmüyorsa, sen de böyle bir tepki göstermişsin. Ama şimdi üzülen yine sen olmuşsun. Neden ona gidip de duygularını, düşüncelerini açık açık söylemiyorsun. Kaybedeceğin bir şey yok.
Adet döneminde ilişki kurmak zararlı mı
Sevgili Ablacığım, ben bir buçuk yıllık evli genç bir kadınım. Eşimle mutlu bir hayatımız var. Şükürler olsun aramızda ciddi bir sorun da yok. Henüz çocuk yapmayı düşünmüyoruz. Çünkü ikimiz de çok genciz. Evlenmeden önce sürekli olarak adet dönemlerinde cinsel ilişki yaşamanın sakıncalı olduğunu öğretmişlerdi bana. Oysa eşim bu konuda benimle aynı düşüncede değil. Beni bir sakıncası olmadığı konusunda ikna etmeye çalışıyor. Hem de adetliyken ilişkide bulununca kesin gebelik oluşmaz diye bana baskı da yapıyor. Ama ben rahatsız oluyorum. Ne yapmalıyım, onu kırmadan nasıl davranmalıyım? Gerçekten bilimsel olarak sakıncası var mıdır, söyleyebilir misiniz?
* Rumuz: Merak ve endişe
YANIT
Halk arasında adet döneminde ilişkide bulunmak konusunda bazı yanlış düşünceler vardır. Hamilelikten korunma da bunlardan biridir. Bu konuyu, kendi bilgilerimle yetinmeyip kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Mebrure Altuğ’a sordum. Altuğ, “İlk önce adetliyken ilişkide bulununca gebelik oluşmaz düşüncesi yanlıştır” diye uyarıda bulundu. Ardından şu açıklamayı yaptı: “Her şeyden önce adetliyken ilişkide bulunmak hem hijyen hem de görünüm açısından sakıncalıdır.Bu dönemde ilişki bir sürü genital rahatsızlığa neden olabilir. Çünkü adet döneminde cinsel organlarda enfeksiyonlara açık zemin hazırdır. Bu nedenle temizlik kurallarına çok dikkat edilse de ilişkiden kaçınmak yerinde olur.”
Paylaş