Neden ayrılıkları kabullenemiyoruz?

Neden insanlar beraberlikleri bittiği zaman bunu kabullenmeyip, yıllarca paylaşılmış birçok şeye saygı duymadan sizi kolaylıkla harcayabiliyor?

Haberin Devamı

Güzin Abla, hani etrafınızda çok kalabalık vardır. Kimine onu üzmemek, kimine de güvenmediğiniz için açılamazsınız. Ama biri vardır ki bilirsiniz sizi dinleyecek, tecrübelerini sizinle paylaşacak ve yalnızca sıkıntınızı paylaşacak. Şu anki ruh halimde, benim için o kişi sizsiniz...
Daha önce hayatımı ikiye ayırır, “evlenmeden önceki ve sonraki durumum” derdim. Şimdi ise “evliliğim bitmeden ve bittikten sonraki durumum” diyorum.
Geçmişte ne yaşadım, şimdi ne yaşıyorum... Düşününce, hatırımda kalan sadece iki evlat!
İnsana yaşadığı her şeyi unutturan hep onların varlığı. Ne güzel şey onlara sahip olmak.
Ama yine de mutlu muyum, tartışılır. Bir şeyler eksik hayatımda, adını koyamıyorum. Yuvam, sahip olduğumu zannettiğim hiçbir şey artık yanımda değil.
Evet, çocuklar yanımda ama bir şeyler eksik; başınızı yaslayacağınız bir omuz, özel şeylerinizi paylaştığınız özel bir insan... İçimdeki boşluğun ölçüsü yok.
Peki, böyle biri hayatımda oldu mu? Hayır, hiçbir zaman olmadı.
Bilmediğin bir şeyin eksikliğini nasıl hissedersin diyeceksiniz değil mi? Ben de bilmiyorum. Sanırım yaş ilerledikçe bunlar eksikliğini hissettiriyor.
Sevgili Güzin Abla, neden insanlar beraberlikleri bittiği zaman bunu kabullenmeyip, yıllarca paylaşılmış birçok şeye saygı duymadan, sizi kolaylıkla harcayabiliyor? Neden aranızda özel olan hiçbir şey, özel kalmıyor? Neden hırsına yenik düşüp görmediği, sadece duyduğu şeylere inanıyor? Herkes dost yalnızca tek düşman siz oluyorsunuz?
Kabul ediyorum, hiçbir sorun tek taraflı değildir. Ama eminim bazen karşı tarafın davranışları size hata yapmaktan başka seçenek bırakmıyor.
Nedenlerime cevap verip, beni rahatlatırsanız çok memnun olacağım. 
Rumuz: Olsun

Haberin Devamı

İçtenlikle yazdığınız bu satırlar, sanırım pek çok boşanmış ya da ayrılmış insanlara çok tanıdık gelecek.
Evet, çiftler uzun yıllar aynı yastığa baş koyduktan, dertleri, sevinçleri, heyecanları birlikte yaşadıktan sonra birden birbirlerine düşman kesiliveriyor. Bunu anlamak mümkün değil.
“İnsanoğlu çiğ süt emmiş” demeleri bu yüzden midir? Nankör müyüz? Bu denli mi gözümüz kararıyor? Anıları, güzellikleri, mutlulukları sanki hiç paylaşılmamış gibi bir anda unutup, nasıl bir kenara atabiliyoruz?
Ayrılmak, ayrı dünyalara yol almak, artık herkesin başına gelebilen  şeyler. Ama onca sevgiyi gömüp birbirine düşman gibi davranmak çok acı. Sizi anlıyorum ama teselli edecek söz bulamıyorum.

Haberin Devamı

Arkadaşlarım dışlayınca kendimi derslere verdim

Sevgili Güzin Abla, öncelikle çoğu kişinin göz ardı ettiği pek çok konuyu köşenize taşıdığınız için teşekkürler...
Gençlerin sorunları, “tecrübe eksikliklerinden” dolayı bir önem ifade etmez. Ama kendimizi tanımlamaya başladığımız bu evrede kişiliğimizi şekillendiriyoruz aslında.
Bu dönemde okuldaki arkadaşlarınızın anlayışında değilseniz, genelde dışlanıyorsunuz.
Ben, ülkenin en saygın liselerinden birinde, üçüncü sınıfta öğrenim görüyorum.
Benim sevgi rezervim büyüktür. Gelin görün ki, yedinci sınıftan beri çevrem nedeniyle ciddi sorunlar yaşıyorum.
İlk yıllarda durumu kendi kendime çözmeye çalışsam da kişiliğimden verdiğim taviz sonucu zarar gördüm. Bu yüzden bende inanılmaz bir özgüven eksikliği oluştu ve derslerimde ciddi bir düşüş yaşadım. Ama bu olaylar beni aslında güçlü kıldı.
Lise 1’i bitirdikten sonra kendimi koruyabilmek için onlardan uzak durdum ve teneffüslerde boş kalmamaya çalıştım. Notlarım yükseldi ve hocalarımın parmakla gösterdikleri öğrenci oldum.
Benim gibi sorun yaşayan gençlere bir tavsiyem olacak: Kendilerini geliştirecekleri kitaplar alıp okulda okusunlar ve duygularını bir deftere yazsınlar. Kendilerini adayacakları uğraşlar edinsinler. Çevre tarafından dışlanmanın getirdiği üzüntüyü tam tersine enerjiye dönüştürsünler.
Rumuz: Bir kız öğrenci

Haberin Devamı

Yarı yıl tatiline girdiğiniz şu dönemde, böyle bir yazı yazdığın için teşekkür ederim güzel kızım.
Seni güçlü karakterin ve yüreğindeki pırıl pırıl sevgi nedeniyle kutluyorum.
Ancak çevrendeki gençlerin hepsini aynı kefeye koymamalısın. Onlar da belki senin gibi ciddi sorunlar yaşıyorlardır; bir düşün istersen.

Bir ayağım diğerinden kısa ama sevgilim bunu bilmiyor

Güzin Abla, benim çok sevdiğim bir kız arkadaşım var. Onu kaybetmek istemiyorum. Ciddi de düşünüyoruz. Ama bir sorunum var.
Benim sağ ayağım, sol ayağımdan kısa. Küçükken birkaç kere ameliyat geçirdim ve bu nedenle askerlikten muafım.
Bu durumu sevgilim bilmiyor. Öğrendiğinde beni terk etmesinden korkuyorum. Bu durumu ona nasıl açıklamalıyım?
Rumuz: Aşık Genç
Güzel oğlum, mektubundan anladığım, o kızla hiç yüz yüze gelmeyip sadece uzaktan telefonlaşarak arkadaşlığınızı sürdürdüğünüz.
Onunla buluşmadan önce, bu durumunu açıklamak zorundasın. Eğer uzun süredir yazışıyor, anlaşıyorsanız, seni olduğun gibi kabul edecektir.
Engelli bir gencin de sevilmeye hakkı var elbette.
Eğer bunun için senden vazgeçerse, sana değer vermemiş demektir. O zaman da “değmezmiş” der geçersin.

Haberin Devamı

İlk cinsel ilişkimi onunla yaşadığımı söyledim ama yalandı

Güzin Abla, ben 21 yaşında bir gencim. Bir senedir süren bir ilişkim var. Ama ilişkimizin başında sevgilime yalan söyledim.
İki sene önce, ilk cinsel ilişkimi yaşadığım kızdan ayrıldığımda şu an beraber olduğum sevgilimle tanıştım. Gerçekten güzel, sevecen, cana yakın bir kız.
Aramızda her şey çok iyi gidiyordu. Ama ona yalan söylemek kolayıma geldi ve bakir olduğumu söyledim.
İlk ilişkimi yaşadığım yatakta sevgilimle de yakınlaştık.
Ciddi düşünmeye başladığımızda ise bu yalanla geleceğimizi kuramayacağımıza karar verdim ve ona her şeyi anlattım.
Bunca zaman neden anlatmadığımı sorup kızdı bana. Cevap veremedim.
Bana karşı tüm güvenini kaybetmesine sebep oldum. Çok üzdüm ve çok kırdım onu.
Büyüklük gösterip beni affetmeye çalışacağını, tabii ki benim de bunun için çaba göstermem gerektiğini söyledi. Elimden geleni, düşünebildiğim her şeyi yaptım. Ama o daha da kötüye giderek ilişkiye girdiğim kızla kendini kıyaslamaya başladı.
Kaç kere onun hayatımda her şeyden daha üstün olduğunu söylesem de fark etmedi. İlişkimiz kötüye gidiyor.
Biz hâlâ benim yaptığım salaklığı atlatamadık. Ben ayrılmak istemiyorum ama aklıma da yapabileceğim bir şey gelmiyor artık.
Rumuz: Çok salağım

Haberin Devamı

Yok, sevgili oğlum, kendini bu kadar suçlama. Sen de genelde genç kızların yaptığı gibi ilk deneyimini saklama yolunu seçmişsin.
Cinsellik ülkemizde hâlâ tabu olduğundan, aileler ve gençler de bu konuda hiç hoşgörülü olmadığından, senin durumun normal sayılabilir.
Keşke dürüst davransaydın ama sen de aynen genç kızların yaşadığı o korkuya kapılmışsın, “ya beni istemezse” diye düşünmüşsün.
Mektubun, bir genç erkeğin de bakire olmayan kızların yaşadıkları çelişkiyi, endişeyi yaşayabileceğini göstermesi açısından çok ilginç geldi bana.
Sevdiğin kızın zaman içinde, olgunlaştıkça seni anlayabileceğini düşünüyorum. Sabırlı olmalısın. O da henüz çok genç ve tecrübesiz. Hayatı hâlâ dümdüz, yan sokakları olmayan bir yol gibi görüyor...

Yazarın Tüm Yazıları